Duyan Oldu mu?
Kvak ilçemizin Emirli Köyü Muhtarı Mustafa Kesici, "Köyümüz hudutları dahilinde beş taş ocağı var ve bunlar yerleşim alanımıza yakın. Özellikle dinamit patlatmalarında köyümüzde deprem anı yaşıyoruz. Dinamitler yüzünden evlerimiz çatladı, kimi köylümüz gürültü ve korkudan köyümüzü terk etti. Bizler hala faaliyette olan beş taş ocağının verdiği zararı en aza indirtmeye çalışırken şimdi bir taş ocağının daha yapımına başlanılacak. Köyümüzdeki taş ocağı sayısı altıya yükselecek. Yeni yapılmak istenilen taş ocağı köyümüz yerleşim alanına yüz metre uzaklıkta. Bu nedenle sesimizin duyulması için eylem yaptık. Çünkü gerek gürültü ve gerekse tozdan sağlığımız bozuldu. Yetkililerden sesimizin duymasını istiyoruz" demiş ve köy yolunu trafiğe kapatmışlar. Dün iki gazetemizde birden geniş yer buldu. Gazetemizin bir "Köylüler Yol Kesti" başlığını tercih etmiş, nedense? Merak ettik Emirli halkının bu eylemini duyan, duyup da kulak veren oldu mu? Çatkaya köylüleri de Cezaevi istemiyoruz demişti. Sahi ne oldu Çatkaya'daki cezaevi işi?
KAPAK VE SANDALYE
Yakakentliler plastik şişe kapağı geri dönüşümünden 2 adet tekerlekli sandalye ile ödüllendirildi. Yakakent Kent Konseyi Engelli Meclisi Koordinatörü Cumhur Akdaş, yıl içinde esnafın, kurum ve kuruluşlarıın biriktirdiği pet şişe kapakçıklarının 2 adet tekerlekli sandalye kazandırdığını söylemiş. Bu araçlar engelli, yaşlı ve hasta vatandaşları evlerinden alıp yalnız olmadıklarını hissettirmek gezi ve spor yapmaları için kolaylık sağlamak ve yaşamın güzelliklerini onlarla paylaşmaya yardımcı olacak. Kapak deyip geçmeyen Yakakentlileri kutluyoruz.
Günün Fotoğrafı
HİİÇÇÇ
Bektaşi'nin bir işi düşmüş, kaymakam beyi görmek istemiş...
Odacı bırakmamış.Bektaşi demiş ki:
- Biz onunla akraba oluruz!..
Kaymakam bunu işitince meraklanmış.
- Çağırın şunu!..
Bektaşi'yi makam odasına almışlar, Kaymakam biraz da kızgınlıkla sormuş:
- Nereden akraba oluyoruz?.
Bektaşi demiş ki: Sen şimdi kaymakamsın değil mi?..
- Evet..
- Sonra ne olacaksın?..
- Vali!..
- Sonra?..
- Hiç..
Baba Erenler:
- İyi ya, demiş, ben şimdiden hiçim!..
ÇÖPÇÜLERİMİZ
Gün ışır ışımaz alın yazımız parlar,
Ne alın yazısı, el yazısı be.
Sökemeyiz ki, biz ilkokul aydınlığı bile
gösterilmeyenler,
Biz, pis yöneticilerin mutsuz kişileri,
Süpürürüz, yaban ellerinin sokaklarını pis el, pis
yürek.
Sığmazken Atalarım güne, yarına,
Düşmüşüm vay düşmüşüm ben el kapılarına
Daha üç yüz yıl önce, omuzlarımızda gök yarısı
bayraklar,
Eğilirdi bu ülkelerin burçları uygarlığımıza.
(Fazıl Hüsnü Dağlarca)
GÜNÜN ADAMI
Suavi Yasan. 92 yaşında. Yüksek İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi mezunu 1927'den bu yana Samsun'da yaşayıp İhracatçılık yapan Suavi Yasan, "Durum hiç de iyiye gitmiyor" dedi. Samsun'un en eski vergi mükellefi ünvanını elinde bulunduran ve haşhaş ihracatı yapan Suavi Yasan, "1944 yılında bütçe açık vermeye başlamıştı. Savaş, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de ekonominin dengelerini sarstı. Türkiye devalüasyonla da bu dönemde tanıştı. 1946 yılında, bütçe fazla vermesine rağmen ihracatı artırmak için devalüasyona gidildi. Ancak hedefe ulaşılamadı. Dış sermayeye açılma ve serbest piyasa ekonomisine geçiş dönemi 1950-1954 yıllarında başladı. 1951 yılında bütçe açık vermeye başladı ve bu durum 1963e kadar 12 yıl boyunca devam etti. Kore Savaşı nedeniyle dünya piyasasında hammadde fiyatlarını fırlattı. Kredili ithalat uygulamasına geçildi. Bunun sonucunda ticari nitelikli dış borçlar ödenemez hale geldi.1950li yıllarda uygulanan dışarıdan sermaye ithaline ayarlanmış serbestleşme programı 1958 krizini hazırladı' diye konuştu.
SEÇMELERDEN SAÇMALAR!!
* Bu erikson, başka erik yok.
* Kadın hakkı yoktur, çünkü hakkı erkek ismidir.
* Yerin kulağı vardır, benim de kulağım var. Ben yer miyim? Yemem!
* Eğer dünya delikanlı olsaydı yuvarlak olmazdı.
* Sen hiç sahanda yumurta yedin mi? - Evet. - Peki deplasmanda yedin mi?
FARZ DİYE İSİM!!
ESKİDEN toplu ramazan yemeklerinde, iftar ziyaretlerinden artan yemekleri, yemek masasına hizmet eden gençler yermiş Yani artan yemekler onların hakkıymış Bir iftar yemeğinde çorba içildikten sonra hoca cemaate "Çorbayı arttırmayın israf haramdır Yemeği bitirmek sünnettir" der Böylece çorba tamamen biter Sıra sebze yemeğine gelir, hoca yine "arttırmayın sünnettir" der ve yemek biter Sıra pilava gelir, tatlıya gelir Hoca "sünnettir" diyerek her şeyi cemaata yedirir ve hizmet yapan çocuklar aç kalırlar Yemekten sonra hocanın ellerini yıkaması için su döken hizmetli çocuğa hoca sorar: "Evlat, senin adın ne" Çocuk, "Farz, hoca efendi" der Hoca " hiç Farz diye isim olur mu" der. Çocuk da "olur ya, sünnet diyeyim de bizi de cemaate yediresin öyle mi ?" der.
Tansu Tekin'in Objektifi
EN SON NEREDE GÖRÜLDÜLER
Mehmet Bank (CHP eski İl Başkanı): Yönetimden arkadaşları Harun Pir, Mehmet Kondak, kendisinin İl Başkanı Halil Türk, Zaim Alkur, Ceyhun Karamangil, Adem Aykan, Şevket Tüysüzoğlu, Salim Türköz, Celal Kişi ve Ayhan Dikme ile Çarşambalılarda birlikte yemek yerken..
Ahmet Haluk Koç (CHP Samsun Milletvekili): Geçtiğimiz hafta Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi toplantısında bulunduğu için yurt dışındandan Deniz Baykal ile birlikte dönerken..
ONU TANIYOR MUSUNUZ?
Kamil Gökhan Bozkurt, Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü'nde eğitimini tamamladıktan sonra yüksek lisansını ABD Johns Hopkins Üniversitesi Ekonomi Bölümü'nde yaptı. Kariyerine özel sektörde başlayan Bozkurt, 2003'te Ziraat Bankası Yurt Dışı İlişkiler ve İştiraklerden Sorumlu Daire Başkanı oldu. Aynı dönemde; Moskova ve Almanya'da Yönetim Kurulu üyeliklerini sürdürdü. 2004'te Halk Bankası'na Organizasyon ve İnsan Kaynakları'ndan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak devam etti. 1 Kasım 2006'dan bu yana Türk Telekom bünyesinde İnsan Kaynakları'ndan Sorumlu Başkan görevini sürdürdü. Bozkurt, 20 Ağustos itibariyle CEO olarak atandı.Bu bir Samsunlu başarısıdır. Türk Telekom CEO'su 39 yaşındaki Kamil Gökhan Bozkurt, "Müşteri odaklı düşünmeye, aileye ve gençlere odaklanmaya devam edeceğiz" dedi. 21 milyar TL'lik piyasa değeriyle Türkiye'nin en değerli bilişim şirketi haline gelen Türk Telekom'da kurum içinden gelen ve daha önce İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı olarak görev alan Kamil Gökhan Bozkurt, CEO (İcra Kurulu Başkanı) koltuğunda, "Facebook'un kurucusu Zuckerberg'ten Google'ın kurucularına kadar bakarsanız yeni çağın iletişim araçlarının büyük önem kazandığını görüyorsunuz. Bunun yüzyıllar öncesinde de örnekleri var. Fatih'in 21 yaşında İstanbul'u fethi ile Osmanlı'yı İmparatorluğa dönüştürdüğünü unutmamak gerek. Artık rekabette ve yenilikçi olmada hızın büyük önemi var. Bu yüzden genç yöneticilerin teknoloji şirketlerinde öne çıktığını görüyoruz. Dünyanın en büyük şirketleri sıralamasında ilk 10 arasında hep teknoloji şirketleri var" diye konuştu.
GÜZEL SÖZ
'Yirmi yaşında istek, otuz yaşında zekâ, kırk yaşında akıl önemlidir.'
Benjamin Franklin
KIZILDERİLİLERE DİKKAT!
Ölüler güç ve bilgilerini beraberinde götüremez, yaşayanlara bırakır ((Hopi Kabilesi)
Günümüzde kişiler bilgiyi arar oldu, hikmeti değil,
Oysa bilgi geçmiştir, hikmet ise gelecek (Lumbee kabilesi)
Arkamdan yürüme ben öncün olamayabilirim. Önümde yürüme izleyicin olmayabilirim. Yanımda yürü böylece ikimiz eşit oluruz. (Ute kabilesi)
PAPATYA MUTLU YAŞA
OMÜ Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz ABD öğretim üyelerinden Prof. Dr. Yücel Tanyeri'nin torunu Çiğdem Papatya Erdemir dün doğum gününü kutladı. Nice yaşlara sevgili Papatya..
KALEM SİZDE..
Samsun'un sağlıkta çağ atlandığı söylendi.Evet bir çok hastane görsel zenginlik getirdi.Sağlık hizmet demektir.Şimdi rakamları bir inceleyin.Samsun da yatak sayısı bunca yeni hastaneye rağmen 5 yıl önceki seviyesinin altında.Yatak sayısı azaldı nüfus artdı.Devlet hastanesinde kaybedilen yatak sayısı ve Sigorta hastanesinde iyileştirme adı altında yapılan düzenlemeler yeni hastanelere rağmen yatak sayısını azaltmıştır.Bumu çağ atlamak????
(Teşekkürler Ceyhun Karamangil)
****
Bozuk para insanın cebini deler,bozuk insanda kalbini,bu yüzden ikisini de harcayın gitsin...
(Teşekkürler Osman Çetin)
***
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.