KIZIL

1980 li yılların ortalarında Sovyetler Birliği'nin batı ile girmiş olduğu silahlanma yarışında ekonomisinde derin yaralar açılması nedeniyle bu mücadeleden yenik çıkmış, 1985 yılında Gorbaçov çöküşü  durdurmak adına Glastnost  (açıklık ) , Perestroyka ( yapılandırma)  adı altında sistemi toparlamaya çalışırken bu faaliyet Sovyet’lerin dağılmasını  hızlandırmış.  1917’ de temeli atılan, 1922’ de kurulan Sovyetler Birliğinin 1991 yılında  dağılması ile Bağımsız Devletler Topluluğu adı altında Yeltsin tarafından  yeniden oluşturulmasından sonra  Sosyalizm tarihe karışmıştır.

Sosyalizmin, Rusya açısından tarihe karışması dünya güç  dengelerini de sarsmış, kızıl olan  rengin yerine yine kızıl bir düşman gelmeliydi ki bu da yeşil olan İslamiyet'i.

Islamiyet’in kızıllaştırılması ve topluma yeni bir düşman olarak yansıtılması gerekiyordu.

1988 yılında İngiltere’de Hintli bir yazar olan Salman Rüşdi, Şeytan Ayetleri adı altında bir roman yayınlar. Kitabın bir bölümünde, İslam Peygamberi Muhammed'in içinde yaşadığı pagan topluluğun desteğini almak üzere çok tanrılı yaklaşım lehine bir ayeti haber verdiği, sonradan bu ayetin şeytan tarafından yazdırıldığını iddia ettiği anlatılmaktadır.

Bu roman karşısında İslam toplumunda bir tepki oluşmuştu. Bu tepki İslamiyet’in  kızıllaştırılması açısından bir çok işaretden bir tanesi idi. İslam toplumunda oluşan tepki ve İran rejiminin yazar hakkında çıkarttığı ölüm fetvası, propaganda olarak kullanılmış ve insanların kafasında İslamiyet hakkında soru işareti oluşturulmuştur. Peygambere hakaret içeren karikatürler ve yapılan filmde bu faaliyetlerin birer parçası idi.

1979 yılında Afganistan’nın  Rus yanlısı yönetiminin daveti üzerine ülkeye giren Rus’lar ile Afganistan’lı mücahitlerin savaşı 9 yıl sürmüş ,1988 yılında artan kayıplardan dolayı savaş sona erdirilmiştir. Sosyalizmin sona erdiği tarih yaklaştığında Afganistan içinde kaos ve belirsizlik oluşturulmuş ve 1988 yılında El Kaide örgütü kurularak, sonradan istenilen yönde kullanılmaya başlanmıştır. Emperyalizmin bir çok nedenle bölgede hareket etmesi gündemde iken, arka plana bakıldığında ve günümüze kadar gelen olaylar takip edildiğinde, İslamiyet’in terörle iç içe lanse edildiği çok net görülecektir.

Afaganistan’daki hükümetlerin zayırflıklarından yararlanılarak iktidarı ele geçiren Taliban, 1994  yılında  kendini göstermeye başlamış 1996 yılında Afagnistan’ın  %90 ‘nına hakim olmuştu. Bu esnada El Kaide terör örgütü içerisinde Usame Bin Ladin ön plana çıkartılmıştır. 11 Eylül 2001 tarihinde Abd’nin içinde soru işaretleri ile dolu bir terör saldırısından sonra, saldırının sorumlusu olarak gösterilen Bin Ladin’i  koruduğu gerekçesiyle 2001 Kasımın’da Taliban iktidardan uzaklaştırılmıştır.

1980 ile 1988 yılları arasında bölgede İran ile Irak savaştırılmakta idi, iki Müslüman  ve petrol üreticisi ülkenin birbiriyle savaşmasının arka planında ise bu ülkelerin zayıflatılması ve faaliyetler  için alan oluşturulma çalışmasıydı.

1991 yılında Amerika ,Irak'ın Kuveyt'le ilgili iddiasında ısrar etmesini sağlayabilmek için Bağdat büyükelçisi vasıtasıyla Irak'la Kuveyt arasındaki meselenin bu iki ülkenin kendi aralarında çözmeleri gereken bir mesele olduğunu bildirdi.  Bunun üzerine Irak ordusu Kuveyt’te girme hazırlığında Amerika Kuveyt’e yapılacak saldıra karşılık vereceğini bildirmiş ve Irak ile 1. Körfez savaşının fitili ateşlenmiştir.

Tarihlere baktığınızda, Emperyalizmin  1 ve 2. Dünya savaşlarında ki bölüşümünden sonra ,yeni sömürü ve bölüşüm adına başlattığı  iki cephe ile amaçlarına ve bölüşümlerine devam etmiştirler. Ne zaman ki yeni bir bölüşüm için faaliyet başlatılmış ise, bunun başlangıcından itibaren hedef ülkelerin hazırlanması, eski sistemin kapatılması gerekmekte idi, yukarıda anlatılan tarihlere baktığınızda, Siyonizmin direttiği Sosyalizm 69 yıl sürmüş ve kullanılan bu sisteme son verilerek, yeni oluşumun figüranları ön plana çıkartılmıştır.