DİŞ SAĞLIĞI ÖNEMSENMEDİ
Türk Dişhekimleri Birliği Yönetim Kurulu eski üyesi Dt. Abdullah İlker,''Geçmiş hükümetlerde olduğu gibi bu hükümet dönemindede ağız diş sağlığı genel sağlıktan sayılmadı,önemsenmedi.''dedi.
Denge Gazetesi olarak yürüttüğümüz Pazar Sohbeti bölümünde bu hafta köşe yazarımız Mehmet Rebii Özdemir sizler için diş hekimi Abdullah İlker ve Samsun Dişhekimleri Başkanı Dt. Suat Semiz'in kapısını çaldı. Diş hastalıklarından tedavilerine kadar aradığınız tüm soruların cevaplarını Özdemir Denge Gazetesi okuyucuları için doktorlara sordu. Semiz ve İlker tüm merak ettiğiniz soruları sizler için yanıtladı. İşte o röportaj.
* Sağlık alanında ne kadar yol aldık?
Dt.Abdullah İlker:
Sağlık alanında hizmet veriminde ve hizmet alımında son iktidar hükümeti zamanında büyük ataklar yapılmış,yeni özel-kamu hastaneleri,merkezler,üniversiteler,fakülteler vs, hizmete girmiştir.Aile hekimleri yurdun dörtyanına dağılmıştır.Dileyen vatandaş çok rahatlıkla aile hekimine,kamu özel hastanelere gidiyor,tedavilerini yaptırıyor istediği ilacı alabiliyor.Hükümet bu olumlu tablo karşısında vatandaşın desteğini alıyor buda oy olarak yansıyor.Hükümet ve onun değişmez sağlık bakanı bu olumlu tablo karşısında sistem içerisinde oluşan suistimalleri ve olumsuzlukları görmezlikten geliyor veya katlanıyor.Sağlık çalışanlarının çalışma şartları her geçengün zorlaştırılıyor.Doktorlar işçileştiriliyor,şiddete maruz kalıyorlar,saygınlıkları ve güvenilirlikleri azalıyor.Sahtekar durumuna düşürülüyor ve hekimler kamubüyük sermaye arasında kalıyorlar. Son on yılda ilaç harcamalarımız üç kat artma gösteriyor.Çöpe giden ilaçlar artıyor,aile hekimleri ilaç yazan masa memurları şekline dönüşüyor.(Aile hekimine gidilmeden uzman hekime hastanelere gidilemiyecekti !)Ençok suistimallaerin sağlık alanında olduğu görüldü.Özel kurumlarda ve sistem yanlışlığından ötürü (performans sistemi) kamuda gereksiz tetkikler yapıldığı yatmayan hastanın yataklı gösterildiği,yenidoğan bebeklerdeki süistimalleri basından hep okuduk.Bunun yanında hayati hatalarla, hastaya verilecek oksijen gazı ile azot gazı karıştırılıyor hasta hayatını kaybediyor.
Bunları örnekleyebilir miyiz?
Dt.Abdullah İlker:
Katarakt amalyatlarındaki rezaleti, Mide de makas unutmalar, Erkek hastaya küretaj yapmalar, Yapılmayan inşaat için usulsüz ödeme,tıbbi cihaz ve tıbbi sarf malzemesi,ilaç alımında büyük yolsuzluk, basına yansıyıp görebildiklerimiz maalesef enfazla yolsuzluk, suiistimal sağlıkta, işin en düşündürücü ve dikkati çeken kısmı ise:40 Milyar TL' lik sağlık harcamalarına karşın(SGK+SB) bu kadar yeni kamu özel hastahane açılmasına karşın üç kat ilaç sarfiyatı olmasına karşın,hastalıklarda ve hastalarda azalma olmuyor aksine tüm hastahaneler dolup taşıyor herkes hasta psikolojisi bozulan bozulana,kanser vakaları hergün bir yakınımızı alıp gidiyor,yaşlı genç demeden herkeste tansiyon,kalp sorunu var anjiyo olmuş veya stent taktırmış çok yakınımız var.Bu nereye kadar böyle gidecek,tüm bunların,hastalıkların önünü, hastane sayısını artırarak ilaç sarfiyatını artırarak alabilecekmiyiz,azaltabilecekmiyiz .
*Olaylara ağız ve diş sağlığı yönünden baktığımız da neler söyleyebilirsiniz?
-Dt. Abdullah İlker:
Geçmiş hükümetlerde olduğu gibi bu hükümet dönemindede ağız diş sağlığı genel sağlıktan sayılmadı,önemsenmedi sayın sağlık bakanımızın dediği gibi vatandaşın bu yönde talebi olmadı.Vatndaş genel sağlığı ile ilgili(göz-kulak-mide-kalp vs )istediği hekime(özel-kamu)gidebiliyor. Diş için kamuya gitmek zorunda bırakılıyor.Peki kamu bu hizmeti vererek vatandaşın derdine çare olunabiliyormu? Ağız diş sağlığı sorunlarını ortadan kaldırıp vatandaş rahatça gülümseyebiliyormu?
Hızla dişhekimliği fakülteleri açılmıştır.Benim mezun olduğum 1975 yılında dişhekimliği sayısı sekiz idi.2000 yılında bu sayı 15 çıkıyor son bir yılda 2010-2011 yılında 11 yeni dişhekimliği fakültesi açılarak toplam dişhekimliği fakülte sayısı 40 oluyor. Bunun yanında kurulmasına karar verilmiş henüz eğitime başlamamış (Ordu, dişhekimliği fakültesi bunun içinde)15 dişhekimliği fakültesi daha var.
*Kamuya artık dişhekimi alınmamalımı sizce?
Dt.Abdullah İlker:
2010 verilerine göre ülkemizde dişhekimi sayısı 23.144 tür.Kamuda 9.322 dişhekimi çalışmaktadır.(Son alımlarla 10.000 geçmiştir.)Ülkemizde ortalama 3.500 kişiye bir ağızdişsağlığıhizmeti sunucusu(dişhekimi)düşmektedir.Ancak bu rakamı iller düzeyinde değerlendirdiğimizde 1600 kişiye bir dişhekimi düşen iller varken 20.000 kişiye bir dişhekimi düşen iller de bulunmaktadır.Sistemin kamusal bir ağız diş sağlığı hizmeti anlayışı ile işlemesi için bölgelerdeki hekim dağılımının da zaman içinde ülke ortalamasına yakınlaştırılması bir zorunluluktur.Buradan yola çıkarak herhangi bir bölgedeki sözleşmeli dişhekimi sayısı (kamu+özel)ülke ortalamasına yakın ise o bölgede yeni dişhekimi ile sözleşme yapılmamalı ve toplu çalışma birimlerindeki hekim sayısı artırılmamalıdır.Böylece bu kişiler dişhekimi sayısının ülke ortalamasından daha az olduğu bölgelere yönlendirilecektir. Kamuda çalışan dişhekimi sayısı 10.000 geçmesine rağmen ADSM ler açılmasına rağmen izlenen yanlış sağlık politikaları sonucu ,Ağızdişsağlığı sorunu hala halkımızın %90 da var( ADSM lerin tıklım tıklım dolu olmasına rağmen) Başta TDB ve Dişhekimleri Odaları olmak üzere çeşitli resmi ve özel kuruluşlar ağız ve diş sağlığının önemi konusunda toplumu bilgilendirme çalışmaları yapmalıdır. Buna karşın, toplum diş ve dişeti hastalıklarını bir sağlık sorunu olarak görmemektedir. Bu anlayış sosyo-ekonomik koşulları farklı olan kesimlerde de anlamlı bir farklılık göstermemektedir.
*Ülkemizde sağlık Hizmetlerinde kaynakların kullanımı sizce çok verimli mi yoksa har vurup harman mı savrulmakta?
Dt. Suat Semiz:
Ülkemizde sağlık hizmetlerinde kaynakların verimli kullanımına yönelik bir politika bulunmamaktadır. TDB'nin ve bilim insanlarının talep etmelerine karşın ağız-diş sağlığı alanında insan gücünden yararlanmaya yönelik akılcı bir sağlık politikasının hükümetlerce uygulanmaması, halkın sağlık hizmetlerine ulaşımını engellemekte ve ülke kaynaklarının verimsiz kullanımına neden olmaktadır.Son yıllarda yaşanan küresel krizler özellikle emeği ile geçinen toplumsal kesimlerin yoksullaşmasına neden olmuştur. Yaşanan krizler sonrası ülkemizde siyasi iktidarlarca uygulanan sosyo-ekonomik politikalar sağlık çalışanlarının da yaşam koşullarını ağırlaştırmıştır. Bu süreçten serbest çalışan dişhekimleri daha çok etkilenmiştir. Özel ağız diş sağlığı kurum ve kuruluşları tarafından sunulan hizmetlerde ödemenin tamamen hastalar tarafından gerçekleştirilmesi nedeniyle toplumun büyük bölümü ağız diş sağlığı hizmetlerine ulaşamamaktadır. Sağlık Bakanlığı ve SGK'nın özelden ağız diş sağlığı hizmeti alımını gerçekleştirmemesi ve özele hasta sevki konusunda yapmış olduğu uygulamalar ile sorunu daha da ağırlaştırmıştır.
*Sonuç olarak Diş ve dişeti hastalarına neler anlatmak istersiniz? Özelden hizmet satın almaları konusunda önerileriniz neler olacaktır?
Dt.Abdullah İlker ve Dt. Suat Semiz:
Dişhekimliği insangücü planlaması dişhekimi başına düşen nüfus anlayışına göre değil ağız ve diş sağlığına duyulan ihtiyaç ve talep kriterlerine göre planlanmalıdır. Bu anlamda son yıllarda uygulanan resmi ve özel dişhekimliği fakültesi açma ve öğrenci kontenjanlarını arttırma politikasından vazgeçilmesi,
Dişhekimlerinin coğrafik dağılımındaki dengesizliğin ortadan kaldırılmasına yönelik yasal bir düzenlemenin ivedilikle yapılması,
Tüm vatandaşlarımızın sağlık hizmetlerini eşit ve nitelikli bir şekilde kullanabilmesi Anayasal bir haktır. Bunun için TDB'nin 1986'dan beri halkımızın başta muayenehaneler olmak üzere özel sağlık kurum ve kuruluşlarından da ağız ve diş sağlığı hizmetlerine erişebilmesi ile ilgili talep ettiği sağlık sisteminin ivedilikle kurulması; bu anlamda Sağlık Bakanlığı'nın 2010-2014 Stratejik Planı'nda yer alan Aile Dişhekimliği kavramının içeriğinin ne olacağı konusunda TDB MYK' nın gerekli görüşmeleri yapması,
SGK'nın; dişhekimliği hizmetlerini başta muayenehaneler olmak üzere özel sağlık kurum ve kuruluşlarından alması durumunda;
Sistemin:
* Koruyucu ve önleyici ağız ve diş sağlığı hizmetlerini önceleyen,
* Öncelikli hasta gruplarını (yaş, hamilelik ve sistemik hastalıklar v.b) belirleyen,
* Girişimsel işlemlerin tıbbi uygunluğunun bağımsız ve özerk bir kurum tarafından yapılmasını sağlayan,
* Tedavi paketi içerisinde yer alacak girişimsel işlemlerinin bedelinin dişhekiminin emeğini koruyan,
bir anlayışa göre kurulması,
Sağlık Bakanlığı'nın, stratejik planında ifade edilen, nüfusu 250.000 üzerinde olan yerlere en az 10 ünitlik diş tedavi ve protez merkezi açma hedefinin yanlış olduğunu ve bu yaklaşımın Türkiye'nin mali ve insangücü kaynaklarının heba edilmesine neden olacağının başta hükümet olmak üzere tüm siyasi partilere ve kamuoyuna anlatılması,
Sağlığı koruyan ve geliştiren farkındalık yaratma projelerinin yanı sıra, tedavi edici dişhekimliği hizmetlerinin kullanımının da genel sağlığın korunması açısından önemli olduğunu anlatan topluma yönelik bilgilendirme çalışmalarının her türlü iletişim aracı kullanılarak yapılması,
Dişhekimliği hizmetlerinin kullanımını arttırmak için dişhekimliği hizmetlerinin başta muayenehaneler olmak üzere serbest çalışan dişhekimlerinden alınmasına yönelik özel sigorta şirketleri ve özel sektör firmalarına projeler sunulması,
Sağlık alanında tedavi hizmetlerinden KDV' nin tamamen kaldırılması, tıbbi cihaz ve sarf malzemelerindeki KDV oranın ise en az % 5'e düşürülmesi,
Hükümetler tarafından önemsenmeyen ama toplumun ve ağız diş sağlığına zarar veren sahte dişhekimlerinin ağız içerisinde çalışmalarının durdurulması için toplumu bilgilendiren eğitim çalışmalarının yanı sıra resmi kurumların sorumluluklarını yerine getirmesi için gerekli girişimlerin yapılması,yerinde olacaktır.
Dt.Abdullah İlke ve Dt. Suat Semiz'e bize zaman ayırdıkları ve bu net bilgileri bizlerle paylaştıkları için siz okurlarım adına teşekkür ederim. Samsun Dişhekimleri Odası Başkanı ve TDB Yönetim Kurulu eski üyesi Dt. Abdullah İlker bizde Denge gazetesi okurlarına ve yönetimine bize bu fırsatı verdikleri için teşekkür ederiz dediler.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.