ENGEL BİZMİYİZ
Bu gün ki konumuz fiz iken veya da beş duyu organımızdan herhangi birinin işlevini yerine getirememesinden ötürü yaşamın içinde ki fiziksel veya duyusal olanaksızlıkların anlaşılamayan ve hatta kendimize anlatmakta zorluk çektiğimiz ancak yaşamla mücadelenin bir hak olduğunu düşünmeden de yapamıyoruz.
Çünkü toplumun içinde varız her bireyde de olduğu gibi yaşam hakkımız olduğu kadar yaşam kalitemizi yükseltmek içinde eğitimde ,sağlıkta,yönetmekte, yönetilmekte hayatın her alanında bir eksik veya bir fazla dimdik ezilmeden ,acınmadan ancak eksiklerimizden ötürü erişemediğimiz, ulaşamadığımız hakça paylaşamadığımız çevremizde ,ilçemizde, ilimizde,ve hatta başka başka kentlerde ulaşamadığımız yerlerin olmaması gerektiğine inanıyorum .
Erişilebilirlik ve ulaşılabilirlik.
5378 sayılı kanun 12 temmuz 2006 tarihli resmi gazetede yürürlüğe girmiş BAŞBAKANLIK genelgesiyle de özürlüler idaresi başkanlığınca da kamuoyuna duyurulmuştur .
Genelgenin içeriği kısaca şöyledir BAŞBAKANLIĞIN 12. 08. 2008 tarihli talimat yazıları ile mevzuat hükümlerinin yerine getirilmesi istenmiştir.
İlgili mevzuatın uygulanması ,kamu kurum ve kuruluşlarınca ve özellikle yerel yönetimler tarafından konuyla ilgili sorumlulukların acilen yerine getirilmesi amacıyla 2010 yılı herkes için ulaşılabilirlik eylem yılı ilan edilmişti.
Ulusal eylem planı olarak kabul edilmiş 2006 yılından 2010 yılına kadar süre verilmişti ancak hazırlıkların ve eylem planının tamamlanmadığı kabul gördüğünden üç yıl daha ek süre verilmiştir.
Çevremize şöyle bir bakalım erişilebilirlik ve ulaşılabilirlik için ne yapılmış nelere öncelik verilmiş kamu daireleri ve meskenlerimizde ne gibi değişiklikler yapılmış yapılan değişiklikler ve uygulamalardan ne kadar faydalanılmış eksiklik bizde mi ? eğitimsizliğimizden mi bilmemekte mi , bilindiği halde istememekte mi ve yada empati yapamadığımızdan mı ?,
Ancak hep biz sağlıklı kişilerin (yöneticilerin ) bizleri anlayamadıklarından dem vururuz empatiyi karşılıklı yaparsak bizlerin de sağlıklı bireyleri anlamadığımız ortaya çıkar ki kendimizi doğru anlatamadığımız gerçeğiyle yüzleşmemiz gerektiğine inanmalıyız .
Neydi bu erişilebilir ve ulaşılabilirlik .
Yasa düzenleyici kanun yapmış genelgesini yayınlamış idarecilere ve yerel yönetimlere iletmiş ne isteniyordu her bireyin rahatça seyahat hakkı meskeninde de olduğu gibi yaşamın ortak alanlarında kamusal ,tüzel ,özel, her alana rahatça ulaşmak peki bu sağlıklı bireylerinde isteği değil mi kaldırımında, yolunda ,çevre düzenlemesinde ,binasında ,otelinde, motelinde ,okulunda dershanesinde ,dersliğinde ,ibadethanesinde, komşu ziyaretinde ,parkında ,caddesinde rahatça yürümek istemez mi? Kim ister kaldırım üzerinde engeli elektrik direğini ,esnafın malını sergilemek için işgalini kaldırımın önüne çekilmiş otomobili, tekerlekli sandalyesiyle bir üst kata çıkamayan komşusunu beyaz bastonuyla rahatça yürüyemeyen arkadaşını sesli uyarı sistemini işitemeyenin ışıklı levhasını, kim istemez? nedenini de düşünmemiz gerekmez mi .?
Bir yerde eksiklik var ya sağlıklı bireylerde yada biz fiziksel veya herhangi bir organını yitirmiş kişilerde .
Geçenlerde bir toplantıdaydım söz konusu eğitim uzun yıllardır mücadele edilerek kabul edilen karma eğitimden yana taleplerimiz kabul gördü ancak sorunların bitmediği görüldü .
Aslında sorun dediğimiz sorun olmayacak kadar küçüktü bir tek eksiğimiz vardı beyinlerdeki engeli kaldıramamış olmamız bunun için de empati şart sağlıklı kişi bilemez senin sıkıntını çözüm engelli sorununu bildirdiği kadar çözümünü de üretmek mecburiyetindeydi .
Engelli çocuğun sınıfı giriş katta ancak her daim ihtiyaç duyacağı lavabo üçüncü katta imiş lavaboyu giriş kata veya sınıfı üçüncü kata açmak düşünülememiş ,
Engelli çocuğun lavaboya gidip gelene kadar teneffüsü bitiyormuş doğru işte hizmeti ayağına getirmek buna derler ancak düşünemiyoruz şikayet ediyor çözüm üretemiyoruz ,çözüm empati yaparak bir gün kendisinin veya yakınının çok sevdiği birisinin engelli olduğunu ve yada olabileceğini düşünmekti .
Sorun engellilik mi ?değil tabi ki her yaşta her bireye fiziksel ve görsel koşullara uygun rahatça bir yaşam hakkı tanımakta .
Biz engelli hakları diyoruz da sadece kendimiz için mi? istiyoruz ulaşılabilir bir çevre erişilebilir bilgi hakkı düzgün kaliteli bir eğitim toplum kendi içinde bütünleşmiş kaynaşmış , çağdaş görsel bir millet ve bir kenti kim istemez .
Bireysel olduğumuz kadar çevre bilinci toplu yaşamın da bir bedeli olduğunu düşünüp hayata geçirmemiz gerektiğine inanıyorum.
Saygılar sevgiler benden engelsiz fiziki koşulları tamamlanmış ihtiyacının ve sosyal aktivitesini tamamlamak ve yerine getirmek için rahatça yürüyerek veya tekerlekli sandalyesiyle görmeden duymadan her ihtiyacını karşılayabileceği ilçelerin illerin ve hatta köylerin düzenlemesi yapıldığı kentlilik bilincini oluşturduğu bir millet özlemiyle en güzel yarınların siz değerli okuyucularımızın olmasını temenni ediyorum .
Hayelmi? Olsun be hayali de güzel her ne kadar eksiklerimiz varsa da bir çok engellerinde aşıldığına aşılacağına inanıyorum..
SEDAT YILMAZ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.