Hedef nedir ?

hedef; açık ve net olarak ifade edilen, ulaşılması, gerçekleşmesi istenilen ve bu uğurda kişinin kendinden de fedakarlık edilerek çalışılan, ara hedef ve ana hedef olarak iki bölüme ayrılan, yazılı olarak evin her yerine asılan, kişiye hayatı anlamlı hale getiren, motivasyon sağlayan, gerçekleşmesi mümkün olan hayallerdir.

Yaptığım bu tanımda iki kavramın dikkatinizi çekmiş olması gerekiyor; ara hedef ve ana hedef. Nedir bunlar ?

Ara hedef: ana hedefe ulaşırken basamak olarak kullandığımız hedeflerdir.

Ana hedef: ulaşılması ve gerçekleştirilmesi istenilen hayat hedefidir.

Bu kitapta sizi güçlü hafızaya götürecek yöntemler, bilgiler belirli bir düzende yani hedef belirleme prensibine göre verilmektedir. Yani kitabımızda ara hedefler (her bölümün başlığı) sizi ana hedefe (güçlü hafızaya) götürmektedir.

Ara hedefler ana hedefe ulaşma konusunda oldukça önemli bir yere sahiptir. Dr. Joyce Brothers, hedef belirleme konusunda Columbia Üniversitesi"nde psikolog Robert S.Woodworh vermiş olduğu yüksek atlama örneğini şöyle anlatıyor; “Columbia Üniversitesi"nde psikolog Robert S.Woodworh, bu olguyu yüksek atlama örneğiyle açıklıyor. Yüksek atlama konusunda kendini hiçbir zora koşmamış herhangi bir insan, ilk denemesinde belirli bir yüksekliği aşacaktır. Başka bir denemesinde atladığı bu yükseklik yine değişmeyecektir. Ama kendisine yüksek atlamada bir hedef belirlemiş biri, her seferinde yüksekliği biraz daha artırarak, yüksek atlama yeteneğini geliştirecektir. Burada yapılan iş, her defasında ipi biraz daha yukarı koymak, yani küçük ara hedefler saptamaktır. Ve bu ip ne kadar yükseğe çıkarsa – yani her ara hedef – sıçrama verimi de o kadar büyük olacaktır.”

Hedefleri olan bir kişi için başarı çok yakındadır. Bu kişiler uyurken, yemek yerken, gezerken, çalışırken tek bir konuyu düşünecektir, “hedefine ulaşmak”. Bu düşüncede insanı başarıya götürecektir. Maxwell"in Psikosibernetik yasası da bu görüşü desteklemektedir; “ Beyin açık ve tanımlanmış bir hedefe sahip olduğu zaman yoğunlaşarak o hedefe doğru yönlenmekte, tekrar yoğunlaşmakta, tekrar yönlenmektedir. Tanımlanmamış bir amacı olmayınca beyin enerjisi boşa harcanmaktadır.”

Terzilerin kullandığı dikiş makinelerinin ucundaki iğnenin nasıl bulunduğunu biliyor musunuz ? şu anda hayatımızı kolaylaştıran dikiş makinesinin iğnesinin bulunmasının nedeni “beyni hedefe kilitlemeydi”. Elias Howe, bir mühendisti. Uzun çalışmalar, uykusuz geceler sonunda dikiş makinesini yapmayı başarmıştı. Ancak önemli bir problem vardı; makineye takılacak dikiş iğnesi. Howe"nin ilk yaptığı iğnelerde delik iğnenin ortasındaydı. Bu da dikiş dikebilmeyi mümkün kılmıyordu. Yine iğneyi düşündüğü bir akşam uykuya dalmıştı. Onun hedefi makineye uygun bir iğne bulmaktı. Bu hedefe öylesine kilitlenmişti ki o akşam icadını tamamlamasını sağlayacak bir rüya gördü. Rüyasında vahşi bir kabileye esir düşmüştü. Kabilenin reisi Elias Howe diye sert bir şekilde bağırdı. Önünde duran dikiş makinesini göstererek "ya bu makineyi tamamlarsın yada ölürsün !" dedi. Howe oldukça korkmuştu, soğuk terler döküyordu. Kabilenin askerlerinin bekleyecek zamanı kalmamıştı. Kabilenin reisinin emriyle ellerindeki mızrakları kaldırarak Howe"yi öldürecekti ki, Howe korkuyla birden uyandı. Uyanır uyanmaz dikiş makinesinin yanına gitti ve uzun günlerdir aradığı iğneyi buldu. Nasıl mı ? mızraklar onu öldürmek için kalktığında bir şeyi fark etti "mızrakların ucunda bulunan göz şeklindeki delikler, düşünüp de bir türlü keşfedemediği dikiş iğnesinin ta kendisiydi."

Elias Howe, beynini ,dikiş iğnesini bulabilme yönündeki hedefe kilitlemişti. Sizlerde en çok ulaşmak istediğiniz hedefe beyninizi kilitlemelisiniz. Çünkü beyin böyle çalışır.

HAFTANIN SÖZÜ

“Bazıları her şeyi olduğu gibi görür,  “Niçin ?” diye sorar; Ben hiç var olmamış şeyleri düşünür, “Neden Olmasın ?” diye sorarım.”