Ey Türk Gençliği

Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyet'ini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

M. Kemal Atatürk

T.C.'nin KURUCU ÖNDERİ bu sözleri niçin söylemiştir? HİTABEYİ bir vasiyet gibi yazarak her an kendisini anmamız için mi yoksa geçmişte verilen var oluş mücadelemizin tekrardan milletimize karşı düzenlenen hile ve tuzaklara düşülmemesi ve o acı ve kanlı günlerin tekrardan yaşanmaması için mi?

KORKMA!... SÖZMEZ BU ŞAFAKLARDA YÜZEN AL SANCAK

SÖNMEDEN YURDUMUN ÜSTÜNDE TÜTEN EN SON OCAK.

M. Akif ERSOY

Şair yazar bu sözleri hangi millet için söylemiş idi? Niçin korkma diyordu?

KURAN-I KERİM'İN İLK SURESİ İKRA(OKU) İDİ.

Hz. Muhammed (sav)

Her gün her zaman dinimiz İslam, kendimiz Müslüman diyoruz. Diyoruz, diyoruz da Bismilrahirrahmanirahim Rahman ve Rahim olan Allah' ın adıyla. İnandığımız dinin ilk suresi olan oku başlığı ile başlamasına rağmen ne kadar okuyoruz? Okuduğumuzu anlıyoruz?

Gerek Türklüğümüz ile gerekse kahramanlığımız ile gerekse de inancımız ile ne kadar övünsek azdır kendi adımıza.

Çanakkale destanını yazan atalarımız ne diyordu?

“Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!” diye biter. Kurucu önderin gençliğe hitabesi.

Milli şairimiz M. Akif ERSOY

Korkma ile başlayan milli marşımızın son kıtasını şöyle tamamlar.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!

Yukarıda da okuduğumuz gibi yıllar öncesinden söylenmiş bu hitaplar, marşlar, ilk suresi Oku ile başlayan inancımızın bilmiyorum ama biz milletçe neresindeyiz? Genel istisnalar hariç!

Çok açık ve çok net bir dil ile bizlere bir miras olarak bırakılan bu sözlerin anlamını şayet bilebilmiş olsaydık bugün birçok sorunu ve problemi aşmış olmaz mıydık?

Geçmişte atalarımızın hitabelerini milletçe tam anlamıyla anlayıp yaşam felsefesi olarak değerlendirmiş olsaydık yaşam kalitemiz daha yüksek olmaz mıydı?

Bütün bunları anlamamız için yaşanmış ve belgeleriyle kitaba dökülmüş roman olarak yazılmış Yazar Cihangir AKŞİT' in Miralay(kaymakam) Reşat Paşa'nın Çiğiltepe romanını okumanızı da tavsiye ederim. Evet Roman biraz uzun fakat okudukça bir çok tarihi gerçekleri doğru anlamamıza neden olacaktır diye düşünüyorum. Saygılar sevgiler benden en güzel yarınlar sizlerin olsun.

NOT: Sanki okumayacağımızı düşünerek ilk suresi Oku ile başlayan inancımız ve Korkma ile başlayan milli marşımız, Ey Türk Gençliği hitabesi ile milletini daima uyanık tutmak isteyen kurucu önderimiz, çok öncesinden bu günleri görüyorlarmış gibi değil mi sizlerce de?