NAMAZIN TARİHÇESİ...

Namaz, İslam’ın en temel ibadetlerinden biri olup, Müslümanlar için farz kılınan beş vakitlik ibadettir. Ancak namaz, yalnızca İslam’a özgü bir ibadet değil, tarih boyunca birçok peygambere ve ümmetlerine emredilen ilahi bir ibadet şeklidir.

Namaz, yalnızca Hz. Muhammed’e (s.a.v.) indirilen bir ibadet değildir. Kur’an-ı Kerim’de, birçok peygamberin de namaz kıldığına dair ayetler bulunmaktadır. Kur’an’da Hz. İbrahim’in (a.s.) namaz kıldığı ve nesline de bunu emrettiği bildirilmektedir."Rabbim! Beni ve soyumdan gelecek olanları namazı devamlı kılanlardan eyle!" (İbrahim, 14:40)

Hz. Musa’ya (a.s.) vahyedilen emirlerden biri de namazdır. "Ben, gerçekten Allah'ım. Benden başka ilah yoktur. O hâlde bana kulluk et ve beni anmak için namaz kıl." (Tâhâ, 20:14) Hz. İsa (a.s.), beşikteyken konuştuğunda kendisine namazın emredildiğini bildirmiştir:
"(Allah) bana namazı ve zekâtı, hayatta olduğum sürece emretti." (Meryem, 19:31) Bu ayetler, namazın tarih boyunca var olan bir ibadet olduğunu ve İslam ile birlikte en son şekline ulaştığını gösterir.

Hz. Muhammed (s.a.v.), peygamberlik gelmeden önce de tefekkür ve ibadetle meşgul olurdu. Ancak beş vakit namaz, Miraç gecesinde farz kılınmıştır. İlk vahiy sonrası, namaz iki vakit olarak kılınıyordu. Sabah (Fecr) Namazı, Akşam (Mağrib) Namazı. Bu, İslam’ın ilk yıllarında gizlice yapılan ibadetler arasındaydı.

Beş vakit namaz, İsra ve Miraç gecesinde farz kılındı. Başlangıçta elli vakit olarak emredilmiş, ardından Hz. Musa’nın (a.s.) tavsiyesi üzerine Hz. Muhammed (s.a.v.), Allah’a yalvararak bu sayı beş vakte indirildiğine inanılır ama bunun hikmetleri üzerinde durulmaz. Ancak bu beş vakit, sevap açısından yine elli vakit olarak kabul edilmektedir.

Medine’ye hicretten sonra namaz, cemaatle kılınmaya ve cami merkezli bir ibadet hâline gelmeye başladı. İlk mescid Mescid-i Nebevî inşa edildi ve burada cemaatle namaz düzenli hâle geldi. Ayrıca; ezan uygulaması bu dönemde başlamıştır. Namaz kılarken Kudüs yönü (Mescid-i Aksâ) kıble olarak belirlenmişti. Ancak hicretin 2. yılında Kâbe kıble olarak değiştirilmiştir.

Miraç olayından sonra; beş vakit namaz ve rekâtları netleşti. Rükû ve secde hareketleri kesinleştirildi. Tahiyyat, Fatiha ve dualar namaza eklendi. İmam ve cemaat düzeni oturdu. Bu konularla ilgili pratik uygulamayı Cebrail a.s. Kâbe’nin İbrahim makamında uygulamalı olarak Peygamberimize gösterip, öğretmiştir.

Cebrailin öğretmesi ve Peygamberimizin bu konudaki uygulamaları nedeniyle, İslam mezheplerine göre, namaz kılma pratiğinde bazı küçük farklılıklar ortaya çıkmıştır. Hanefî, Şâfiî, Malikî ve Hanbelî mezheplerinde ellerin bağlanışı, tekbir alma şekilleri gibi detaylarda farklılıklar vardır. Ancak tüm mezhepler namazın beş vakit ve temel esaslarını aynen kabul etmektedir.

Özetle ve kısaca; namaz, insanlık tarihi boyunca var olan bir ibadet olup, İslam’la birlikte en son ve kesin hâlini almıştır. Peygamberlerden beri süregelen bu ibadet, İslam’da beş vakit olarak farz kılınmış ve Hz. Muhammed (s.a.v.) tarafından öğretilmiştir. Bugün dünyanın dört bir yanında Müslümanlar tarafından eda edilen namaz, bireysel ibadetin yanı sıra sosyal dayanışmayı da pekiştiren önemli bir ibadettir.

Geçmişte ve günümüzde namaz müslümanların günlük ibadetidir. Böylece, günde beş defa hayatın dünyevi akışı durdurulup, Rab ile görüşme yapılmaktadır. Müslümanların kalite ve kalibresi de namaz üzerinden değerlendirilmektedir. Namazla ilgili olarak Kurana konu olan bir çok husus vardır. En dikkat çekici olanı, namaz kılanlardan olma duasının insanlara hatırlatılmasıdır.

Namaz kılmayanlarla ilgili mezhebi görüşlerde farklılıklar vardır. Ahirette de ilk sorunun namaz üzerinden olacağı Peygamberimiz tarafından bildirilmiştir. Namaz ibadetinin psikolojik ve sosyolojik faydaları üzerinde çalışmalar yapan ilahiyatçılar olmuş, namazın hizmetleriyle faydalarının örtüştüğü görülmüştür.

Hz. Adem'den günümüze kadar namaz ibadeti vardır. Ritüel şekli farklılıklar arz eden tarihi süreçte namaz; he dönemde Allaha itaatin göstergesi olmuştur. Küfürle iman arasındaki farkın namazla görüleceği Peygamberimiz tarafından belirtilmiştir. İslâmın beş temel üzerine bina edildiğini hatırlatan Peygamberimiz bunlardan birisinin namaz olduğunu buyurmuştur.

Namaz dinin direğidir. İslam; Hz. Ademden beri gelen İlahi dinlerin genel adıdır. Her dönemde namaz dinin direği olarak ilân edilmiştir. Tarihi, insanlıkla eş olan namaz ibadeti Allah’ın kendisine inanan kullarından istediği bir ibadettir ve her dönemde Allaha imanın göstergesi namaz olmuştur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR