Büşra Yıldız

Büşra Yıldız

Gıda sürdürülebilirliği

Birleşmiş Milletler gıda sürdürülebilirliğini "bir şeyin (örneğin tarım, balıkçılık ve hatta gıda hazırlama) doğal kaynaklarımızı israf etmeyecek şekilde yapılması ve çevreye veya çevreye zarar vermeden gelecekte de devam ettirilebilmesi fikri" olarak tanımlıyor.

Gıda sürdürülebilirliği, sürdürülebilir gıda sistemlerine bağlıdır. Bunlar ticaret, enerji ve sağlık sistemleriyle etkileşime giren tarım, atık yönetimi ve tedarik sistemlerini içeren alt sistemlere dayanmaktadır.

BM, Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), sürdürülebilir bir gıda sisteminin herkes için ekonomik açıdan sürdürülebilir ve sosyal açıdan faydalı bir şekilde beslenme ve gıda güvenliği sağlaması gerektiğini belirtiyor. Aynı zamanda sürdürülebilir bir gıda sisteminin çevre üzerinde sürekli olarak tarafsız veya olumlu bir etki yaratması da gerekiyor. Bireysel tercihler de gıda sistemlerinin refahında önemli bir rol oynamaktadır.

Dünya Gıda Programı, dünya çapında 9 kişiden 1'inden fazlasının (821 milyon kişi) her gün aç kaldığını bildiriyor. Açlık ve yetersiz beslenme o kadar yaygın bir sorun ki, BM bununla mücadele etmek için "küresel gıda ve tarım sisteminde köklü bir değişikliğe ihtiyaç olduğunu" vurguladı. Bu değişim, sürdürülebilir gıda üretimi için çabalamayı da içermelidir.

Küresel gıda sistemi tüm ekonomik sektörleri kapsamaktadır. Bileşenlerini anlamak, onu güçlendirecek etkili önlemlerin geliştirilmesi ve uygulanması açısından önemlidir.
Tarım arazileri, Dünya kara yüzeyinin %38'ini kaplıyor ve artan küresel nüfus, bu sınırlı karasal kaynağı zorluyor.

FAO, "habitatların aşırı kaybı ve toprak ve su gibi doğal kaynakların aşırı kullanımından kaynaklanan potansiyel çevresel etkiyi en aza indirirken aynı zamanda mahsul verimliliğini en üst düzeye çıkarmaya" yönelik stratejilere ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor.

EDGAR-FOOD veri tabanı, 1990-2015 yıllarını kapsayan her ülke için gıda zincirinin her aşamasındaki emisyonları ayrıştırıyor. Raporda, "devam eden sosyoekonomik kalkınma eğilimlerine paralel olarak, gıda emisyonlarının giderek daha fazla enerji kullanımı, endüstriyel faaliyetler ve atık yönetimi tarafından belirlendiği" belirtiliyor. Avrupa Komisyonu, bu emisyonları azaltmak için hedeflenen enerji verimliliği ve karbondan arındırma politikaları çağrısında bulunuyor.

Araştırmalar, tarımın küresel çevre değişikliğinin ardındaki itici güçlerden biri olduğunu, aynı zamanda iklim değişikliğinden de derinden etkilendiğini gösteriyor. Şu anda gıda sürdürülebilirliğine yönelik çok sayıda tehdit var ancak en büyük tehdit küresel ısınmadır. Sürekli genişleyen nüfusun ihtiyaçlarını karşılamak için gıda üretim teknikleri çevremizi, sağlığımız ve gelecek nesiller için toksik olacak şekilde değişmektedir.

Gıdaya yönelik artan talep, endüstriyel tarım şirketlerinin toplum için tarımın direksiyonunda olmasına olanak tanıyor. Zararlı ve toksik pestisitlerin, kimyasalların, makinelerin ve genetiği değiştirilmiş organizmaların kullanımı, çevresel değişime kapı açabilir ve bu da gelecek nesillerin, taleplerinin ihtiyaçlarını karşılayamamasına neden olabilir.

Doğayla uyum içinde yetiştirilen gıda ürünleri, market raflarındaki standart yiyeceklerden önemli ölçüde daha pahalı olma eğilimindedir. Bu, birçok insanın daha sağlıklı, Dünya dostu gıdalara geçiş fikrine karşı çıkmasına neden oluyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Büşra Yıldız Arşivi
SON YAZILAR