FARKETMİYOR

Bizim için artık hiçbir şey fark etmiyor .

Deveye sormuşlar neden boynun eğri  .

Deve de demiş ki neremi doğru gördün ki boynumu soruyorsun.

Biz millete öncelikle hediye bağlamında rüşveti öğrettik .

İşini bil ,kafanıçalıştır,ateşe yakın ol bal tutan parmağını yalar,kır şişeyi dön köşeyi  deyimleri,  sözleri, toplum içinde bayağıca algı yarattı benimsendi  birde üstüne üslük bizden hiçbir şey olmaz deyimi  bütün bu algıların üstüne tuz biber oldu .

Bu küçücük masum gibi  görünen sözlerin  toplum üzerinde öyle bir etki yarattı ki sevgimizi dahi rüşvet vererek gösterir olduk .

Beni seviyorsan bir şey almalısın ancak alınan şeyin karşılığı değerlerini kaybetmek olduğunu düşünemedik .

Düşünmek dahi suç olduğu yerde .

Suçun ne ?düşünmek  düşünce suçu.

Adama bakıyorsun  öylesine dalmış gitmiş belli ki bir şeyler düşünüyor.

Hayırdır hemşerim  ne düşünüyorsun  denildiğinde .

Yok hiçbir şey , düşünmüyorum .

Düşünmek suç ya kabahatli zannediyor kendini  vatandaş öyle algılandı çünkü  yıllarca sen düşünme ben düşünürüm senin  yerine .

Bırakalım şimdi düşünceyi rüşveti  ekonomi ye bakalım.

Ekonomi denince akla ilk para gelir yıllardır bu millete zam  öğretildi.

Zamda eskidi   enflasyon  denildi  süslendi püslendi  kura geçildi oda yetmedi  borsa işin içine girdi şimdide bilgisayar çağında olduğumuz için resetleme  yaşam algımıza girdi sil yeni baştan resetle .

Yeni  eskiler yeniler  eski  tü kaka yeni yeni .

Böyle bir algıyla her gün yenileniyoruz her gün  aklanıyoruz  paklandığımızı zannediyoruz  yine değerlerimizi  yitiriyoruz yitirilen değerleri de  yeni dünya düzenine  uymak  zannediyoruz .

Yine bırakalım rüşveti  ,ekonomiyi, düşünceyi şimdi de bakalım güce .

Güç, güçlü .

Güçlünün yanında olmak algılatıldı yıllardır .

Masummu? Madurmu? Bir tekme de sen vur gitsin  denildi   benimsetildi  .

Bu deyim öyle bir tuttu ki masum madur demeden  herkes tekme vurur oldu  masummuş madurmuş demeden  güçlünün yanında yer almak adına gücümüze güç katacağız ya  benliğimiz unutturuldu  vur tekmeyi gitsin doğru  güçtü çünkü  .

Hiçbir şey yapamasan sesini çıkartma sus.

Sus konuşma  bana necilikti bu .

Bana ne .

Bana ne işim olmaz görmedim. Duymadım , bilmiyorum, karışmam işine bak .

Öyle kötü bir algıydı ki bu bütün  kötülükleri de aratır oldu  bana ne .

Hemşerim bunu böyle yapma dersin  sana ne  denildiğinde susarsın .

Yaptığın işten daha sonra başkaları da zarar görür dersin bana ne der yine susarsın .

Bana ne, sana ne ,kime ne sözlerin üzerine  başka söz söylenmez  karar verilmiştir sana ne , bana ne .

Zamanınızı daha fazla almayacağım bütün bu olumsuzluklardan  etkilenmeden  insanlığın değerlerini  yitirmeden  tertemiz kalabilmiş insanlar varmıdırelbette .

Ancak onlarda her angi bir iftiraya saldırıya uğramamışlarsa .

Toplum mühendisliği denilen  bir şey varmıdır dersek vardır .

Toplum mühendisliği  algıyla yönetilir  bu algı öyle bir olur ki milleti ayrıştırır, böler, parçalar kardeşi kardeşe düşman ettirir  veya da  öyle bir algı yaratılır ki birleştirir, bütünleştirir  yaşam kalitesini artırır değerlere değer katar  paylaşılır ,bölüşülür  yaşamı güzel kılar  her şeyde de olduğu gibi toplum  mühendisliğinde de amacın ne olduğu ilk önce belirlenir ve uygulamaya geçilir .

Bizim kültürümüzde  bana necilik yoktu  düşenin elinden tutulurdu  paylaşmak  vardı acımızla sevincimizle  masumun ve madurun hakkı savunulurdu hatta imece  düzenlenirdi herangi bir işi yaparken  güçten yana değil bilgiden yana olurduk  rüşveti ayıplardık iftiradan yalandan sakınırdık bize ne oldu bilemem de hiçbir şey fak etmez oldu .

Bütün kötülüklerden  olumsuzluklardan  arınarak ,paklanarak her birimizin   güzel  ve mutlu yaşamamız  temennisiyle   şimdilik  bu günkü  köşemize son veriyorum .

Saygılar sevgiler benden  en güzel yarınlar siz değerli okuyucularımızın olsun .

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Sedat Yılmaz Arşivi
SON YAZILAR