Birkaç gün önce Atatürk Bulvarı kenarında yürürken, kaldırılan Borsa Sitesinin yerinde yapılan park ile bulvar arasında derin bir engel oluşturan raylı sistem güzergâhının ilişkisini daha iyi algılayabilmek için yolun kuzey (deniz) tarafına geçtim. Raylı sistem çalışmalarına paralel olarak, yol kenarında da düzenlemeler yapılmakta.

            Raylı sistem güzergâhı, beton perdeler üzerine monte edilen demir parmaklıklarla emniyet altına alınmış. Elbette, can emniyeti her şeyden önemlidir ve bu işlem de teknik bir konudur. Vagonun hızına uygun olarak gereken tedbirler alınacaktır. Güzergâhın Atatürk Bulvarı tarafında yeşil bir bant oluşturulmuş. Yeşil bandın genişliğinin 6 metre civarında olduğunu tahmin ediyorum. Bu bandın kara yolu (Atatürk Bulvarı) tarafında da yaya kaldırımı inşaatı devam etmekte. Kaldırımın genişliği ise, bir metreden biraz fazla tutulmuş.

            Önce, bu alana yayaların girmemesi için, planlamanın böyle yapıldığını düşündüm. Atatürk Bulvarı ile raylı sistem güzergâhı arasında kalan kısma, yayaların girmesinin kazalara neden olabileceği düşünülebilir. Ancak, bu durumda, yolun kenarına yaya kaldırımı yerine emniyet şeridi yapılması daha doğru olacaktı. Ama, biraz ileride de yolcu indirme - bindirme alanı olarak kullanılacağını düşündüğüm cepler inşa edilmekteydi. Demek ki, yayalar bu alana girebilecekti. Ancak yayaların yürüyebileceği alanın genişliği, karşılıklı olarak iki kişinin geçmesine yetebilirdi de, üç kişinin yan yana yürümesi için yetersizdi.

            Raylı sistem güzergâhı ile yaya kaldırımı arasında kalan yeşil bant geniş tutulmuştu. Ağaçlandırılan bu alanın bölgeyi güzelleştireceğinden şüphem yok. Buna rağmen sormadan da edemiyorum: Bu alana yayalar girebilecek ise, yeşil bandın bir miktar daraltılıp, yaya kaldırımının genişletilmesi neden düşünülmedi? Yarın yıkılıp, yeniden yapılacaksa, bu günden düşünülerek tedbir alınması daha doğru olmaz mı? Yok, eğer bu alana yayaların girmesi yasaklanacaksa, yaya kaldırımı ve araç durma cepleri neden yapılıyor? Ben içinden çıkamadım.

            Raylı sistem güzergâhının, değiştirilen nazım plan ve ulaşım master planında belirlenen yerinden kaydırılarak Atatürk Bulvarı kenarına alınmasının getirdiği olumsuzluklardan biri olduğunu düşündüğüm uygulamanın getireceği sıkıntıları hep birlikte yaşayacağız. Geçmişteki “Ben yaptım, oldu” mantığının oluşturduğu sıkıntıları bugün hep birlikte yaşadığımız gibi... Aynı mantığın bugün yaptıklarının olumsuzluklarını da gelecekte, yine, hep birlikte, yaşayacağız. Oysa, israf edilen kaynaklar hepimizin malı...

            Planlama yapılırken, benim öngöremediğim kriterler düşünülüp değerlendirilerek kararlar üretildi ise, planlamacılardan, öncelikle özür dileyerek, bu kriterlerin neler olduğunu da bilmek isterim. Ancak, yarın o bölgede yaya kaldırımı genişletme çalışmaları yapıldığını görürsek, sorumluların bunun hesabını da vermeleri gerekir. Yapanın yanına kâr kalmamalı...