Büşra Yıldız

Büşra Yıldız

Nedir bu gençlik aşısı?

Sağlıklı ve parlak bir cilde sahip olmak, yıl boyunca süren bir çabadır. Değişen mevsimler, cilt için hem zorluklar hem de fırsatlar sunar. İster yazın sıcağıyla, ister sonbaharın serinliğiyle, kışın soğuğuyla ya da ilkbaharın tazeliğiyle karşı karşıya olun, cilt bakım rutininizi mevsimlere göre uyarlamak esastır.
Her yeni mevsimle birlikte cildinizin görünümünde ve hissinde bazı değişiklikler fark edebilirsiniz. Soğuk kışın kuru havası, cildinizi donuk hissettirip görünebilirken, ilkbahar ve yaz aylarında artan nem cildin daha parlak ve nemli görünmesini sağlayabilir. Bu durum sizi, aynı cilt bakım rutinini yıl boyunca sürdürmek mi yoksa mevsimlere göre değiştirmek mi gerektiği konusunda düşündürebilir.
Mevsimlerin getirdiği sıcaklık ve nem değişiklikleri göz önüne alındığında, cilt bakım ürünlerinizi mevsimlere göre uyarlamak faydalı olabilir. Herkesin cildi farklıdır ve cilt bakımı ihtiyaçları, cilt tipine ve yaşadığı bölgeye bağlı olarak değişiklik gösterebilir.
Gençlik aşısı, yaşlanmanın ciltte oluşturduğu deformasyonların giderilmesini amaçlayan bir anti-aging işlemidir. Ameliyatsız yüz gençleştirme işlemi olan gençlik aşısı, H100 ve IAL sistemi olarak da bilinir. Saf hyaluronik asidin cilde nüfuz etmesiyle cilt gençleşir. Gençlik aşısı, cildin temel yapı taşlarından olan kolajenin artırılmasını amaçlayan bir tedavi yöntemidir. Kolajen, cildin elastikiyetinden sorumlu ana protein lifleridir. İnsan derisindeki kolajenin %80’i tip I, %20’si tip II'dir. Kolajen formları sayesinde ciltte gerekli esneklik ve pürüzsüzlük sağlanır. Ancak 25 yaşından sonra her yıl ciltteki kolajen seviyesi azalır ve bu durum kırışıklık gibi sorunlara yol açar. Gençlik aşısı ile kaybedilen kolajen ve elastikiyet geri kazanılabilir.
Gençlik aşısı, bir enjektör yardımıyla cilde uygulanır. İşlem öncesinde cilt, lokal anestezik krem ile uyuşturulur. Gençlik aşısı uygulandıktan sonra hafif kızarıklık, morarma veya şişlik gibi yan etkiler nadiren görülebilir. Bu tür yan etkiler oluşsa bile maksimum 2-3 gün içinde kaybolur. Gençlik aşısı, etkisini ilk seanstan itibaren göstermeye başlar. Özellikle ilk 5 gün içinde işlemin etkilerini görmeyi bekleyebilirsiniz. H100 gençlik aşısı, genç ciltlerde 2-3 seans, olgun ciltlerde ise 5 seans önerilmektedir. Her seans arasında en az 15 gün ara verilmelidir. Yılda 2 veya daha fazla kez tekrarlanan gençlik aşısı, uzun ömürlü bir etki sağlar.
Hyaluronik asit, vücudumuzun en önemli yapı taşlarından biridir. Ciltte, iç organlarda, eklemlerde ve damarlarda bulunur. Hyaluronik asit, cilde nem, parlaklık, canlılık ve sıkılık kazandırır. Hyaluronik asit miktarı azaldığında, ciltte yaşlanma belirtileri ortaya çıkar. Gençlik aşısı ve dolgu gibi medikal estetik işlemler, bu süreci yavaşlatmaya yardımcı olur. H100 gençlik aşısı, dolgu işlemlerinden farklı olarak saf hyaluronik asit içerir. Saf hyaluronik asit, su tutma özelliği sayesinde cildin canlı ve parlak kalmasını sağlar.
Herhangi bir cerrahi müdahale gerektirmeden sıkılaşma ve gençleşme sağlayan gençlik aşısı, etkisini içeriğindeki hyaluronik asitten alır. Hyaluronik asit, insan vücudunda doğuştan bulunan bir maddedir. Bebeklik döneminde vücudumuzda büyük miktarda bulunan hyaluronik asit, yaşlandıkça azalır. Bu nedenle yaş ilerledikçe pürüzsüz ve ipeksi olan cilt sarkmaya ve kırışmaya başlar. Vücudun hyaluronik asit üretiminin yavaşladığı orta yaşlarda yapılan gençlik aşısı, cildin yeniden nemlenmesine, parlak ve canlı bir görünüme kavuşmasına yardımcı olur.
Gençlik aşısı, 20 yaş üstü tüm bireylere uygulanabilir, ancak genellikle 35-55 yaş grubu tarafından tercih edilmektedir. Herhangi bir yan etkisi bulunmayan gençlik aşısı, hamilelere ve metale alerjisi olan kişilere önerilmemektedir. İşlem sonrasında dışarı çıkmadan önce bol su tüketmek ve güneş koruyucu kullanmak çok önemlidir. Gençlik aşısından sonra birkaç hafta boyunca sigara ve alkol tüketimi azaltılmalı, mümkünse tamamen bırakılmalıdır.
Geleneksel dolgu işlemleri ile karşılaştırıldığında gençlik aşısı, vücudu içten onarmaya odaklanan bir işlemdir. Geleneksel dolgular ise cildin üst tabakasında şekil ve hacim kazandırma amacıyla yapılır. Geleneksel dolgu maddeleri, enjekte edildiği yerde kalırken gençlik aşısı yüzün şeklini veya yüz hatlarını değiştirmez.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Büşra Yıldız Arşivi
SON YAZILAR