Kümesten izinsiz tavuk alma üzerine anlatılan hikayeler vardır . Kümesin içine girip tavuğu almaya kalkarsan oluşacak gürültüden dolayı ev halkını ayağa kaldıracağın için başarısız bir girişime imza atacaksınız. Kümesten sessizce tavuk almanın sırrı bir tahtadan ibarettir. Tüneyen tavuğun altına tahtayı yavaş yavaş itmeye başlıyorsunuz her seferinde tavuk yerleşmek için hareket ettiğinde tahtanın üzerine farkında olmadan oturur. Tavuğu kümesin dışına çıkardığınızda ses çıkartmaması için hızla boğazından yakalamalısınız. Ülkemizde yaşanılan günlük tartışmalar  bundan ibarettir.

Meselelere günlük olaylar açısından bakıldığı zaman, başkalarının  isteği doğrultusunda kutuplaşmalar oluşturulur, asıl meselenin özü kaçırıldığı için oynanan oyunun parçası olup , hızla ayrışmaktan başka hiçbir sonuca varılmaz. İki farklı kültür örneği ile emperyalizmin hedef ülkedeki hazırlığını ve sonuçlarına bakarak ülkemizdeki olaylara farklı bir  açıdan yaklaşacağız.

1890 Brüksel Konferansında, bölgede neredeyse hiç Alman olmamasına rağmen, egemen devletlerce Ruanda, Almanya idaresine verildi. Almanya, 1907'ye kadar ülkeye hiç idareci göndermedi. I. Dünya Savaşı'nın ardından Ruanda yönetimi Belçika'ya verildi.

Ülkenin  %90'ı Hutu, %9'u Tutsi, %1'i ise Pigmeydi. O güne kadar bir arada yaşayan Tutsi ve Hutular birbirlerinden çok farklı görülmüyordu. Afrika siyasetinde yönetici ve yöneten unsurların birbirinden ayrılması prensibini uygulayan Belçikalılar bölgede bulunan azınlıktaki Tutsileri, Hutulara karşı desteklemek amacıyla ırka dayalı bazı ayrıcalıklar verdiler. Herkese ırkını gösteren kimlikler dağıtıldı. Tutsi ve Hutuların aslında ortak olan dil-gelenek-etik geçmişleri ve kültürleri yok sayılarak, bir tür yapay  ayrımcılığa başlandı. Sonuç yüz günde 800 bin Tutsi ,Hutular tarfından öldürüdü.

Ukrayna,1919'da  Ukrayna  Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti kuruldu. 1922 yılında Sovyet Sosyalist Cumhuriyet birliğine katıldı. 1991 yılında 69 yıl sonra Beyaz Rusya ile birlikte Bağımsız Devletler topluluğunu oluşturarak Rus egemenliğinden ayrılmıştır. 2004 yılında başlayan siyasi istikrarsızlık sonucunda Turuncu devrim ile başa geçen lider tartışmaların odak noktası olmuş ve 2013 de Avrupa Birliğine katılıp katılmama konusunda ülke içinde Avrupa Birliği yanlıları ile Rus yanlısı yöneticiler arasında başlayan gerginlik ve eylemler sonucunda  Ukrayna içinde kopuşlar başlamış. Ülke içindeki farklılıklar hızla gün yüzüne çıkartılarak ,uzun yıllardır bir arada yaşayan bu iki topluluk savaşın eşiğine getirilmiştir.

Kurtuluş savaşı ile emperyalizmin ülkemiz üzerindeki baskısı azaltılmış görünse de aslında onlar istediklerini ülkemize uygulamıştırlar. Ağır Sevr anlaşmasından sonra oluşturulan Lozan anlaşmasında alınan kararlar ne kötüdür ki günümüzü hala etkilemektedir. Lozan anlaşmasına giderken ülkenin borç durumunun bilinmemesi, savaş yıllarında ülkenin lojistik ihtiyaçlarını karşılayan kurumun başında olan Yahudi Emanuel Carasso, halkın açlıktan ölmesine rağmen servetinin üzerine servet katarken , ülkemiz adına tercüman olarak görev yapması size ilginç geldi mi acaba? Lozan'ın  değiştirilemez  maddelerinden bir tanesi

''Bundan sonra gelecek 7 madde(38 ve 44 arası), kendi anayasasından, yasalarından, tüzük ve işlemlerinin hepsinden üstün olup gelecekte yapacağımız hiçbir düzenlemenin bu maddelere aykırı olamayacağına dair taahhütte bulunulmuştur.''

Sizler sokaklara çıkıp istediğiniz kadar bağırın, yakın yıkın, karşı olduğunuz emperyalizme uşaklık dışında bir şey yapmıyorsunuz. Ülkenin başına kim gelirse gelsin bu maddeler değiştirilmediği sürece aynı şeyleri yaşayacaksınız. Sizin mücadeleniz ülke yönetimi ile değil birlik olarak bu anlaşmanın etkisinden kurtulma yönünde olmalıdır. Ülkenin izleyeceği politikalar ve siyasi yolun çerçevesi çizilmiş bunun dışındaki bir oluşuma yönelindiğinde  boğazı sıkılan tavuk hikayesi uygulanmaktadır. Cumhuriyetin kurulmasından sonrasına bakınız, doğuda Kürt ayaklanmaları, Ermeni terörü, Sağ-Sol, Pkk terörü , Ruanda örneği gibi Kürt, Türk, Alevi, Sunni, sağcı, solcu diye ayrıştırıldık. Ukrayna meselesi gibi bir birimize düşürülmekteyiz.  Son dönem yaşanılan olaylara bakın altından çıkan konuları değerlendirin ve halkın nasıl yönlendirildiğini görün. Bu iktidar gitsin evet gitsin yerine gelen Lozan'ın bu maddelerini mi değiştirecek. Tanımıyorum sizi mi diyecek ? sonra sizde kahrolsun emperyalizm diyeceksiniz ilginç.