Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya için, yarın ölecekmiş gibi de ahiret için çalışmak gerektiği Peygamberimizin tavsiyesidir.

Peygamberi tavsiyeler, her hangi bir beşeri tavsiyesi gibi değildir. Onların söyledikleri ve yaptıkları vahyin ürünüdür.

Dünya, imtihan için yaratılmıştır. İnsana ahiret mutluluğu yaşattığı ölçüde, insan için dünyanın bir anlamı vardır.

Dünyanın, oyun ve eğlenceden ibaret olması, dünyalıkların da bu eğlencenin figüranı olduğunu anlatır.

"Dünya, ahiretin tarlasıdır", beyanı bize önemli bir hakikati haber vermektedir. Ahiret hayatı dünyada kazanılır veya kaybediler.

Dünya insan için, ya cennet sermayesi veya cehennem ateşi olur. Bu sonuç, tamamen insanın iradesine bağlıdır.

Hayatın tamamını ibadete dönüştüren, dünyayı cennet sermayesi haline getirir. Dünyayı putlaştıranlar da, ahiretini cehennem olarak belirler.

İnsanı etkileyen bir çok dünyevî unsur ve güzellik vardır. İman hakikati bu unsurların insan için ahiret sermayesine dönüştürülme formatını oluşturur.

Dünyevî arzuların esiri olanlar, dünyada sahip olduklarını kendilerinin zannederler.

Bu gibiler, elinde bulundurduklarını putlaştırırlar, kendilerini de Karun haline getirirler.

Yerler, içerler, gezerler, tozarlar, sonra da herkes gibi, bir kefenle dört elle sarıldıkları bu dünyadan göç ederler. 

Hiç ölmeyecekmiş gibi koşturanlar, bazen yarın olmadan uğurlanmış olurlar. 

Uğurlu gidemezler, çünkü gittikleri yerde kendilerini karşılayacak amelleri yoktur.

"Size ölüm gelmeden ahiret için hazırlık yapın" mesajı, ahiret yolculuğunda mahcup olmamanın kuralını ifade eder.

Dünyevileşmek, ahiret mutluluğunu engelleyen bir tutumdur. Bu tutum, insanın dünyaya geliş maksadını bilmemesinden  kaynaklanır.

Allaha verilen söze sadık kalmamanın sonucu olarak ortaya çıkar. Dünyevileşmek, Yaradan'a bir çeşit kafa tutmaktır.

Elinde bulundurduklarının, kendinin olduğunu iddia etmektir. Bilmeden veya bilerek İlahlık taslamaktır. Firavunlaşmaktır.

Yerde ve gökte ne varsa Allahındır. Allahın mülkünde, kimse yer tahsisi ve mülk tayini yapamaz.

Elde bulunan dünyalıklar, imtihan vesilesidir.

Dünyalıklar, dünyevileşmenin unsuru olduğunda, sahip olunan o mal mülk artık kişi için fitnedir.

Kişiyi Allaha ulaşmaktan engelleyen her şey fitnedir. Dünyevileşmek, kişi ve toplum için en büyük fitne sayılır. 

Akıllı müslüman, dünyasını ahiretine cennet sermayesi yapandır. Bu kişi aynı zamanda "Kâmil Müslüman"dır.

Müslüman, Müslüman olmayanlara benzeyemez. Firavun, Nemrut, Karun asla bir Müslümanın model tipi olamaz.

Müslümanın hayatını dünya kaygısı değil, ahiret duygu ve düşüncesi belirler. Ahiretin tarlası olan dünyada ne ekilirse, ahirette o mahsüller konur insanın önüne.

Dünya kaygısıyla yaşayan insan  Allah'ın takdir ve tayinlarine muhalefet etmiş olur. Böylesi bir hayat şekli Müslüman yöntemi değildir.

İmanlı gönül için, dünyada karşılaşılan her hâl birer nimettir. Dünya kaygısı, Müslümün duygusu olamaz.