Sezonun filmi

Oysa her şey çok güzel başlamıştı. Tüm şehir tek vücut olup takımımızı layık olduğu yere, süper lige taşımış, şampiyon takımın kaliteli takviyelerle süper ligde tutunabildikten sonra boyun altına oynayacak bir takım yaratma hayalleri kuruyorduk. Süper lige çıkan üçlüden bu tabloya en yakın takım biz olmamıza rağmen, 20-30 senedir süper ligden uzak Ordu ve Mersin kentleri bu başarıyı elde ederek süper lige tutunmayı başardılar. Yaşadığımız başarısızlıkta taraftar hariç herkesin katkısı vardı.

 TAKIM KADROSU : En büyük handikap yaşadığımız konu kadromuzun kalitesizliğiydi. Ne sahaya sürülen ilk 11'ler ne de kulübeden gelip katkı yapacak oyuncu havuzumuz süper ligi kaldıracak düzeyde değildi. Alınan yerli oyuncuların hem yetenek hem de karakter açısından zayıflığı ve yabancı oyuncularımızın - Gekas haricinde - uzak ara süper ligdeki en kötü yabancı oyuncular olması bizi bu duruma sürükledi. Alınan yabancılardan Bahia ve Valdomiro Samsun'da izlediğim en kötü stoperlerdi, Bance 9 numara görevini kaldırmak için çok yetersizdi. Dominguez'e kelime dahi bulamıyorum, 10 numara anlayışı İsviçre'de farklı olmalı. Fink de orta halli bir sezon geçirdi, ilk maç hariç ekstra bir katkı sağlayamadı. Zenke de kendisini takımın süperstarı zannedip koca sezonu 1 golle yatarak geçirince hiçbir fayda sağlayamadık yabancılardan. Yerli oyunculardan ise Ertuğrul hem oyunu hem kişiliği ile formamıza yakışan bir oyuncuydu. Mustafa Sarp,Serdar Özkan,Selim Teber,Uğur Boral gibi pahada ağır sahada hafif oyuncuların karşısında Adem,Murat gibi sahaya ruhunu yansıtan ancak yetenekleri çerçevesinde elinden geleni yapmaya çalışan oyunculardan iyi bir yerli harmanı çıkarmak imkansızdı. Kemal Tokak'ın da Fenerbahçe deplasmanı haricinde ekstra bir sezon geçirdiğini söylemek zor. Bireysel hataları fazla olan bir sezon geçirdi. Yenal-Hakan Arslan gibi oyuncuları gördükçe, Hakan Bayraktar ve Orhan ikilisinin neden bu takımdan gönderildiğinin bir kez daha sorgulanması gerekiyor.

TRANSFERLER : Transferlerdeki çok seslilik takımda ritimsizliği de peşinde getirdi. Henüz hoca bile belli değilken menajer tavsiyesiyle alınan oyuncular, Petkovic'in gelişiyle kendi sistemini kurmaya çalışması ve 3-4-3'e uygun oyuncular istemesi ancak panik yapan yönetimin Adnan Sezgin'i getirerek bambaşka oyuncularla takımı 2 gün içinde doldurup onlardan bir 11 yarattırması başlı başına skandaldı. 20-25 civarı transfer yapan ve 30 trilyon para harcayan bir takımın Gekas ve Ertuğrul dışında hiçbir oyuncudan verim alamaması - tabi böyle bir komite varsa - transfer komitesinin rezilliğidir.

YÖNETİM KURULU : Başarısızlıkta en az pay kendilerine biçildi, bir kez olsun yönetime eleştiri getirilmedi ancak yönetimin bu durumda aslan payı aldığını söylemek gerek. Tecrübesizlerdi ve iyiniyetlilerdi ancak bir kurumun başarılı olması için gerekli özellikler bunlar değildi. Kazım Yılmaz başkanlığında kurulan yönetim kurulunu yalnızca maddi sıkıntıları çözecek bir ekip olarak gören Samsun kamuoyu, arka planda oluşan manevi başarısızlıklara hep göz yumdular. Tek amaçları vardı gelecek sene takım düşerse Kazım Yılmaz bırakmasın istediler ve bir kez olsun gerçekleri söylemediler. Halbuki bu iyiniyetli ve maddi gücü yüksek yönetimin akil direktiflerle yönetilmesi ve tecrübe eksikliğinin giderilmesi lazımdı. Ne yazık ki Samsun'da bazı kesimler hatta yönetimin içindeki paralı askerler yönetimi ve başkanı bu süreçte çok yalnız bıraktılar. Başkanın hem sportif hem de idari olarak verdiği tüm kararlar yanlıştı ya da geç alınmıştı sezon boyunca. Şike sürecindeki duruşumuzdan bahsetmiyorum bile Samsunspor'un küme düştüğü bir sezonda bu kadar silik bir duruş sergilemesi utanç vericiydi. Hem Petkovic hem de Mesut Bakkal'a verilen sınırsız yetkiler de Türkiye standartlarının çok üstündeydi, Türkiye ligi henüz o kadar esnekliğe uygun bir zeminde değil.

TEKNİK HEYET : Hüseyin Kalpar'ın gönderilmesine pek ses çıkaran olmadı, Samsun'da hiçbir dinamik tarafından sevilmeyen bir hocaydı. Uzun zamandır süper ligden uzak olması gönderilmesi için haklı bir nedendi. Daha sonra görüşülen Coucerio alınabilseydi, Portekizli hocanın 2.Türkiye macerası çok iyi geçebilirdi. Getirdiği yabancı oyuncular eldekilerin 10 gömlek üstü olurdu. Ancak olmadı kulübü bırakmayınca Petkovic'i getirildi. CV'si başarılı bir hocaydı ancak Samsunspor günlerinde bir tane olumlu katkı sağlayamadı. Ben oyuna bu kadar direk müdahele edip takımı yakan bir hoca daha görmedim hayatımda. Maddi-manevi yerle yeksan ettiği Samsunspor'dan ayrılmamak için uzun süre direnek bize süre de kaybettirdi. Burada yönetimin de hatası var. Petkovic'in yanına ligi iyi bilen bir yerli teknik adam getirilmeliydi. Ya da teknik heyet Adnan Sezgin'in kuracağı ekip olmalıydı. Ardından gelen Mesut Bakkal iyi bir grafik çizdi ancak sezon sonuna doğru basın açıklamalarında kendini çok fazla ön plana çıkarmaya başlamıştı. Küme düşersek takımdan gideceği belliydi, kimse de ona neden gittim demezdi bu nedenle yaptığı gereksiz açıklaması gelecek seneler için kendisine eksi olarak yazıldı. Takımı Sivas maçına iyi hazırlamadığını düşünüyorum, Fink'i oyundan olarak sahanın kontrolünü tamamen Sivas'a vermesi onun büyük bir hoca olmadığını göstermek için yeterli bir not.

ŞANSSIZLIK/BECERİKSİZLİK : Kendi hatalarımızın yanında şanssızlık ve beceriksizlik faktörünü de unutmamak lazım. İçerde 2-1 kaybettiğimiz Manisa maçında üstümüze atılan ölü toprağı, Eskişehir,Manisa ve Kayseri deplasmanlarında Ekigho'nun tarihe geçecek beceriksizlikleri ile tavan yaptı. Antep,Mersin,Bursa deplasmanlarında kaçırdığımz gollerin ardından dönen topların gol olması, kırılma anlarında yaşadığımız hakem hataları ve en kritik topların en beceriksiz adamların ayağında heba olması da 1 puanla küme düşen bir takımın taraftarını yeteri kadar hayflandırır.

 ŞİMDİ NE YAPMALI : Neden düştük diye iyice bir düşünmeli ve yapılan hataları tekrar etme gafletinde bulunmamalıyız. Yapılacak kongre ve oluşturulacak yeni yönetim geçtiğimiz sezonki gibi 2 ayda çözülmemeli ve başkanın iyi niyetini suistimal etmemeli, gerekirse masaya yumruğunu vuran bir yönetim olmalı, tüm şehri kucaklamalı. Teknik heyet işi en kısa zamanda sonuçlandırılmalı. Bu süreçte Besim Durmuş'un en ideal isim olduğunu düşünüyorum artık Samsunspor'un başına geçme vakti gelmiştir. Elde fazla oyuncu kaldığı söylenemez, Kemal-Zenke-Murat hatta Adem'e süper ligden teklifler gelebilir. Gelecek sezon sahaya konsantrasyonunu veremeycek oyunculara teşekkür edilip kolaylık sağlanmalı, oyuncuların önü kesilmemeli. Ancak kalırlarsa Murat ve Adem'in kaptanlığında sahada daha dik duran karakterli bir takım yaratılmalı.


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Mert ORAL Arşivi
SON YAZILAR