Psikoloji bilimine göre sürü psikolojisi; bir yığın kurallar ve koşullar dizisiyle temellenmiş belirli inançların, bir grup, topluluk, ülke vs.’nin insanları arasında yayılmasına verilen addır. Burada esas olan şey, bireyler tarafından söz konusu inancın gerçekleşme olasılığının kabulü, çok büyük kitlelerin ona inanmış olmasına bağlı olmasıdır.

İdeoloji nedir? Toplumsal ya da siyasal bir öğreti oluşturan, ülkü olarak da benimsenebilen, kişi ve kurumların davranışlarına yön veren düşünceler bütünü.
Doğal olarak, insanların benimsediği, düşüncelerine uyan bir siyasi çizgi üzerinde hareket etmeleri oldukça normaldir. Yapılması gereken nedir? Olumlu veya olumsuz her söyleme körü körüne bağlanmamak. 

Ülkemizde ki durum nedir ? Çocukluk yıllarımızdan itibaren alışıla gelmiş takım tutar gibi parti tutma geleneği. Çok partili sisteme geçilip darbeler sonucunda oturan 4’ lü yelpaze ve onun çevresinde irili ufaklı oluşan ideolojik yaklaşımlara göre partiler.
İnsanların gruplaşmaları ve bu gruplar içinde sorgusuz hareket etmeleri sonucunda, bir aylık süren partilerin yanında koalisyonlu yıllar ve olduğu yerde sayan ülke . Gelişemeyen, istikrar sağlanamayan siyaset sonucunda gelen darbelerle tekrar başlangıç noktasına yıllar kaybedilerek dönüş. 

90’lı yıllardan sonra bir toparlanma evresi ve halkın biraz daha bilinçlenmesi, okur yazar oranın artması ve seçim zamanı başlayan karalamalar, beyanatlar, atışmalar sonucunda yönetimin başa geçerek uyguladığı icraat sonucunda, söylem ile eylemlerin uyuşmaması nedeniyle halkın değerlendirmesi sonucu devamlılığını sağlayamayan siyaset sahnesinden silinip giden partiler. 

2002'den sonra siyaset sahnesinde bu gün ki iktidar partisinin güç kazanması, doğal olarak uzun süren iktidar dönemi ile başlayan siyasi bir çekişmenin varlığı. Bu durum kemikleşmiş oy oranı dışına çıkamayan ve değişime yaklaşmayan partiler nedeniyle iktidar partisinin istikrarlı bir görünüm sergilemesine neden olmuştur.
Bu devamlılığın sonucunda muhalefet tarafından sürü psikolojisi söylemi daha ön plana çıkarılmaya başlandı. Gerekçe, her şeyi kabullenmiş bir insan topluluğunun varlığı gibi gösterilmeye çalışılırken , aslında muhalefetin kendini sorgulamaması sonucunda yenilenememesi, seçmenin ideolojisine yakın partiye yönelmesini sorgulatır olmuştur. 

İktidar partisinin tüm söylemleri doğru mudur? Bu tartışmaya açık bir konudur, çünkü karar tek bir toplum veya her şeyi eşit olan insanlara göre alınmıyor. Karışık bir toplum yapısı ve ekonomik gelişmelerin doğrultusunda hareket edilmektedir. Yanlış olan uygulama ve kararlar seçim zamanı değerlendirilir halk tarafından. 
Yanlışı destek adı altında savunmakta olumsuz bir yaklaşımdır. Muhalefete göre her alınan karar ,her uygulama veya değişim yanlış üzerinden hareket ile yapılmaktadır. 

Muhalefete göre bu yanlışlar dizisinin seçmenler tarafından sorgulanmaması, sürü psikolojisinden kaynaklanmaktadır ve iktidar karşıtlarına göre bu durum ‘’Koyun’’ kelimesi ile bir nevi savunma mekanizmasının devreye girmesi ile kapatılmaya çalışılmaktadır. Muhalefetin ortaya attığı bu kelime, taraftarlarınca anlam kazanırken , düşünce tek taraflı olunca kendilerince oluşturulmak istenen mesaj verilmiş oldu, sorgulamadan. Bir dönem buna ‘’Biat’’ denildi, yeterince karşılık bulmayınca kelim kendisini yok etti. Daha sonra ‘’Koyun’’ kelimesi devreye girdi. Kime koyun dendi, tabi ki iktidar partisi yanlılarına. 

Peki koyun diyenlerin siyasi yaklaşımı ne idi ? Hangi siyasi görüşe doğal olaraktan partiye mensuptular ? Mensubu oldukları partinin hangi söylemini eleştirebildiler veya ne değiştirebildiler? Benimsedikleri partinin sorgusuz taraftarlığını yaparken , aynı düşünce ile iktidar partisini destekleyenlere ‘’Koyun’’ denmesi biraz tuhaf bir durum değil mi?