ŞARK KÖŞESİ

    FAİK DÜNDAR

       GÜNDEMDEKİ KONULAR…

Birinci konumuz; Terör. Her nedense, genellikle tüm savaşlar, kaoslar, terörizm Ortadoğu coğrafyasında oluyor. Bugün dünya savaş tarihine bakarsak, sanırım ülke topraklarında savaş olmayan tek devlet, güneşin batmadığı sinsi devlet İngiltere’dir. Bu İngilizler dünya siyasetine yön veriyor, emperyalizmin orjini ve Amerikalıların da atası.

Son 45 yıldır başımıza salınan Asala ve onun eniği Pkk ile hayli zamandır ekonomimize, bölge barışına ve gelişmişliğine balta vururken, doğu ve güneydoğuda muhtelif faktörlerden dolayı dağa çıkan gençlerin ve ailelerinin de hayatını karartmaya devam etmektedir. Çözüm sürecini savaşa hazırlık süreci olarak değerlendiren bu terör örgütünün çizmeyi aşmasının ardından Hükümet ve TSK’nin biteviye inlerini berhava etmeleri, binin üzerinde elemanının kaybına yol açarak, şimdilik pusmuştur. Devlet olarak bu ateşi söndürür, bu bataklığı kurutursak, bölge barışı sağlanacak ve kalkınması turizm ile beraber şaha kalkacaktır. Bölge insanı artık karalar bağlamayı, zılgıtları ve ağıtları unutacaktır diye düşünüyorum.

Adı geçen bu örgüte paralel örgütler, IŞID ve PYD gibi terör örgütler yayılmaya, yalnız bölgemizi değil, Avrupa’ya da uzanmış, yüzlerce insanın ölümüne ve daha fazlasının yaralanmasına sebep olmuştur.

Hani güzel bir söz vardır; “temizlik için öncelik, kirletmemektir”.  Bu terör örgütlerinin sadece elemanlarına karşın mücadele veriliyor. Esas olan, bunun başı ve teşekkül ettiren devletlerdir. Bunca yıl bunları kimler finanse etti, lojistik, askeri destek ve istihbarat desteği sağladı? Bunlar teşhis edilirse, tedavisi de kolaydır. Yoksa süzgeçle su taşımaya benzer ve Avrupa silah tüccarlarının sefasına yardım etmekten başka bir iş yapılmamış olur.

İkinci konumuz; G20. 14 ve 15 kasımda Antalya’da başlayan, yirmi gelişmiş ülke liderlerinin, dünyadaki ekonomik konulara ek olarak Fransa’daki 129 kişinin ölümü ile neticelenen terör konusu da ele alınacaktır. Esat’ın dediği gibi, “bizde beş yıldır devam eden bu olaylardan sadece bir günde Fransa’da olmasına duyulan duyarlılık düşündürücüdür.”. Cumhurbaşkanımızın karşıladığı liderler ve gerektiğinde yapılan başa baş, ikili, üçlü ve toplu görüşmelerin neler olduğu benim yazımın basımından önce  açıklanmış olacaktır. Dünya barışına, sömürülen Asya, Afrika insanına bir yarar sağlamasını dilerim. Ama onlar bu insanları nasıl esaret altında sömüreceklerinin gizli ve sinsi planlarını yapacaklardır sanırım. Bunların işi bu, karakterleri, geçimleri ve kültürleri bu!

Üçüncü konumuz; geçtiğimiz hafta Manisa’da bayanlara kelepçe takılması skandalı. Onlar  nasıl polis ki masum olan ablalarının analarının ellerine suçları bile kanıtlanmamış, olmalarına rağmen soğuk demirlerle onurlarını kırıp yüreklerini yaktılar?. Emri veren Emniyet Müdürü sanırım askıya alınmış ve vali hakkında da inceleme başlatılmıştır. Bu yapılmasa idi Ak parti yara alırdı. Kardeşim Bülent Arınç’ a da kendine ve ruh haline yakışır tepkiyi koyduğu için takdirlerimi sunuyorum.

Dördüncü konumuz; Türk milli Futbol takımımızın bir aylık süredeki muazzam başarısı. 2016 Avrupa finallerine gitmesi matematiksel olarak mümkün pratikte ise mümkün görünmez iken, Başlarında bulunan İmparator Fatih Terim ile galibiyetler serisi sonucu, bırakın elemeleri, direkt katılmaya hak kazandı. Ayrıca futbol takımlarımızın da başarıları buna eklendiğinde, dünya futbol sıralamasındaki sanırım 48. sıradan, 18.sıraya yükseldik. Yani burada da G20 nin içindeyiz. Emeği geçenlere teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Nümerik bir konu: Samsun’da ismi bende saklı aynı çizgideki eski bir siyasetçi, Ak Parti il başkanlığı özel kalemini telefonla  iki defa arayıp, kendini, misyonunu belirtip, istenilen cep telefon numarasını vermesine rağmen, başkandan randevu talep etmiş ise de, bir haftadır ne randevu verilmiş ne de kendisine geri dönülmüştür. Endişemiz şu ki, acaba çoğu vatandaşa da böylemi yapılıyor?