Kafeini ne kadar tanıyoruz?
Kafein bir uyarıcıdır ve dünya genelinde en çok tüketilen psikoaktif maddelerden biridir. Genellikle kahve, çay, çikolata, enerji içecekleri ve bazı ilaçlarda bulunur. Kafein merkezi sinir sistemi üzerinde uyarıcı etkisi olan bir maddedir ve birçok kişi tarafından uyanıklık, enerji artışı ve dikkatin artması gibi etkileri için tüketilir.
Kafein, adenosin reseptörlerine etki ederek uyarıcı etkisini gerçekleştirir. Adenosin, uyku ve dinlenme sürecinde rol oynayan bir nörotransmitterdir. Kafein, adenosin reseptörlerini bloke ederek, uyku sinyallerini engeller ve uyanıklık hissi yaratır. Kafein tüketimi birçok kişi için günlük rutinin bir parçası haline gelmiştir. Ancak herkes kafeine farklı şekilde tepki verebilir. Bazı insanlar kafeine karşı daha hassas olabilirken, bazıları daha yüksek miktarlarda kafein tüketebilir.
Kafein, güvenli bir bileşen olarak kabul edilir. Beynin sinir hücrelerini uyaran bir uyarıcıdır. Nikotin gibi bazı uyarıcılar bağımlılık yapıcı olarak kabul edilse de, ölçülü tüketirseniz kafeine bağımlı olma olasılığınız düşüktür. Ancak düzenli olarak kafein alırsanız, ona bağımlı olduğunuzu hissedebilirsiniz. Onsuz, baş ağrısı çekebilir veya yorgunluk, konsantrasyon güçlüğü, mide bulantısı ve kas ağrısı hissedebilirsiniz.
200 mg ile 300 mg arasında, iki ila üç fincan kahvedeki miktar, makul bir miktar olarak kabul edilir ve genellikle çoğu yetişkin için güvenli kabul edilir.
Bazı araştırmalar, orta düzeyde kafein tüketiminin diyabet, safra taşı, Parkinson hastalığı ve karaciğer hastalığı riskinizi azaltabileceğini göstermiştir. Bu çalışmalara rağmen, doktorlar hastalık riskinizi azaltmanın bir yolu olarak kafein tüketimini önermemektedir.
Kafein ve hamilelik hakkında çelişkili araştırmalar var, ancak uzmanlar hamile kadınların alımını azaltmanın akıllıca olacağını söylüyor. Bazı araştırmalar, yüksek kafein alımını düşük yapma riskinin artması ve fetal büyümenin azalmasıyla ilişkilendirmiştir, ancak neden-sonuç ilişkisi kurulmamıştır. American College of Obstetricians and Gynecologists, demlemeye bağlı olarak günde 200 mg'dan daha az kafein alınmasını önerir; bu, iki fincan kahveye eşdeğerdir.
Bebekler gerçekten de annelerinin sütünden bir doz kafein alabilirler. Bununla birlikte, Amerikan Pediatri Akademisi'ne göre, "Sabah bir fincan kahvenin bebeğinize zarar vermesi muhtemel değildir, ancak çok fazla kafein, yetersiz uyku, sinirlilik, sinirlilik ve yetersiz beslenme gibi sorunlara neden olabilir."
Kahvedeki kafein içeriği, demleme yöntemine, kullanılan çekirdeğin cinsine ve hazırlanan miktara göre değişiklik gösterebilir. Örneğin, çekirdeklerin farklı derecelerde öğütülmesi farklı miktarlarda kafein verebilir. Florida'daki araştırmacılar, aynı kafeden aynı içeceği altı gün üst üste sipariş ettiler ve kafein içeriğinin 259 mg ile 564 mg arasında değiştiğini buldular.
Kafeinin etkileri, siz o fincan javayı bitirdikten sonra bile uzun süre devam eder. Vücudunuzun bir fincan kahvedeki kafeinin sadece yarısını atması 5 ila 6 saat sürer, bu nedenle öğleden sonra bir fincan kahve içmek uykunuzu etkileyebilir. Kafeine daha duyarlı olan kişilerde, etkiler daha da uzun sürebilir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.