Süleyman Soylu

Süleyman Soylu

"Çitfe sömürü çiftte burjuva!"

Daha önceleri de bu sayfalardan yazmıştım; sadece ben değil, her aklı başında olan; adalet üzerine, hak, hukuk, eşitlik, insanlık üzerine kafa yoran herkes, 12 Haziran 2011 günü yapılacak seçimlerin neresinden bakarsanız bakın külliyen adaletsiz olduğunu görür. Bu durum daha önceki seçimlerde de böyleydi.  Fakat şimdiye kadar düzeltilmedi. Kadınlı erkekli yetmiş üç milyon insan bu topraklarda yaşıyor, hepsi de can taşıyor. Gerçekten adalet, eşitlik, vicdan ve hakkaniyet ölçülerinde yaşamadığını da biliyoruz. Hayatın diğer alanlarıyla da bu durumu kıyaslayabiliriz.
Hazır aklımıza gelmişken devam edelim, sosyoekonomik olarak nüfusumuzun % 10 kadarı mal  ve servetiyle dünya rekoru kırarken,  % 90 gibi büyük  halk kitleleri ve yurdum insanı bu sömürü düzeninde adaletsiz milli gelir dağılımı içinde yaşamaya devam ediyor.
Bu adaletsizliği, demokrasi adına bilerek ve isteyerek bu adaletsiz seçim sistemiyle parlamentoya giren sözde halkın temsilcileri, siyasi partiler kanununu ve seçim sistemini içlerine sindirebiliyorlar. Halkın oylarıyla parlamentoya girdiklerini sananlar, halkın ve toplumun refahı yerine, görünen o ki; kendi refah ve servetlerini yükseltiyor, servetlerine servet katıyorlar.
Özellikle bu durum, sekiz yıllık AKP iktidarı yıllarında, yukarıdan aşağıya en üst gelir grubundan en alt gelir grubuna uzanırken makas daha da açılmıştır. Yaklaşık yirmi milyon yurdum insanı yoksullukla cebelleşmektedir. Halkımız üzerinde yeni icat edilen “AKP modeli bir sömürü düzeni“ sürdürülmektedir. İktidar tarafından beslenen ve servet sahibi yapılan farklı burjuva gruplar oluşturulmuştur ki; bunların laik burjuvalardan, burjuva sömürgenlerden farkları, sadece giyim kuşamları ve herkesten daha dindar ve dini bütün gözükmeleridir. Tesettür usulü giyim kuşamlardaki kalite, ihtişam  ve pahalılık dikkat çekmektedir. İpek eşarp, keten pardösü, kaşe ceket, saten elbise ve süet  bayanlardan eksik olmuyor. Evet bunlar saymakla bitmez. Genelde AKP siyasileri, bu servet sahipleri ve vicdanı dışında hareket eden bu “farklı burjuvalar”, son  yılda ise servetlerini korumak için, yoksullaştırdıkları toplumdan kaçmak için, televizyonlarda reklamlarını izlediğimiz içinde binalardan oluşan duvarlarla çevrili kapısı güvenlik korumalı ve kamera sistemli sitelerde oturmak için yarışmaktadırlar.
Tayyip Erdoğan, seçim projeleri üretirken bu kesimleri de ihmal etmediği anlaşılıyor. Bu servet sahibi, kendi zenginleri için ürettiği “ İstanbul çılgın kanal projeleri” servet sahibi zenginlerin yaşayacağı boğazın iki tarafına birer milyon nüfuslu şehirler kurmayı planlamaktadır. Ve yoksullaşan Türkiye'ye proje diye sunmaktadırlar. Vah vatandaşımın ve yurdum insanının haline!
Yurtsever ve toplum refahını düşünenler olarak bizler bu açık seçik sömürüsünün çifte saldırısına, korkunç bir sosyoekonomik ve kültürel ayrışmanın sonuna geldiğimize tanık olmak üzereyiz. Bu durum ilerde ülke insanını yoksul- varsıl çatışmasına götürür!

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Soylu Arşivi
SON YAZILAR