KAŞ YAPARKEN GÖZE DOKUNMAYALIM
Yazısının bir bölmünde; ''Geçen hafta Ankara'da görüştüğüm genç subay arkadaşlardan bazılarının espri de olsa; Komutan görev verdiğinde baş üstüne deme döneminin bitip, komutanım beş dakika izin verin avukatımla görüşüp, görev için size bilgi vereyim şeklindeki şakaya dönüşen düşüncesi Türk Ordusunun geldiği durumun da göstergesidir.'' Ve böyle devam etti yazısınına o gün köşeyazarı.
Nerde görev yaptığının farkına varmamış olan bir zatın, espiri diyerek, anlatılan sözünden ordunun genellemesi yapılıyor. Daha öncede sık sık genç subayların rahatsız olduğu manşetlere taşınırdı. Genç subayların bu rahatsızlığıda o dönem şeriatın ülkeye geleceği yönündeyken,onların rahatsız olmaması için şeriat getirilmedi ülkeye. O manşetlerde belirtilen ,rahatsız olan genç subay adayı yada aday adayıda yokken,olmamızmı gerekir diye kara kara düşünenlerin varlığı vardı. Birde bundan bir takım kazanımlarımız olacak diye bekleyen dişlerinden kan damlayan tipler.
Siyasi görüşü , dini inanışı ne olursa olsun,milletin yürekten inandığı bir kurumu , bir takım ayar verme çalışmalarında kullanmaları asla kabul edilemez. Emir komuta zincirini bu kadar basite indirgeyen şahsiyetin, yarın görev alırsa umarım düşüncesindeki espiri anlayışını yansıtmaz icraati. Ne olursa olsun ordunun siyasallaşması felaketin başlangıcıdır. Canlı örneği hemen yanıbaşımızdadır. Başka örnek aranacaksada Abd, İngiltere gibi ülkelerin ordularına bakılsın, genç,yaşlı,emekli subayı, astsubayının rahatsızlık duyabilecek kadar beyinleri gelişmemişmidir. Onlarda normal insandırda bizdeki gibi, kullanıcısı dış güdümlü, sermayenin çıkarlarını korumak için para alıp orduyu siyasete karıştıracak,yada karıştırmak kadar gözü dönmüş yazarları yoktur.
Demokrasi lafına sarılmış insanlar şunu görmelidirler. Ülke çıkarları zedelenecek olursa,en domakratik ülkelerin bile demokrasiyle uzaktan yakından alakası kalmaz. Seçimle başa gelmiş bir hükümet varlığını illegal yöntemlerle değiştirmeye çalışmak, kendini bilmezlikten başka bir şey değildir. Bu yolu seçen kişilerin akıllarından şüphe ederim. Yarın aynı şeyi onların başına geleceğini,bu tür yaklaşımların kaostan başka bir şeye yaramayacağını göremeyecek kadar çocuksu akla sahipselerde Allah ülkeyi korumuş diye sevinilmesi gerekmektedir.Vatanın sadece seçilmişlerin vatanı olmadığını umarım anlamaya başlamışlardır.
Orduda ne değişti diyecek olursanız, insana yaklaşım değişti, eskiden katı yaklaşımlarla sert bir disiplin anlayışı varken, şimdi daha insalcıl yaklaşım mevcut. Bu insalcıl yaklaşımı ,verilen emrin ifasıyla ilgili bir sorun yarattığıda görülmemiştir. -35 derecede göreve çıkılacak dendiğinde, kimse avukat aramak için telefona koşmuyor,aksine ne lazımsa onların tedarikiyle uğraşmakta. Komutan profili görev anlayışı değişti. Sahada genelkurmay başkanını görmeye başladık. Arazide paşaları görmekteyiz. Kısaca ordu yapması gerekeni yapmaktadır ve siyasetten uzak durmalıdırki, arkasındaki yetmiş milyonluk gücün ona olan sevgi ve inancı sarsılmasın.
1980' li yıllarda acemi birliğinden verilmiş bir takım elbise ve bot ile onsekiz ay yama ve dikişle ayakta durdurulurken, şimdi acemi birliğinden yazlık ve kışlık elbise,bot olmak üzre iki takımla tertemiz bitirilmektedir askerlik. O dönem bir çok yerde bit ile mücadele edilirken, şimdi ev ortamında bir yatak sistemine geçilmiştir. Bunun yanında silah ve teknolojinin gelişiminden sonra ,insanın ve insana yaklaşımın gelişiminin değişimini görmek gerekmektedir.
İstanbul'un göbeğindeki bir birlikte 1950 model araçların nasıl itilip,çekilerek hareket ettirilmeye çalışıldığı, 90'lı yılların başlarında ise terörle mücadele edilirken, karakolda bir gece görüş cihazının olması nedeniyle,gece göreve çıkan timlere dinleme postası adı verirlirken, karşıdan gelenler davul zurnayla gelmediği için sadece kendilerini korumaya çalıştığı dönemden. Teknolojinin tüm imkanlarından yararlanılan, silah ve teçhizatla desteklenmiş bir ordudan bahsediyoruz.1980 li yıllarda'da vatan için görev yapmaktan çekinmeyen o insanlardı,şimdide seve canını veren bu insanlarken, bunların üzerinden siyaset yapanların ellerini vicdanlarına koyması gerekmektedir.
Hükümeti kötülemek adına orduyu karalamaya çalışmak abesle iştigalden başka bir şey değildir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.