MEHMET'İN ACISI, ARABIN ORUCU VE 15 TEMMUZ
Bu hikaye, Merhum Gazi'mizin kendisinden dinlediğim ve daha sonra oğlundan dinlediklerimin hülasasıdır.
1297 (1883) doğum'lu, Müslüman Mehmet'in hangi savaşlara gittiğini tam olarak bilmiyorum.
Kendisinden dinlediğim, Ecyad kalesi, Arabistanda askerlik ve daha sonra "Kuvvaya" gittik anılarıydı...
22 yıl askerlik yapmıştı ve tamamı cephelerdeydi..
Hangi cephelerde, hangi savaşlarda bulunduğunu belki de kendisi bile bilmiyordu.
Çünkü savaşların adı sonradan konur!
1971 yılında vefat etti ve ölümünden sonra gazilik madalya, berat ve toplu ikramiyesi varislerine verildi.
Komşumuzdu hatta akrabamızdı aynı köktendik. Yesiroğlu…
Ara ara görüp sorarsak konuşan biriydi...
Ben 10 yaşlarındaydım ve oruca niyetlenmiştim.
Mehmet Çavuş ise, evinin önünde oğlunun kağnı tekeri yapışını izliyordu ama ağızlığına sigarasını takmış içiyordu...
Çocuk aklımla “dede oruç” dediğimi ve bana bakıp, "arabın orucunu tutmuyorum" deyişini o zamanlar çok da önemsememiş ve çözememiştim de...
Yıllar geçtikçe, daha evvelki dinleyebildiğim anıları ve bir kaç yıl evvel ölen oğluna ara ara sorup anlattıklarını dinleyince biraz da hak vermiştim!
Konu şuydu:
Mehmet Çavuş 19 yaşlarında 1900 yılı başlarında askere gitmiş ve 1922'deki Büyük taarruzdan sonra terhis olup köyüne dönmüştü...
Müslüman bir anne babanın hatta askerden dönemeyen bir şehidin oğlu olan Mehmet Çavuş oruca niye kızgındı (!)
“Arabın orucu” diyerek araplara niçin kızmıştı da hırsını oruçtan çıkarıyordu sanki!
Ben Mekke’deki Ecyad kalesini ondan duydum, 1969 -70 yıllarında…
Hani şu Kâbe’nin karşısındaki, “protokol hacıları için yapılan Zemzem Towers oteli”nin olduğu yerdeydi ve 1990’lı yıllarda Kral hazretleri, cenapları, haşmetmeabları…bilmem neleri tarafından yıkılmıştı ya işte o kale.
Mehmet Çavuş’u, bir bölük askerin içinde o kaleye bırakır Osmanlı ecdadımız.
Görevleri; kaleyi, Mekke’yi ve Kâbeyi isyancı, bedevi eşkıyalarından, ingiliz uşağı vehhabi şakilerden ve olası ingiliz saldırısından korumaktır…
Biraz erzak ve para bırakılır Bölük Eminine.
Aylar geçer erzak biter.
Paraları vardır ama, Mekke çarşısındaki esnaf parayla da olsa, ya ırkçılıktan ya da vehhabi isyancılardan korkularına askerlere erzak vermezler. Anadolu’dan da haber yoktur aylardır.
Çarıklarını kesip, ıslatalarak ağızlarında çiğnerler ara ara…
Kaleye giren bir kediye, beş kurşun atar mavzeriyle ama vuramaz çünkü “açlıktan gözlerimizde fer kalmadı” derdi!
İşte Müslüman olarak askere giden, 22 yıl cephelerde vuruşan ve 1922’den sonra köyüne dönebilen Mehmet; Ecyad kalesini hatırladıkça, “arabın orucunu tutmam” derdi hırsla.
Halbuki oruç İslamın emriydi.
Mehmet Çavuş oralara, İslamı korumak için gitmişti…
Hemen ilmihal kitaplarına bakıp, klimalı odanızda, kahvenizi löpürdetirken “Mehmet Çavuş yanlıştı, haksızdı” falan diye fetva vermeye kalkmayın!
Hele siz; Mehmet Çavuş’un yirmide biri kadar cephede askerlik yapın ya da hayâl edin de, olayları öyle tahlil edip Mehmet Çavuş’u anlamaya çalışın.
15 Temmuz 2016 gecesi saklanıp, sabahtan sonra; meydanlarda selfielerle,Mehmet Çavuş olduğunu sanan ikiyüzlüler bir kez daha düşünsün; yiğitlik ve adamlık neymiş!
O gece adamlığını yapanlardır mehmet çavuşların manevi nesli...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.