Erbakan'ın gençliği ve Akp Gençliği

Evvelki gün Pazar günü idi.
AKP İstanbul Gençliği'nin kongresi vardı.
Herkes Tayyip Erdoğan'ı gözlüyordu.
Toplumdan gizlenen bir ameliyat geçiren Erdoğan!
İnşallah hayırlıdır diyorum;
Öyle de dualar ediyorum.
Yüce Rabbim sevdiği insanları…
Ve Rabblerini çok seven insanları özletiyor.
Toplum;
“Ya Rabbi sağlığını ihsan eyle!
Aramızda çok daha görmek istiyoruz.
Doyamadık!
Hiç kimsenin cesaret edemediği…
Yakınından bile geçmenin korkusunu yaşadığımız;
Rabbinden bulur inşallah dediğimiz insanları…
Onların derneklerini;
Kulüplerini bir bir yerle bir eden ustamızı;
Aramızdan eksik etme Ya Rabbi!”
Deyişlerini çok duyuyoruz.
İşte Pazar Günkü kongredekiler öksüz kalmıştı.
Ustaları aralarında olamadı;
Telekonferansla çok canlı…
Bir haftadır hükümetten beklediğimiz açıklama;
Nihayet telekonferansla Başbakandan geldi.
Bülent Arınç bile muhalefete doğru dürüst cevap veremedi.
Gerçekten bütün Türkiye öksüz kalmanın bekleyişinde!
Ben esas kongre üzerinde durmak istedim;
Kasımdan beri yapılamaya çalışılıyordu.
Sürekli Ustanın… Başbakan Erdoğan'ın müsaitliği…
Kollaştırılıyordu.
son dönemde de;
sağlık durumu yüzünden ertelenmiş bir programdı…
geçen haftaya 12 Şubat'a kadar…
sonra ihtimal başbakanın gelemeyeceği anlaşıldı
onsuz yapılma kararı çıktı ve yapıldı.*
Bakın MGVliler neler söylüyor;
türlü türlü insanları getiriyorlardı.
hatta o çok eleştirdikleri tinerci faça adamları bile
Albayrak imzalı otobüslerine bindirdiler.
hani bunlar dindar nesil falan diye sayıklayıp duruyorlar ya
dün gördüm gözlerimle koca koca adamlar lanlı lunlu,
hele o kızlar…
bir kıza yakışmayacak konuşmalar
başörtülü olduğunu görünce daha çok sinirlerim bozuldu
Duyduğu üç-beş gereksiz çirkin cümleyle;
hazımsızlık gösterenlere
cehalet deyip gülüp geçerim.
Küfür eden adamlar varmış,
küfür eden kızlar varmış.
Ruh şuursuzmuş.
Abdestsizmiş,
tahareti yokmuş.
aynı kafada olduğunu zannediyor.
Hiçbir siyasi görüşü;
her anlamda tek çatı altında toplayamazsınız.
Böylesi topluluklarda simitçileri…
çekirdek, bayrak vs. satan satıcıları da görürsünüz,
"Anaaa! burda ne var lan" diye…
yoldan geçerken;
aval aval bakan tiplerin içeri girdiğini de….
Karşıt yazarlar:
"Dur lan şuna bir eleştiri yazayım.
Ne yazayım ama yaa?
Heh orda biri küfür etti yaz.
ak partinin küfür eden gençleri ahahah
şuursuz lan bunlar."
Oysa içerisi hınca hınç doluydu!
gençlik ayakta!
sadece Erdoğan'ı görebilmek için oraya gelen
amca ve teyzeler ise tribünleri doldurmuştu.
Tek kelime ile: “Nereden nereye”.
Bayraklar… Şallar… Poster ve pankartlar!
kolilerce su… Çizzy… kumanyalar!
Herşey o kadar profesyonelce hazırlanmıştı
tamam toplama bir parti idi
yeni yeni bir nesil yetiştirme durumunda
İki kademeli bir kürsü sistemi vardı
Bülent Arınç konuştu
Aslında Erdoğan konuşacaktı
adeta susturmaya çalışıyordu
bir kaç kez uyardı dinlemediler
o da kısa kesti ve ayrıldı
Genel merkez gençlik kolları başkanı konuşması
tamamen dini motifler üzerineydi
özellikle Asım'ın Nesli vurgusu yapıldı
MGV şuuru ile yetişenler diyor ki:
“Özellikle hanım kısmı tek kelime ile şuursuzlar!
Neye hizmet ettiklerini bilmiyorlar ki!
bir yerlere yerleşirim umuduyla toplanmış binlerce yeni nesil izlenimi vermekte olan kongredir.malda yalan mülk de yalan gel biraz da sen oyalan hesabı.
Gençliği boşluğa düşürürsen sürüklenir gider,
Tayyip… Erbakan Hoca'yla bir fotosu salona asılmıştı.
Evet, bir boşluk yaşanabilir.
Erbakan gibi bir lider yok!
Fethullah Gülen yok!
Mahmut Efendi yok!
Muhammet Raşit yok!
Esat Coşan yok!
Ama Erbakan Hoca'nın partisi beş kez neden kapandı?
Fethullah Hoca neden Türkçe Olimpiyatları düzenliyor;
Neden Dünya Müslüman Gençlik Olimpiyatları yok?
Ama inşallah dindar gençlik olacak!
Muhafazakar… Dindar gençlik yetişecek!
Başlarında USTA'ları varken.
“Bütün insanları imamları eşliğinde çağırdığımız Gün;
Her kimin Kitab'ı sevinç muştusuyla verilirse;
Kıl kadar haksızlığa uğratılmadan Kitaplarını okurlar”.
İsra Suresi: 71.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Salih Parlak Arşivi
SON YAZILAR