Samsun Kayak Kulübü Başkanı Bekir Kibaroğlu'nun dün gazetelerde çıkan haberini okudunuz mu? İnsan nasıl da heyecanla okuyor değil mi? özellikle hafta sonu tatilcileri için önemli bir merkez haline gelen Akdağ'ın, merkez ve ilçeler başta olmak üzere civar illerden gelen sporseverlerin eğlenceli saatler yaşamasına olanak sağladığını söylemiş Kibaroğlu. Akdağ'ın, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 2005 yılında Kış Sporları ve Kayak Merkezi ilan edildiğini hatırlatmış Kibaroğlu. Dün okumadınızsa hatırlatalım.

Bekir kardeşimizin dediklerini: "Samsun İl Özel İdaresi'nce yolu ve telesiyeji tamamlanan Akdağ'a Samsun Kayak Kulübü de butik otel ve kafeteryadan oluşan bir tesis inşa ederek,vatandaşların hizmetine sundu. Bölgede yaklaşık 20 yılı aşkın süredir hayali kurulan Akdağ Kayak Merkezi, Samsun merkeze yaklaşık 82 kilometre, Çarşamba Havaalanı'na 110 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Misafirlerine doyumsuz manzara seyretme imkanı sunan Akdağ, 16 direkten oluşan bin 359 metre uzunluğundaki telesiyejiyle bölgeye gelen tatilcilere gün boyu zirveye ulaşma heyecanı yaşatıyor. Akdağ'da 11 odalı bir butik otel, 200 kişilik restoran ve kafeterya bulunuyor. Butik otelde 11 çift çocuklarıyla birlikte rahatlıkla konaklayabilmektedir. Tesisten gün içerisinde 500 kişi yararlanabilmektedir. Bu sayı hafta sonu yaklaşık 2 bin 500 kişiye ulaşıyor."

Arkadaşlar şuradan 1-1.5 saatte ulaşabileceğiniz mesafedeki Akdağ'a şimdi gitmeyecekseniz ne zaman gideceksiniz Allah aşkına söyleyin. Hazır yarı yıl tatili de var. Alın eşinizi çocuğunuzu ver elini Akdağ. Sonra da bana teşekkür edersiniz, iyi ki sizi dinledik diye!

ÇAKIRLAR KORUSU'NDA BİR GÜN

Atakum ilçesi sınırları içerisinde yer alan Çakırlar Korusu yapılan çevre düzenlemesi sonrası yaz aylarında olduğu gibi kışın da büyük bir ilgi odağı olacağının sinyallerini verdi. Dün Belediye Başkanı Metin Burma basın mensuplarını Çakırlar korusu'nda mangal partisine davet etmiş. Gazeteden davete benim icabet etmem istenince bir yemekli toplantıya gitmem de kaçınılmaz oldu. Belediye Başkanı Metin Burma, havaların soğuk geçmesine rağmen çalışmaları aksatmadan ve büyük bir titizlik içerisinde sürdürdüklerini anlattı. Çakırlar Korusu'ndaki çalışmaların tamamlanması ardından, bölgenin yazın ayrı, kışın ayrı güzellikte olacağını belirtti. Sayın Başkan, "Orman içerisinde yer alan tek bir dalı bile kırmadan ve tamamen doğada dönüşebilir malzemeler kullanarak gerçekleştireceğimiz proje sayesinde, Türkiye'nin sayılı su batar ormanlarından biri olan Çakırlar Korusu'nu yaşam alanları da dahil olmak üzere pek çok özellik ile donatacağız. İnsanlar, ormanın derinliklerine girme ve bu güzelliği daha yakından tanıma fırsatı bulacaklar. Bu sayede burası yazın ayrı, kışın ayrı, baharda ayrı, sonbaharda ayrı güzellikte olacaktır. Projemiz sayesinde Altınkum Çakırlar Korusu, turizm alanında Türkiye çapında üne kavuşmuş olacaktır. Böylece, Atakum ve Samsun turizmine de büyük katkılar sağlanacaktır." dedi.
Aslında yediklerimiz bize kalsın da, gördüklerimi antabilmek için bir haftalık dizi yazı yapmam gerekir sanıyorum. O kadar büüleyici yani.. Teşekkürler başkan; yediklerimiz ve yaptıklarınız için.

GENÇLİK BAŞIMDA DUMAN!!

CHP Samsun Gençlik Örgütü'nden bir grup üye, Gençlik Kolları Başkanlığı'na atama için isim önerilmesine tepki göstererek, "Atamayla değil sandıkla gelen başkan istiyoruz" demişş. Bunu nereden mi biliyoruz? Haber gazetesinin manşetinden öğreniyoruz.

Gençlik Örgütü üyesi 11 genç, CHP İl Başkanlığı'nda basın açıklaması düzenlemiş. Parti yönetimiyle ilgili yaşadıkları sıkıntıları anlatacaklarını belirten gençler, açıklama yapılacağını duyan Gençlik Kollarından Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Arzu Sabuncu Kırıcı tarafından engellenmek istenmiş. Partiyi telefonla arayan Arzu Sabuncu Kırıcı, gençlerin temsilcisi Talha Özyer ile görüşerek açıklama yapmaları konusunda izin almadıkları için uyarmış. Talha Özyer ise açıklama yapmak için izin almaya gerek olmadığını belirtmiş veee "Biz bu açıklamayı yapacağız" demiş.
Daha sonra İlker İsmail Ulaş, CHP İl Yönetimi'nin gençlere yaklaşımı konusunda kamuoyuna bilgi vermek için açıklama yaptıklarını belirtmiş. Bu sırada İl Başkan Yardımcısı Mustafa Polat toplantı odasına gelerek gençlere basın açıklaması yapmaması uyarısında bulundu. Polat, "Biz bu açıklamayı yapacağız" cevabı üzerine "Siz bilirsiniz" diyerek odadan ayrılmış.
Daha sonra açıklamasına devam eden İlker İsmail Ulaş, "Aylardır CHP'li gençlerin sahipsiz bırakılması, dışlanması ve bu parti için çalışmış pek çok arkadaşımızın emeklerinin hor görülmesi tarafımızdan büyük tepki çekmiştir. İl Gençlik Kolları'na talip olan arkadaşlarımızın muhatap alınmaması ve Samsun'da bizlerle çalışmamış birinin hepimizi çiğnereyerek genel merkeze isminin verilmesi bardağı taşıran son damla olmuştur. Bu konudan gençlikten sorumlu il başkan yardımcısını sorumlu tutuyor, kendisini istifaya davet ediyoruz. Aylardır bize haksızlık yapılıyor. Bir an önce bu konunu sağlıklı bir şekilde çözülmesi gerekiyor. Bu konuda herkesi göreve davet ediyoruz. Atamayla değil, sandıkla gelen bir gençlik istiyoruz" demiş.
Gençlik Kollarından Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Arzu Sabuncu Kırıcı, konuyla ilgili bir değerlendirmede bulundu. Partisindeki gençler arasında uyumsuzluk olduğunu ve gençliğin bir kaç gruba ayrıldığını belirten Kırıcı, "Durum böyle olunca Gençlik Kolları Başkanlığı için bir aday belirledik. Bu aday ismini Gençlik Kolları MYK'sına bildirdik. Gelişen süreçte niyedir bilmiyorum bazı arkadaşlar basın açıklaması yapmaktan keyif alır oldular. Bizden izinsiz basın açıklaması yapmamaları gerektiğini söyledik. İzin almadan açıklama yaptıkları için sonuçlarına katlanacaklar. Gençlere iddia edildiği gibi bir baskı söz konusu değildir" diye konuşmuş. Dedik ya CHP'de sular durulmuyor diye. CHP'niz varsa manşetiniz de vardır yani!

MÜFTÜMÜZÜN ŞEREFİNE!..

Göreve atandığından bu yana oldukça kısa bir süre geçmesine rağmen adını iyi duyurmayı başaran Samsun İl Müftüsü Yrd. Doç. Dr. Hayrettin Öztürk, dün basın mensubu arkadaşlar ile kahvaltılı toplantıda  bir araya gelmiş.

Basın mensuplarının sorularını cevaplayan İl Müftüsü Yrd. Doç. Dr. Hayrettin Öztürk, kapı kapı gezerek halkla bir bütün olacaklarını tekrarlamış. "Esnaf ziyaretleri ve sohbetler yapacağız. Kahveleri ve meyhaneleri ziyaretlerde bulunacağız, ortam müsait olursa konuşma yapacağız. Pazar yerlerini ziyaret edeceğiz. Sivil toplum örgütleri ile işbirliği yapacağız. Camilerimizi özürlü ve engelleler uygun hale getirip onlar için asansörler yaptıracağız ve abdest alabilecekleri ve ibadet edebilecekleri mekanlar hazırlayacağız. Köylerimizi ziyaretlerde bulunurken ziraat mühendislerimiz, diş teknisyenlerimiz ve ilgili arkadaşlarımız ile birlikte gideceğiz ve, köy meydanında köylülerimize faydalı olabilecek çalışmalarda bulunacağız" gibi sözler söylemiş. Bu sözler bizlerin alışkın olmadığı bir din adamı formatı çizdiği için tabiki meraklandık, bir o kadar da heyecanla karşıladık. Bu bakımdan sayın Müftünün icraatlarını yakından takip edecek ve sizlerle paylaşacağız. Kendisine kolaylıklar diliyoruz. Başka bir görevde olduğumuzdan davetine icabet edemedik. İnşallah bir başka vakitte görüşebilmek şerefine erişibiliriz. Bize düşen bir görev de olursa hazırız. Bilmesini isteriz.

DEMEK Kİ NEYMİŞ!!

Eflatun'a iki soru sormuşlar: Birincisi; "İnsanoğlunun sizi en çok şaşırtan davranışları nelerdir? Eflatun tek tek sıralamış: "Çocukluktan sıkılırlar ve büyümek için acele ederler. Ne var ki çocukluklarını özlerler. Para kazanmak için sağlıklarını yitirirler. Ama sağlıklarını geri almak için para öderler. Yarından endişe ederken bu günü unuturlar. Dolayısıyla ne bu günü ne de yarını yaşarlar. Hiç ölmeyecekmiş gibi yaşarlar. Ancak hiç yaşamamış gibi ölürler." Sıra gelmiş ikinci soruya; "Peki sen ne öneriyorsun?" Bilge yine sıralamış: "Kimseye kendinizi sevdirmeye kalkmayın. Yapılması gereken tek şey sadece kendinizi sevilmeye bırakmaktır. ÖNEMLİ OLAN; HAYATTA EN ÇOK ŞEYE SAHİP OLMAK DEĞİL, EN AZ ŞEYE İHTİYAÇ DUYMAKTIR."

BİLECEKSİN

Denizleri seviyorsan, dalgaları da seveceksin
Sevilmek istiyorsan, önce sevmeyi bileceksin
Uçmayı seviyorsan, düşmeyi de bileceksin
Korkarak yaşıyorsan, yalnızca hayatı seyredersin.
(Nietzsche)

GÜZEL SÖZ

Umursama dünya gelse üstüne, içinde büyüyen bir ahın olsun..Elbet bir gün devran döner tersine, tahammül en büyük silahın olsun.

CİMRİLİĞİN BÖYLESİ

Kayseri'nin zengin eşrafından Metin bey evden çıkmış fabrikaya gidiyor.
Hava da güzel biraz yürüyeyim demiş.. Çarşıya geldiğinde sadakaya muhtaç biri yanına gelmiş: "-Şu garip fakire üç-beş kuruş sadaka ver" demiş.
Kayserili: "- Üç beş kuruş vermek bana yakışmaz" deyince fakir adam:
"-Daha çok ver o zaman" demiş.
Kayserilinin bahanesi hazırdır: "-Daha fazlası da sana yakışmaz"