“19 Mayıs'ıma Dokunma” bu slogan sosyal paylaşım sitelerinde büyük ses getirdi. Herkes tartışıyor, tarafını savunuyor, inandığı yolda hızla yürüyor. Konuşulan bu konuyu 1 sene önce Mümtaz'er Türköne  “19 Mayıs'ta neden hala faşist kutlamalar yapıyoruz?” başlıklı yazısında dile getirmişti. Yazısında kutlamanın yapısal ve işlevsel olarak değiştirilmesi gerektiğini savunarak bugünün alt yapısını mı hazırladı? Bilinmez. Ancak gerçek olan şu; ortada büyük oyunlar dönüyor. Bu bayram kutlamalarının faşizan gösteriler olup olmadığı tartışılır elbette, bunu tartışmak ayrımcılık sebebi olamaz. Herkesin, bunu saygı çerçevesinde özgürce konuşabilme hakkı vardır.Tartışmak ve etiketlemek ayrı şeylerdir. Ancak bu konuda unutulan bir şey var; Bu kutlamalar o iktidarın sembolleri hatta bir kesim için kutsal sayılabilecek nitelikte.. Şuan gücün temsili bunu yok sayarak eski yasaklamalar gibi belli bir kesimi kışkırtıyor, yok sayıyor..Cumhuriyet'in temsili olan hiçbir kutlamanın tarafında değilim ancak bunu isteyen ve savunanları bu şekilde sıkıştırmayı doğru bulmuyorum. Halkı ayrımcılığa iten bir sürü yasa ve konuşmalar gündemde, belli stratejiler için ön hazırlık yapılıyor. Bulunduğumuz aşama halkı nihai çizgilerle bölmek. Sonrasında herşey çorap söküğü gibi gelecek. Geçtiğimiz günlerde Başbakan, Obama ile telefonda görüştü. Bu görüşme sonrası görülüyor ki Türkiye, hızla daralan çemberin içinde. Suriye için kesin tavrını belli etmesi gerektiği her şekilde hatırlatılıyor. Tüm bu stratejik plana dahil olan bizlere bakıyorum; durumumuz gerçekten kötü. Bir dönem yok sayılanlar o zamanların kini ile hareket ediyor. Bunu yaparken kendilerini haklı bulan insanların, kasıtlı olarak ayrımcılığa sebep olmak istediklerini düşünmek istemiyorum, ancak bu davranışlar gerçek Müslüman'a yakışan davranışlar değil. “İnandığın yolda sonuna kadar yürüyeceksin” cümlesini  uygularken bile büyük sorumluluk düşüyor bizlere..Düşmanına dahi adaleti elden bırakmayan Hz. Ömer'in yolundan sapmayarak bunu başarmak zor olan. Kolay olanı seçerek tuzağa düşmemek ve uygulanan politikalarla ayrımcılığa yürümemek adına bunu yapmalıyız. “Bugün dokunursak başkasının kutsalına, yarın onlar dokunur kutsalımıza” bu kaos ortamına engel olmak için büyük sorumluluk var üstümüzde bunu görelim ve gösterelim.