Danıştay dur dedi!...
Türk Eczacılar Birliği Genel Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak, hizmet verdikleri hasta ve hasta yakınmlarının ceplerinden çıkan ilaç paralarının çıkmaması için yargıya başvurarak hastaların haklarını geri kazandığını anlattı. Konuyla ilgili olarak Samsun kamuoyunuda bilgilendirmek üzere yaptığı açıklaması şöyle: HASTALARIN İLAÇLARINI CEPLERİNDEN ÖDEYEREK ALMALARINI GEREKTİREN UYGULAMANIN MİMARI SGK"YA DANIŞTAY"TAN HIZLI YANIT; HASTALARIMIZIN VE MESLEKTAŞLARIMIZIN MAĞDURİYETİNE DANIŞTAY DUR DEDİ!
Her zaman halk sağlığını koruma ve geliştirme konusundaki sorumluluğunun bilinci ile hareket eden ve ülkemizdeki tüm eczacıların meslek örgütü olarak yapmış olduğumuz tüm uyarılara rağmen; Sosyal Güvenlik Kurumu, 1 Ocak 2011 tarihinden itibaren geçici karekodlu ilaçları geri ödemeyeceğini duyurmuştu.Bu duyuru ile 1 Ocak 2011 tarihinden itibaren sağlık otoritesi tarafından son kullanım tarihine kadar hastaya sunumuna izin verilmiş, milli servetin bir parçası olan, 15 milyonu eczane stoklarında bulunan yaklaşık 100 milyon kutu ilacın geri ödemesinin yapılmayacağı SGK tarafından bir Genelge ile duyurulmuştu. Türk Eczacıları Birliği bu durumun hastaların bu ilaçları cebinden alması gereken bir süreç doğuracağını söylerken, Kurum yetkilileri daha da ileri giderek bu ilaçların eczane eczane dolaşarak karekodlu olanlarının bulunabileceğini iddia etmişti.Böylelikle, Sağlık Bakanlığı mevzuatına uygun biçimde üretilmiş ve ambalajlanmış milyonlarca kutu ilacın bedelinin SGK tarafından ödenmeyeceğinin ortaya çıkmasının ardından bu uygulamanın yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Danıştay"a başvurmuştuk.Danıştay, bugün aldığı karar ile davalı idarenin savunması alındıktan veya yasal cevap verme süresi geçtikten sonra bu konuda yeniden karar verilinceye kadar SGK"nın anılan Genelgesi"nin yürütmesini durdurmuştur. Bu karar bize bir kez daha göstermiştir ki, SGK sağlık hizmeti sunmanın, halk sağlığını korumanın ve geliştirmenin ne denli ciddi ve sorumluluk gerektiren bir süreç olduğunu hala kavrayamamıştır.Tedbirler almadan, alt yapının kurulmasını beklemeden, sağlık alanındaki paydaşların görüşlerini almadan, biz yaptık oldu mantığı ile adım atmaya devam eden SGK, Danıştay tarafından sürekli olarak uyarılmaktadır. Bu durum elbette ki, SGK"nın attığı adımların haklılığını sorgulattığı gibi güvenilirliliğini de sarsmaktadır.Buradan, Kurum yetkililerine bir kez daha çağrıda bulunuyoruz. Sağlık alanı tüm paydaşlar ile birlikte hareket edilmesi gereken, ana düzenleyicisinin Sağlık Bakanlığı olduğu özel bir alandır. Gelin bu özel alanda, hastalarımızın sağlığı ve kamu kaynaklarının etkin ve doğru kullanımı için birlikte hareket edelim, süreci birlikte yönetelim, hataları da çözümleri de birlikte bulalım. Eğer bu şekilde bir yöntem izlerseniz hem doğruları yapar hem de hukukun üstünlüğünün var olduğu bir ülkede sürekli hukuk ile bağdaşmayan uygulamalara imza atmamış olursunuz. Halkın ilaca erişimi noktasında yapmış oldukları katkı ve ilkeli davranışlarınız için teşekkür ediyoruz diyor saygıdeğer TEB (Türk Eczacılar Birliği) Genel Başkanı Ecz.Erdoğan Çolak"a Samsun kamuoyu adına teşekkür ederim. Ancak her zaman yazdığım gibi ve yazmaya devam edeceğim gibi en temel hakkımız olan sağlığımıza önüne gelen burnunu sokarsa bu halkın nasıl sağlıksızlıktan kırılacağını ben şimdiden görür gibiyim. Sevgili okuralrımız aman diyeyim en emel hakkınız olan sağlığınızı ve onun en büyük parçası olan ilaçlarınız üzerinde kimse söz sahibi olmasın. Tek söz sahibi doktorun, eczacın ve sen ol. SGK"nın işi eğer sen çalışan isen, emekliysen senin paranı ödeyerek ialçalarına sahip olmanı sağlamaktır. Gerisi ise teferruat olmalı. Bunun için kimse sana kısıtlama getiremez. Getirenlerinden hakkından hukukun üstünlüğü geliyor yuıkarıda okuduğunuz gibi. Sağlıcakla kalın. Saygılarımla...