Fabrikalarda Biziz, Tarlalarda Biziz...
Fabrikalarda Biziz, Tarlalarda Biziz, Biziz Hayatı Kurtaran !
Şimdi bakın!
Bu hükümet kalktı dedi ki bu ülkenin gerçek anlamda demokratikleşmesi için ve bu ülkede darbelerin, antidemokratik girişimlerin bir daha yaşanmaması için bu ülkeyi darbecilerden, darbe heveslilerinden, çetelerden temizleyeceğiz. Ve bunun üzerine başlatılan Ergenekon adlı operasyonla yüzlerce insan gözaltına alındı, gözaltına alınanların önemli bir kısmı da tutuklandı. Bu ülkede demokrasiye inanmış, demokrasiyi biraz olsun içselleştirmiş hiçbir kimsenin darbeyi ve darbecileri savunması mümkün değildir. Çünkü darbelerden en çok nasibini bu ülkenin demokratları ve demokrasi güçleri almışlardır. Fakat bu ülkeyi darbecilerden temizliyorum sloganıyla, siz bu ülkenin aydınlarını demokratlarını yazarlarını düşünürlerini bilim adamlarını kısaca AKP ve ABD muhaliflerini susturmaya başlarsanız ve aynı anda bu ülkede bizzat darbe yapmış ve bugün yaşanan bir çok olumsuzluğun yegane nedeni olan 12 Eylül darbesinin liderini Cumhurbaşkanlığı köşkünde ağırlayıp, her türlü sorunuyla Cumhurbaşkanlığı düzeyinde ilgilenirseniz bizzat darbenin kendisi olarak tarihe geçersiniz. Susurluk çeteleriyle , mafya artıklarıyla, ömrünü bu ülkenin aydınlanmasına vakfetmiş insanları aynı kefeye koyup, aynı örgütün üyeleriymiş gibi kamuoyuna lanse etmeye kalkarsanız hiçbir inandırıcılığınız ve samimiyetiniz kalmaz. Eğer darbeyle mücadelenizde gerçekten samimiyseniz, önce 12 Eylül Anayasasındaki darbecileri koruyan maddeleri kaldırıp, bizzat darbeyi yapmış olanlarla hesaplaşın. İktidarınıza en yakın insanları ve yandaş medyanıza dahi , bu kadarına da pes dedirten adeta AKP hükümetine ve ABD"ye muhalif kim varsa herkesin cezaevine gönderildiği, insanların en özel görüşmelerinin dahi dinlendiği halkın üzerinde adeta bir korku imparatorluğu yaratan bu faşizm sürecini bir an evvel durdurun. Ve bu kadar önemli bir konuyu daha fazla sulandırmayın. Türkiye"nin demokratikleşmesinin önündeki en büyük engellerden bir olan darbelerle, çetelerle, kontrgerillayla gerçek anlamda hesaplaşmak; ancak ve ancak toplumsal ve demokratik bir uzlaşıyla, en önemlisi de iktidarın gölgesinin üzerine düşmediği tam bağımsız bir yargıyla mümkündür. Bu ülkenin demokratikleimeye ve barışın içerisinde kardeşçe yaşamaya gerçekten ihtiyacı vardır. Bugüne kadar akan kan ve gözyaşı yaşanan acılar hiçbir sorunu çözmedi. Bizler bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada bu ülkede; bütün etnik, kültürel, dinsel, mezhepsel yapılar olarak birlikte kardeşçe yaşamaya devam edeceksek barışı ve demokrasiyi her zamankinden daha çok savunacağız ve talep edeceğiz. Birbirmizi dışlayarak, inkar ederek, yok kabul ederek barışı ve kardeşliği koruyamayız. Farklılıklarımızı zenginliğimiz olarak olarak kabul ederek ve her türlü kışkırtmaya rağmen bu ülkede barışı ve kardeşliği egemen kılarak birlikte yaşamaya devam edeceğiz. Çünkü bu ülke hepimizin ve bu ülkenin var oluşunda herkesin kanı, canı ve alın teri var. Ancak; yaşadığımız kentin insanlarıni doğasını kısacası tüm canlıların yaşamlarını tehdit edenecek olan enerji amaçlı kurulması planlanan TERMİK SANTRALLERİN bu kente kurulmasında seferber olan şehrin yöneticilerine şunları söylemek istiyorum. Bu halka zehir solutamazsınzı, topraklarımızı sularımızı kirletemezsiniz. Bu halk MOBİL SANTRALE nasıl direndiyse bunlarada da direnecek ve hepsini topraklarından kovacak güçtedir. Bu kente ihanet niteliğinde olan bu kararınızdan bir an evvel vazgeçin. Emeğimizi yok saydınız. Yurttaşlarımız arasında ayrım yaptınız. İnançlar arasında ayrım yaptınız. İşimizle aşımızla oynadınız. AİHM kararlarına rağmen Toplu Sözleşme ve Grev Hakkımızı gasp etmeye devam ediyorlar. Bizden kurtulamazlar.çünkü biz olmazsak hayat olmaz, yaşam olmaz, üretim olmaz
Biz sizin yarattığınız Karanlık Yolun Sonunda,
Doğacak Güneşi Görüyoruz.
FabrikalardaBiz!
Tarlalarda Biziz, Biziz Hayatı yaratan,
Din Farkı Bilmeyiz,
Dik Farkı Bilmeyiz, Sanki Doğduk Bir Anadan,
Bizi Anlay8n, Bizi Dinleyin,
Bizi sakın susturmayın , çığlıklarımızı duyun, bizi uslu sanmayın, analarda iktidarınıza meydan okumaya devam edeceğiz diyor AKP hükümetine KESK Samsun Dönem Szözcüsü Müşfik Veysel Erdoğan. KESK Dönem Sözcüsü Erdoğan ile 1 Mayıs Öncesinde ve sonrasında böyle okuduğunuz gibi uzun uzadıya konuştuk ve bu konuşmalarımızın bir çoğunu da Müşfik, meydandanda toplanan kitleye anlattı.