Maç öncesi maça dair hiçbir yorumum yoktu. Kadrolar açıklandığında savunma hattımızın toplama görüntüsü ise beni çok endişelendirmişti geçtiğimiz hafta 5 golle kazanan Rize'ye karşı. Ama korkulan olmadı ve Samsunspor'umuz iç sahada yakaladığı ritmi lig ikincisi karşısında da maksimum konsantrasyonla göstererek rakibini sahadan sildi bizleri de mest etti.
4-0'lık skorda rakibin akıl almaz kaleci ve defans hataları tabeladaki farkı yaratsa da oynanan oyunun kalitesinin ve kazanma arzusunun, mücadelenin karşılığı da karşılığı buydu aslında. 3-4 gömlek üstün oynadığımız müsabakayı farklı bir galibiyetle taçlandırmayı hak etmiştik. Hatta farkı daha da arttırabilirdik ki kritik noktalarda oyuncularımızın skor rehavetiyle "haklı olarak" kendilerini gösterme istekleri ve futbol güzellikleri için tribüne oynamaları farkı bu seviyelerde tuttu. Ancak beni mutlu eden skor avantajını yakaladık diye kimsenin lakayt davranmaması ve tribünlerin 5.gol isteğine karşılık verme arzularıydı.
Soner haftalardır sürdürdüğü yüksek performansını bu hafta asistle süsledi. Şaban belki de bu sezonun en iyi futbolunu oynadı, bu takımın beki olduğunu ispatladı. Ercan'a maşallah demek lazım. Kere-Lokman gibi iki oyuncu kulübede iken formayı yine kimselere kaptırmadı ve maç eksiği olan Turgay'ı da savunmada rahatlattı. Bir de bu başarısı gençlere örnek olsun. Çalışan ve şansı yakalayan her yerde formayı kapar kimse gençlere şans verilmiyor diye söylenmesin. Orta sahada Fatih-Mustafa ikilisi yine muhteşem oynadılar, bu kadar rahat top alışverişi yapan ve bu özgüvenle oynayan orta saha oyuncusu bu ligde nadir bulunur Biz de iki tane var! Kanat oyuncularımızın hucüm aksiyonlarındaki tercih sayısını arttırması ve golcülükleri ileri uçta takımımızı durdurulamaz hale getiriyor. Forvet oyuncularımız bugün gol atamasalar da maçın gizli kahramanları onlardı. Abdülkadir'in 4.golde verdiği enfes pas ve Haluk'un Rize defansını paramparça eden mücadeleci yapısı. Asıl kahraman ileri ikiliydi. Maça sonradan giren Erdem'in kendine oyuna adapte edişini ve hazır tutuşunu beğendim. Musa iyileşmezse muhtemelen gelecek haftalarda kendisini bekte seyredeceğiz.
Samsunspor'u konuşmak yeter bu kadar nazar değdirmeyelim. Gelelim saha dışına. Bu maça Fırat Aydınus gibi hakemi yollayan TFF, Rize'yi daha nereye kadar kollayabilecek merak ediyorum. Peki ya koskoca Mustafa Denizli? İstanbul takımlarında şampiyonluk yaşamış, Milli Takımla çeyrek final görmüş, İran'da hatta Asya şampiyonluğu yaşamış en başarılı Türk teknik direktörlerden birinin Rize'de ne işi var Allah aşkına? Rize seyircisine ne demeli? Samsunspor şu haliyle Rize'ye gitse en az 5 katı daha kalabalık taraftarla giderdi Rize'ye. Takımımızın değerini böyle maçlarda anlıyorum. Para var oyuncu var hoca var her türlü siyasi destek var kulis desteği var ama o ruh o arma yok bazı takımlarda. Ne yapsalar da olmuyor olmayacak.
NOT : Devre arasında Trabzon sevdalısı bi yerel gazetede sık sık Trabzonspor'un "istediğiniz oyuncuyu bedavaya alın, bi telefonunuzla emrinizdedir" haberleri manşet oluyordu hem de Sadri Şener'in ağzından. Biz bu haberleri her sene çok okuduk, çok gördük. İstediğiniz adamı alın diyenler o adamlar Rize'ye verdiler. Dün sahadaydı ikisi. 4-0 geride iken takımları frikik atmak için birbirleriyle tartışıyorlardı. Böyle takım ruhundan uzak böyle bencil oyuncular zaten bize yakışmazdı. Ama artık bazılarının şu Karadeniz birliği sevdasından vazgeçmesi lazım. Samsunspor her zaman olduğu gibi tek tabanca yoluna devam etmelidir.