İlçelerden Gelen Yolcular
Ulaşım olanaklarının henüz bu derece gelişmediği, zamanımızdan otuzbeş kırk yıl kadar geriye gittiğimizde, Samsun'un milli gelire yaptığı katkı ve ondan aldığı payın bugünküyle kıyaslanamayacak kadar yüksek olduğunu görürüz. O yıllarda Samsun'u bu derece ileriye götüren etmenler incelendiğinde, ticaret, tarım ve sigara fabrikasının itici gücü oluşturduğunu görürüz. Nitekim, 1941 yılında basılmış, Samsun Şehri İmar Planı Raporu'nda Samsun şehri daha ziyade bir transit ve ticaret merkezi olarak inkişaf edecektir ibaresi yer almaktadır. Bu ibare, plan raporuna boşuna konmamıştı. Şehrimizin ulaşım olanakları, o yıllarda, komşu illerimizin hepsinden ilerideydi. Ve bu imkân sonuna kadar değerlendiriliyordu.
Tarımımız, plansızlık nedeniyle sürekli geriliyor. Sigara fabrikası Ondokuzmayıs ilçesine taşındıktan, daha doğrusu kapatıldıktan sonra yerine alternatif, emek yoğun bir sanayi getirilemedi. Bu konuların, yetkililerce enine boyuna düşünülüp tartışılması ve geleceğin, alınacak kararlar doğrultusunda planlanması gerekir. Yoksa, el yordamıyla yürümeye devam edersek, varacağımız yer bugünkünden daha iyi olmayacaktır.
Sözü böyle dolaştırmamın nedeni başlıktayı konuya gelmek. Samsun, komşu illerle birlikte tüm orta ve doğu Karadeniz'in, hatta Amasya ve Tokat'ın da ticaret merkezi idi. Ulaşım olanakları artınca, önce uzak illeri kaybettik, ticaretimiz küçüldü. Sonra...
Evet, sonra komşu illerden ve ilçelerimizden gelen günübirlik yolculara engeller oluşturduk. Daha çok, ticaret için gelen bu yolcular, özellikle Saathane esnafı için çok önemliydi. Bu yolcular Samsun'un ticari hayatına büyük katkı sağlıyorlar(dı).
Yeni otogarımızın ihalesi aşamasında hangi sözlerin verildiğini, şartnamede nelerin yer aldığını, basına yansıyanlar dışında, bilmiyorum. Ama, otogar ihalesini alan firmanın hesaplarını verilen sözlere ve şartnameye göre yaptığı da kesin. Sözleşmeden doğan haklarını istiyor. Gazetelere tam sayfa ilan veriyorlar. Haklılar... Minibüsçü esnafı da yolcularını otogarda bırakınca, gelen yolcu sayısında azalma olduğunu belirtiyor.
Özellikle Saathane esnafı, müşterisini yitirdiği için muzdarip. Minibüsçü esnafı ise, yolcu sayısı azaldığı için şikâyetçi. Otogarı işleten firma, sözleşme hükümleri yerine getirilmediği için zarar ettiğini açıklıyor. Yani, durumdan kimse memnun değil. Bunun tek bir izahı olabilir: Kararlar alınırken, düşünülmeden ben yaptım, oldu mantığı ile hareket edilmiştir.
İşin ulaşım boyutunu ilgililere bırakarak, komşu il ve ilçelerden günübirlik gelen yolcu sayısındaki azalmanın ve bu nedenle esnafımızın karşılaştığı iş kaybının araştırılması, konunun düzeltilmesi açısından yol gösterici olabilir, düşüncesindeyim. Gerek Ticaret Odası ve gerekse Esnaf Odaları bu araştırmaya öncülük edebilir. Özellikle Esnaf Odalarının, Büyükşehir Belediyesi ile konuyu görüşmeleri ve çözüm için öneri oluşturmaları gerekir. Yoksa, ağlamayan çocuğa meme vermezler...
Komşu il ve ilçelerden, günübirlik gelen yolcuların şehir merkezine, en ucuz ve en kolay şekilde ulaşmaları ve şehrimizden ayrılırken de otogar üzerinden dolaşmak zorunda kalmadan şehrimizden ayrılabilmeleri planlanmalıdır. Büyükşehirlere gelen yolcular otogar üzerinden dağılır görüşüne de katılmadığımı belirteyim. Yolcuların, en az zaman kaybı ile ve şehir trafiğini en az rahatsız edecek şekilde, gitmek istedikleri yere ulaşmaları sağlanmalıdır. Bu düzenlemeler, otogar ihalesi şartnamesindeki hükümler de göz ardı edilmeden, yapılmalıdır.
Samsun'da tarım ve sanayiden sonra ticaret de can çekişiyor. Esnafın, müşteri kaybına tahammülü yok. İdare-i maslahatçı çözümler değil, kalıcı çözümler oluşturularak, geleceğin Samsun'u buna göre planlanmalıdır.
Hayırlı bir hafta dileklerimle...Mehmet Büyükalbayrak
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.