Güçlü Türkiye
Güçlü Türkiye
İki büyük dünya savaşı ve diğer savaşlarda ülkelerin çıkarları ön plandaydı. Birinci dünya savaşındaki bölüşümden hoşnut olmayanların başarısıdır ikinci dünya savaşının çıkma nedeni. Kan akıtılmadan kazanım olmamıştır, savaşların planlayıcıları için insanların ve yıkımların herhangi bir değeri yoktur, onlar için önemli olan elde edecekleri kazanımlar ve getirileridir. Böylesi bir savaş ortamında ülkenin güçlü, halkının birlik ve beraberlik içinde olması gerekmektedir. Ülkeniz ne kadar güçlü olursa olsun halk birbirinden kopuksa, kendi halkına yakın bir bölgedeki savaşın ters orantılı sonuçlanmasının yüzdesi oldukça yüksektir.
Ülkemizin bulunduğu çoğrafya yüzyıllardır kan ile inşa edilip, kan ile yıkılmaktadır. O nedenle bölge halklarının sürekli olarak kaşınmaya müsait bir noktası açık bırakılmaktadır. Sürekli sorunlar yumağı olan bu bölgede güçlü bir ülke olmaktan başka şansımızın olmadığının unutulmaması gerekmektedir. Hemen sınırımızın yanında gelişen olaylar ile, Gazze'deki yaşanılanlara bakıldığında bölge için planlanan eylemlerin aktif hale getirilme çalışmalarının yapıldığını görmekteyiz. Eğer bölgede söz sahibi olamak istiyorsanız elinizin çok güçlü ve kimseye bağımlı olmamanız gerekmektedir.
İsrail'in halkının inandırıldığı ve politikasını üzerine kurduğu vaadedilmiş topraklar doğrultusunda çalışmalarını sürdürürken, hemen yanı başındaki topluluğu ezmekten geri kalmaz iken, birkaç cılız sesin dışında onlara dur diyen kimsenin olmaması, teknolojileri veya askeri güçlerinden değil dünya üzerindeki etkin lobileri ve davalarına inanmış zengin ailelerin ülkeleri adına çalışmalarından kaynaklıdır. İşte o ailelerden bir tanesinin mensubunun aile için çekilen belgeseldeki sözleri.
22 Eylül 2010 Yahudi yönetmen Aaron Russon'nun Nıcholas Rrockefeller belgeselinde ''Dünyanın sahipleri bizleriz,yeryüzü Muhammed'e iman edenlerin kanıyla sulanmalı, çiçekler Müslüman kanıyla sulanıp tomurcuklanmalı. Yüz yıllardır Türklerin Muhammed'in dinine inanmaları, bir insanın vücudu gibi bir arada tutunmalarını engelleyemedik.Evet bu vücudu, Kürtlere öz benliklerini unutturup onları Türklere düşman ederek ikiye bölebiliriz. Türklerin ve Kürtlerin elinde Muhammed'in uydurma kitabı Kuran olmalı ancak zihinlerinde olmamalı,yayın organlarımız bunun için çalışmalı, dünyanın her yerinde Müslüman kanı akmalı,Tevrat bunu bize emrediyor.''
Müslümanlara sorduğunuzda Tevrat ve İncil'in değiştirilmiş kitaplar olduğunu dinlersiniz. Onlar değiştirilmiş kitaplarını sonuna kadar yaşarken,bizler değiştirilemeyen Kur-anı Kerimi unutmak için canla baş ile uğraşmaktayız. Ellerinde bulunan basın, Tv, Sinema ,Moda sektörleri ile ulusların gençliğini bozup istediği şekle sokan bu üstün teknoloji sahip ülkenin, Gazze sokaklarında kaydedilmiş bir görüntüsünün, İsrail ordusundaki cesaretin hangi seviyede olduğununda göstergesidir. Ellerinde uzun namlulu silahları ve tam donanımlı bir askeri birliğin girdiği sokakta taşlarla onlara saldıran Filistin'li gençler karşısında sergilemiş oldukları korkak tavır, silahların değil, yüreklerin savaş kazandığının göstergesidir, ve unutulmamalıdır ki, ''Dünyada keşfedilmiş ve keşfedilecek en korkunç silah ölümü göze almış insandır''
Filistin davasının öncülerinden Şeyh Salah, Telaviv'de İsrail soykırımını protesto ederken açmış olduğu pankartta ''Bütün dünya,güçlü bir Türkiye'ye muhtaçtır'' yazmakta idi. Dünya üzerinde yaşayan Müslümanlar ve Türklerin tüm ümidi yarın çıkacak olan bir savaşta, Müslüman ülkelerin önünde bayraktarlık yapacak olan güçlü bir Türkiyedir.
Dünya savaşlarının paylaşım ve çıkar amaçlı olduğunu belirtmiştik. Yakın bir gelecekte yine böylesi bir savaş ortamı hazırlanmaktadır. Bu ortamda Güçlü Türkiye'nin ayakta durması demek İslamiyetin ayakta durması demektir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.