Giresun kenti nufüs ve yaşam standartı olarak Samsun'un onda biri zor eder. Ama gel gör ki takımlarını iki kaliteli yabancı oyuncu ve süper lig menşeili tecrübeli isimlerle donatmışlar çünkü iyi bir yönetimleri var. Samsun kentinin takımına bakıyorsunuz, transferin son günü rica minnet alınan paralarla takım kuran yöneticilere sahip üstelik kaynağı biz yarattık diye övünüp duruyorlar. Eserleri ortada işte, ligde sondan birinci transfer yasaklı Kocaeli ile aynı kategoride. Madem Kocaeli gibi olacaktık, ne demeye yığınla adam alıp daha çok borca girdik. Ortada harcanan trilyona yakın para var ancak puan cetvelinde Kocaeli ile aynı sıralamadasın. O zaman burada hata kimde?
Samsunspor savunması ligin en çok gol yiyen takımı. Gelen geçen 3 atıyor. Geçen sene kim vardı savunmada, Gökhan Kolomoç ve Can Ulun. Kim gönderdi bu isimleri, Tahsin Kosif. Gönderdiğin adamların yerine koydukların eldekilerden daha mı iyi çıktı, hayır. Sağ bekten dönme Serkanla, forvet arkasından dönme İlhan'dan sol bek yarattırdınız. Gökhan gibi bu lig için standart bir isim elimizdeyken, Can gibi bireysel hata rekoru kıran bir adama defansı emanet ettirdiniz, üstüne kaptanlık pazubandı verdiniz. Geçen sene Karabük maçına çıkarken de hocasız çıktık sahaya, 2 puan kaybettik. Akıllanmadınız, 1 haftadır hoca bulamadınız 3 puan kaybettik. Ama başkanınız B planımız var diyordu, iki tane yöneticiniz Samsunlu hoca istemiyordu, çok paramız ve itibarımız varmış gibi dışarıdan marka isimlere yöneliyordunuz. Sahaya çıkardığınız hocanız, 1-0 mağlupken takımın en iyi ismi Sercan'ı oyundan aldı, ayağımızda top tutamadık kaleye gidemedik. O zaman burada hata kimde?
Maç öncesi konuşuyoruz aramızda, içimden bir his fark yiyeceğiz diyor ama dışa vuramıyorum kıyamıyorum takıma. Giresun'a da şansımız tutmuyor, 3 senedir gol atamıyoruz çotanaklara. Maç sonu yine hüsran, allak bullak oluyoruz. Bizim yönetim bir sağlık firması ile sponsorluk anlaşması imzaladı geçen haftalarda. Sponsorluk kapsamı, futbol takımını,yöneticileri ve ne gereksizse yöneticilerin yakınlarını da kapsıyordu. Allak bullak olduk, psikolojimiz ne hale geldi acaba biz taraftarlar da yararlanabilir miyiz bu sponsorluktan? Burada kimin ihtiyacı var acaba? En son konuşulacak yere saha içine gelince. Çıkan kadroyu oynanan oyun itibariyle beğendim. Turgut ve Sercan gibi takım oyunu disiplinine uyum sağlamakta zorluk çeken isimler ileri uçta serbest görevlendirilmişti. Diğer maçlara nazaran daha çabuk oynayan, daha derin paslarla kaleye gitmeye çalışan, Sercan'ın  istekli ve kaliteli oyununun etkisi ile geçtiğimiz haftalardaki yavan oyundan eser yoktu ilk 45 dakikada. Golü atanın kazanacağı bir maçtı, çünkü iki takımda çok gergindi camia olarak. Savunma oyuncularımızın beceriksizliğinden yediğimiz golle, şemsiye bir anda tersine döndü. Ardından hocanın anlamsız bir biçimde uzun zamandır en iyi performansını ortaya koyan Sercan'ı oyundan alması ile hem atakları yönlendirecek oyuncumuz kalmadı sahada, hemde topa sahip olma oranımız çok çok gerilere düştü. Ardından demoralize olmuş, şişirme toplarla akın etmeye çalışan takımımız, kalesinde gördüğü gollerle hezimete uğradı. Takımımız adına çıkana kadar Sercan en iyi performans gösteren oyuncuydu, Sefa da oldukça hırslıydı zamanında oyundan alındı takımı 10 kişi bırakabilirdi. Kenan-Can ikilisi kötü formlarını devam ettirdiler, Murat Yıldırım'da da ne yazıkki korkunç bir düşüş var. Adem ve Hakan ise sağ kanattan takıma tempo katan isimlerdi ilk 45 dakika boyunca.
 Samsunsporlu yöneticiler korkularından olsa gerek bu sezonki hedefimizi hala açıklayamadılar ama Samsunspor bu skorla bu seneki hedefini kendi eliyle belirledi, kümede kalmak. Hocayı yolladınız, çıbanbaşı diye görülen adamları yolladınız sene başında, kimisini kadro dışı bıraktınız, kimisini para ile cezalandırdınız. Ne değişti, hiçbir şey ; o zaman burada hata kimde?