Lektinsiz beslenme
Lektinler, diğer karbonhidratlara bağlanan bir çeşit proteindir. İnsan gastrointestinal kanalında sindirilemedikleri ve vücudunuzun kalsiyum, demir, fosfor ve çinko gibi temel mineralleri absorbe etmesini potansiyel olarak önleyebildikleri için bunlara "anti-besinler" adı verilir. Lektinler ayrıca bağırsaklarınızı kaplayan hücrelere de yapışır ve orada oldukça uzun bir süre kalabilir. Bu nedenle yapılan araştırmalar, lektinlerin otoimmün bir tepkiye neden olma potansiyeline sahip olduklarını ve bunun kısmen lektin karşıtı hareketi körükleyen bir etmen olduğunu göstermiştir.
Lektin içermeyen diyet, California'daki Loma Linda Üniversitesi Tıp Merkezi'nde eski bir kardiyotorasik cerrah ve Palm Springs, California'daki Restoratif Tıp Merkezi'nin kurucusu olan Steven Gundry tarafından geliştirildi. Gundry, lektinlerin çok sayıda fiziksel rahatsızlıktan sorumlu olduğuna ve gastrointestinal sisteminizi kaplayan hücreler arasında deliklerin oluştuğu sızdıran bağırsak sendromuna (diğer adıyla bağırsak aşırı geçirgenliği) neden olabileceğini öne sürmüştür. ‘’Bağırsaklarınızı kaplayan hücreler zarar gördüğünde, iltihabı tetikleyen toksinleri ve kötü bakterileri kan dolaşımınızdan uzak tutamazlar ve besinler gibi iyi şeyleri de içeride tutamazlar.’’
Bazı uzmanlar sızdıran bağırsağın fazla lektin içeren besin tüketimi gibi şeylerden kaynaklandığını ve bunun da gıda alerjileri, inflamatuar hastalıklar ve çölyak hastalığı gibi durumlara neden olduğunu iddia etmektedir. Fakat Frontiers in Nutrition'da yayınlanan 2021 inceleme makalesine göre; sızdıran bağırsak ile belirli sağlık koşulları arasında bir ilişki var gibi görünse de araştırma neyin neye sebep olduğu konusunda kesin değildir. Sızdıran bir bağırsak bu sağlık sorunlarına neden olur mu? Yoksa bu sağlık koşulları sızdıran bağırsağa mı neden olur? Bu sorunun cevabı için daha fazla araştırmaya ihtiyaç var.
Gıda ve Kimyasal Toksikoloji dergisindeki 2019 tarihli bir incelemeye göre, tahıl ve soyayla beslenen hayvanlarda olduğu gibi tüm bitkilerde lektin bulunur. Glycoconjugate Journal'ın 2022 tarihli bir incelemesine göre lektinler, doğada böcekler için toksik olabildikleri ve doğal bir böcek ilacı görevi görebildikleri için bitkiler için bir tür koruyucu önlem görevi görmektedir. Lektinler sindirilemez olduğundan, lektin içeren gıdaların hayvanlar ve insanlar gibi tüketiciler için de çekici olmayacağı bir gerçektir. Fakat düzenli olarak yediğimiz yiyeceklerin çoğu lektin içerir.
Bununla birlikte, aynı 2022 incelemesine göre, yalnızca bitkilerdeki lektin seviyeleri farklılık göstermekle kalmaz, aynı zamanda farklı lektin türleri de mevcuttur. Lektinler bezelye, fasulye, mercimek, soya fasulyesi ve yer fıstığı gibi çiğ baklagillerde ve buğday gibi tam tahıllarda en yüksek olma eğilimindedir.
Nutrients dergisindeki 2019 tarihli bir incelemeye göre, itüzümü sebzeleri (patlıcan, domates, biber, patates ve tohumlu baharatlar), kabak ve meyveler daha yüksek oranda lektin içerir; bu da birçok lektin içermeyen diyet destekçisinin bu gıdalardan kaçınmayı savunmasına yol açmaktadır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.