İnsanlığı düşünen müstesna insanlar olduğu sürece hep insanlık kazanacaktır.

Tarihte insanlığı düşünüp anlamlı sözler söyleyen binlerce insan oldu ama nedense insanları düşünenlerin bağlı olduğu ülkeler diğer ülkelerin dolaysıyla insanların umutlarını çalmış, onlara kan ve göz yaşından başka bir şey bırakmamıştır. Güzel sözler onlara, acıyı çekmek diğerlerine reva görülmüştür.

Örnekler mutlaka vardır, Abraham Linchol'un oğlunun öğretmenine yazdığı şu mektup mesela. “Öğrenmesi gerekli biliyorum tüm insanların dürüst ve Adil olmadığını şunu da öğret ona her alçağa karşı bir kahraman her bencil politikacıya karşılık kendini adamış bir lider vardır Her düşmana karşı bir dost olduğunu da öğret ona zaman alacak biliyorum ama eğer öğretebilir s kazanılan bir doların bulunan 5 dolardan daha değerli olduğunu öğret kaybetmeyi öğrenmesini öğret ona ve kazanmaktan neşe duymayı öğret ona..”

Ders alınması gereken bir söz, bunu söyleyen ülkenin dünya tarihinde ki yerine baktığınızda kan ve göz yaşının hakim olduğunu görürsünüz.

Josef Stalin, “ Proleterler gece gündüz çalışırlar ama gene eskisi gibi yoksul kalırlar. Kapitalistler çalışmazlar ama gene de zengindirler. Böyle olmasının nedeni, proleterlerin yeterince zeki olmamaları ve kapitalistlerin dahil olmaları değil , kapitalistlerin proleterlerin emeğinin meyvesini toplamaları ve proleterler sömürmeleridir” süper bir tespit.

Aynı Stalin'in döneminde uygulanan politikalar nedeniyle 20  milyon insanın ölümünden söz edilir. İnsanlığı düşünen insanların varlığı hiç bir zaman yok olmamıştır. Ortak nokta herkesin kendi ülkesini veya ideolojisini koruma isteğidir.

Bir parantez açalım. Ülkemizin tarihine baktığımızda silah yapmak için mücadeleler verilmiş, kurumlar kurulmuş ama nedense bir dönemden sonra bu kurumların faaliyetlerine son verilmiştir. Mantık siz yapmayın biz size verelim ,bunu zorla da olsa kabul ettirdiler ve biz savunmamız için gerekli olan bütün malzemeyi dışarıdan almaya mahkum edildik.

Aynı zihniyet terörü başımıza bela ederek bize sürekli silah satıp, terörle mücadele ile zamanımızı harcamamıza neden olmuştur. Bizim insanlarımız refah  düzeyine ulaşamasa da onların insanları bu silah endüstrisi ve politik getirileri ile refah düzeyine ulaşmıştır. Onlar refah içinde yaşarken biz onların insanlık adına yaptıklarını izledik.

Dışa bağımlılıktan kurtulma ve savunma sanayimizin güçlendirme adına çalışmalara hız verilerek bize terörle mücadelede verilmeyen silahları üretmeye başladık. Silah üretip kullanmaya başladığımızda , bize silah satan insanlığı fazlası ile düşünenlere karşı olan bir kişi , yıllardır terörle mücadelemizde bize silah satanların, terörü yaşatanların ekmeğine yağ sürecek insanlık adına bir açıklama yapıyor.

“ Savaş sanayi ve teknolojisi amaçladığı hedef ne olursa olsun insanların ölümü  sonucunu doğurmaktadır, tarihten bugüne, bu teknolojiyi geliştirenleri kimse rahmetle anmamıştır” Özlü söz söyleyip dünyayı kana bulayanlar bile böylesi bir laf etmemişti.

Emperyalizme karşı olduğunu söyleyen bir ideolojiyi savun, emperyalizme hizmet edecek bu muhteşem kelimeleri kullanmaktan kaçınma. Kime hizmet ediyorsunuz ?

Bu ülke en iyi silahı da yapacak, savunma sanayinde geliştirip bağımlılıktan kurtaracak, ekonomisini de düzeltecek, biz buna inanıyoruz. Belki 10 yıl sonra olacak ama bu yola baş koyuldu.

Yıllarca başkalarının bize verdiği demode silahlar ile savaştık. Yıllarca bu yardımlara bizi kimin bağladığını tartıştık . Yıllarca kör dövüşü yaptık, uyutulduk ve uyuduk.

Şimdi diriliş vakti, kutuplaşma dan uzak kendi ayaklarımız üzerinde durma vakti. İlericilik ten bahsedip yapılanı engelleme ,yapılana kulp takma zamanı değil.

İnsanlığı, kendi halklarını korumak için ön plana çıkartanlar, bizim halkımızı korumamızın karşısında durmaktadır. Onlara hizmet değil vatana hizmetkar olma zamanı.