Güneşiniz sizin olsun hocam!...
Dünde
Bugünde
Yarında
Doğrunun yanında olmak, ona koltuk değnekliğiyse;
Evet ben doğrunun koltuk değneğiyim!...
İnandığımın yanında olmak, onun kucağında olmaksa;
Evet ben inandığımın kucağındayım!..
Diyen adam; kendisine soru sorup, yorum getirenin de ne olup olmadığını! elbette merak eder ve ;
Peki dostum, sen kimin koltuk değneğisin de kimin kucağında oturuyorsun, bana sen onu söyle!...
Bırak ötesini berisini, her gün kim kulağına üflüyor da kimin sözcülüğünü yapıyorsun?
Önce oturduğun kucağa bak, sonra konuş!
Ağa beylerin kim senin? Sen bana onu anlat!.. der
***
Ama ben senin kim olduğunu biliyorum, merak etme!
Midenle bağlı olduğun yere sadakatin izin vermez!...
Sen anlatamazsın zaten!
Ben sana anlatayım da dinle!...
***
At iziyle it izinin birbirine karıştığı, günbegün yaşadığımız iğrenç örneklerle belgelendiği bir zamanda, sözümde bir özümde diyen muhteremlere, doğruya, fedakarlığa, haklılığa, emeğe ve vefaya sıkılan mermilerin önünde göğüs gererek sözüyle özüyle erkekçe duruş sergilemek yakışır!...
***
Bunca zamandır hareketin hareketsizliği meğer, naylondan insanların naylonluğundanmış! dedirtmek, yakışmaz!...
***
Gözlerinizden At gözlüklerini çıkarmadığınız sürece, İt burnu gibi mideye özgü koku alır, it gibi hareket edersiniz!...
Gül, çiçek, bahar bahçe kokusu alacak değilsiniz ya!...
***
Güneşlerinizi batırdınız, akşamlara mahkum oldunuz bak!
Güneşleriniz, çakal ulumaları arasında patırdaya patırdaya kayıp gittiler gündüzlerinizden!
***
Güneşiniz keşke doğsa!...
Işığını, sıcaklığını, neşesini kaybetmiş, sizin güneşiniz sizin üzerinize doğsun hocam!
Özlediğimiz gönüldaşlığın sıcaklığı ve içtenliğiyle kucaklayıp sarmalayan güneşler bize yeter!...
Sizin kış güneşleriniz sizin olsun İstemez!...
***
Siz Güneşleri heba ettiniz!...
Yazık ki, heba etmeye de devam ediyorsunuz!
Derim ki, aynalarınız Görenler, Duyanlar, Bilenler olsun!
Kırıp dökmeyin artık aynalarınızı, derim!...
Körlerin, asparagasçıların, cahillerin rehberliğinde, çölde vaha bulunmaz sevgili hocam!..
***
Gelin kendinize gelin!
Hiç olmazsa rüzgar olun da, elde var olan güneşlerinizin önünü kaplayıp örten karabulutları kovun!
Siz bilir misiniz, Kıymet bilmezseniz, kıymetiniz de bilinmez!....
Kıymet bilin, batırmaya çalıştığınız güneşlerinize bari sahip çıkın!...
Emin olun, bu geleceğinize yapacağınız en büyük hizmet olur!
Bilmem anlatabildim mi hocam?!...
Haydi git şimdi, yolun açık olsun
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.