Besim Hoca'ya açık mektup
Samsunspor bugün çok az futbol doğrusu gerektiren 2-3 müdahele ile Erciyes'ten 3 puanla dönebilirdi. Ama 1-0 öne geçtiğimizde bile 3 puanı söküp götüreceğimize dair bir ışık yoktu sahada. İlk yarıyı 1-0 önde kapatmamız bizim adımıza çok büyük bir avantajdı ve bu avantajın takıma moral olup devre arasında saha içi dizilişi ve oun kurgusu daha derlenmiş bir Samsunspor bekliyorduk. Ne yazık ki ikinci devre ile birlikte her geçen dakika daha da kötüleşen savruklaşan bir Samsunspor izledik sahada. Bizim gibi maçı izleyen birisi daha vardı ama bizler gibi ekran başında ya da deplasman tribününde değil saha kenarında! Besim Hoca'nın ta kendisiydi. Hem de elinde çok basit bir futbol kuralı olan 3 tane oyuncu değiştirme hakkıyla. Ki bu hakların ikisini kullandı ve ikisini de yanlış kullandı.
Besim Hocam. 3 puan için çıktın sahaya, çekinmediğini söyledin tüm hafta. İç saha dizilişine uygun ofansif bir 11'le kısasa kısas dedin doğru olarak meyvesini de golle aldın 1-0 öne geçtin, 3 puanın bi ucundan tuttun. Ama 85 dakika daha vardı önünde. Hadi ilk yarı hamle yapman için erken bir zamandı ve şansla 1-0 önde kapattın. Yapman gereken kontra oyununa pek uygun olmayan Haluk'u oyundan alıp orta sahayı kuvvetlendirmekti. Sen gittin adam eksiltebilen top tutabilen etkili duran top kullanabilen ve kontra oyununa uygun pas kalitesine sahip tek adamın olan Dimitrov'u oyundan aldın. Oyuna koyduğun oyuncu 15 yaşında bir delikanlı. Ne öğrendi o çocuk bugün şimdi, kaç kere ayağına top geldi? İleriyle bağın tamamen koptu. Defans oyuncuların yetersizdi, fiziken karşı koyamadılar oyundan düşmeye başladılar, bire bir oynamaya yetersiz kalmaya başladılar. Yap defansı 5'li, Lokman veya Turgay'ı ikili defansın önünde koy.Erdem'i al orta sahada kalabalık ol. Zaten tamamen kapanan takıma müdahele etmiyorsun bari defansını sağlama al, alanı daralt. Ne yardan geçtin ne de serden, üstüne bir de fantaziyi denedin 3 dakikada 3 puanı kaybettin. 69'da geriye düştü takımın 82'de değişiklik yaptın. Takımın 10 dakika sudan çıkmış balık gibi dolaştı sahada. Sahada ayağı top yapan tek adamın kalmıştı Fatih onu da oyundan aldın. Al işte gelecek hafta Adana ile seyircisiz maçta en önemli gol silahından yoksun olacak moralsiz bir takımla sahaya çıkacaksın. Kim kurtaracak haftaya bu maçı, 15 yaşında oyuna aldığın Kemal mi, yoksa Dimitrov mu? Tamam geleceği düşünmek iyi güzel ama çok ileriyi düşünmek de yersiz. Önce bugünkü durumuna bakarlar hocam, sene sonunda küme düşünce ama 3-4 tane altyapıdan adam çıkardı diye hatırlamaz kimse.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.