Hatanın Başı Devlet

Hatanın Başı Devlet

Yine hükümet karşıtı yazalım yazıyı, çünkü hükümet bir şekilde iktidardan uzaklaşırsa bu sorunlar bıçak gibi kesilecek, hükümetin gittiği gün Doğu'da yeni bir dönem başlayacak, herkes silahlarını getirip teslim edecek,'' Biz suç işledik bu yüzden lütfen bizi hapishanelerde rehabilite edin '' diyecekler. Aynı anda terör örgütünü destekleyip yönlendiren devletler, ''Ey Türk halkı artık kendi başınıza hareket edebilirsiniz, sizin başınızdaki müsübet def olsun diye onca harcama ve emek sarfettik, hatta bu günü bayram olarak kutlayıp tatil günlerinize bir gün daha eklemeniz gerekmektedir,'' diyecekler .

İktidarın gitmesiyle batıdaki eylemler festivale dönüştürülecek, milletvekilinin katil polis dediği , anasına avradına vekil sıfatıyla küfrettiği o insanlar görevden alınacak, daha güler yüzlü, şeffaf, su ,gaz,kullanmayan, üzerindeki en büyük silah  kürdan olan , hassas yapıda insanlar getirilip, karakollar pempekol olarak değiştirilecek.

İnsanlar suç denen nesneyi unutacak, vergisini zamanında verip, sokaklarda yıkılan, kırılan bir yer varsa, ''Nerede bu devlet'' demeden, elinde kürek, harç yapıp tamirat ile uğraşan insanların olduğu bir ülke haline geleceğiz, eylem sözcüğü lugatımızdan kalkarak, festival,orta düzeyde festival, feci festival adlarını alacak.

İktidar oldukca gereksiz bir çok  eyleme imza atmıştır, bunlardan bir taneside barış sürecidir. Barış sürecinin başlatılmasıyla doğuda terör grupları, yurt dışına çıkmayı bırakın, kurtarılmış bölgeler oluşturmaya başladı. Bir tarafta ülkeye barış gelsin diye uğraşılırken, diğer taraf nasıl beyin yıkarım derdinde oldu.

Dağa zorla küçük yaştaki çocukları kaçıran örgütün aslında uzatmaları oynamaya başladığı aşikardır, yol kesme eylemlerinde kadın ve çocukları ön plana çıkarma çalışmalarının altında yatan gerçek tükeniştir.Bu esnada kaçırılan çocukların anneleri  eylem yapabilme cesareti ile, karşı duruş sergilerken, sokakları yakıp yıkanlardan bir küçük grup dahi dönüp sizinleyiz diyemedi. Batıda bu söylenemezken doğuda neler söylendi. Hemen karapropaganda başladı, bu aileler istihbaratın verdiği paralar nedeniyle bu eylemi yapmaktadır, ne eylemi o kaçırılan çocuklarını geri istenmeleri eylemi, dağa kaldırmak hak, çocuğunu geri istemek kandırılmışlık. Kim söylüyor bunu, bir partinin genel başkanı. Peki o genel başkan başka ne söylüyor.

 "Evet çocuklarımız kendi isteğiyle gitmiş, ikna edilmişler dedi. Özellikle yaşı küçük olan hasta olan çocuklarla ilgili olarak aileler 'ikna edilip götürüldüler, ikna edilip geri getirilsinler' dediler. Beklentileri budur. Hiçbir aile zorla kaçırmadan sözetmedi.  Basın, ısrarla hükümet ısrarla bu kavramı kullanıyor ama kimse kusura bakmasın 30 yıldır onbinlerce kişiyi kaçırarak dağa götürmedi bu örgüt. Bugün  çocukları dağa çıkaran politikanın, başbakanın söylemi olduğunu bir defa herkes kabul etmeli. Berkin Elvan gibi bir çocuğun acılı annesini meydanlarda yuhalatan bir başbakandır bu çocuklara dağın yolunu gösteren. Biz değiliz BDP olarak.

Ben mikrofonların önünde söylüyorum: Hiçbir çocuğa biz dağı tavsiye etmiyoruz. Biz siyaset yapıyoruz. Çocukları da siyasete davet ediyoruz. Eğer mücadele etmek istiyorlarsa biz HDP'ye BDP'ye güç  katmaya davet ediyoruz gençlerimizi. Dağın yolunu biz göstermiyoruz. Ama gece gündüz gençlere hakaret eden Gezi'de katlettiği gençlerin ailelerine hakaret eden siyasetçilere, bize hakaret eden başbakandır. Çocukları öfkelendiren çocuklara dağın yolunu açan. Biz yine de ailelerimizin üzüntülerini paylaştığımızı belirttik.

Bdp başkanı bu konuşmayı yapıyor, dayandırdığı zemin neresi, gezi eylemleri, siyasete davet ediyor ama dağın yolunu göstermiyor, dağları,kırları, bayırları seven bu çocuklar yönünü o tarafa çeviriyor. Oradakilerde e gelmişken iki kelime öğrensinler diye  tutmakta onları. Bu söylemi yapan siyasetcilerin çocukları nerelerde. Kolejlerde, barlarda, kafelerde,şimdi güney sahillerinde.  Devletin en büyük hatası demokrasi ayarının kaçırılması olmuştur. Çünkü siz kişinin cebine parasını koyun, karnını doyurun, onun ilk lafı ''Neden yürüyorum'' olacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bayram Ocak Arşivi

ALGI

24 Kasım 2019 Pazar 10:30

TBMM

05 Ekim 2019 Cumartesi 11:50

KUKLA

31 Ağustos 2019 Cumartesi 12:42
SON YAZILAR