YANGINA ATEŞLE GİDİLMEZ
İnsanlığın çektiği sıkıntıların başında fitne, fesat ve jurnalcilerin ortaya çıkardığı nifak tohumlarının sebep olduğu karmaşalardır. İnsanların kavgasından nemalanan siyaset fareleri her dönemde olmuş, lider pozisyonundaki insanlar etraflarında bulunan bu tür insanları ayıklama imkanına sahip olmadıklarından veya onurlu kişilerin geri durması sonucu liderler sürekli hata yapmakla baş başa kalmışlardır.
Ak Parti iktidarının on yıl süre ile ayakta kalmasının en önemli nedeni partiye nifak sokmak isteyenlerin muvaffak olamaması ve liderin disiplini olduğunu unutmamak gerek. Cumhuriyet döneminde Demokrat Parti iktidarından sonra iktidarda uzun süre kalmış olmasına rağmen oyunu artıran tek parti Ak Parti'dir. Abdüllatif Şener parti kurup, bölmeye çalıştı ise de başarılı olamadı, ne halk itibar etti, ne de onu yola çıkaran güçler arkasında durdular. Bir işi yapmak üzere yola çıktığınızda önce kendinize sonra da Yüce Allah'a güveneceksiniz, birilerinin aklı ile veya nefsinizle hareket ederseniz başarılı olma şansınız yoktur.
Siyaset ülkeye hizmet etmek üçin yapılır, siyaset yapan herkes yönetim kadrosunda olmak veya bulunduğu makamın bir üstünü isteme hakkına sahip olduğu gibi, bu konuda beklentisi olması çok doğal hakkıdır. Falanca adam Vekil olmak istiyor, feşmanca Başkan olmak istiyor veya bir diğeri meclis üyesi olmak amacı ile teşkilata girdi diye kimseye kızma hakkına sahip değildir, bu gayet normal ve hayatın olağan akışı içerisinde bir olaydır.
Ak Parti İl Başkanlığı seçimi yaklaştığı şu günlerde ortalık bir hayli kızışmaya başladı ve siyaset fareleri yeniden deliklerinden çıkıp ortaya nifak tohumları yaymaya başladılar. Eğri oturup doğru konuşmak gerekirse önümüzdeki dönem Ak Parti kavgadan uzak, fitne ve fesada mahal bırakacak hareketlerden kaçarak tatlı yarışların yapıldığı bir parti olmak zorundadır, aksi halde başarı sağlanma imkanı yakalayamaz.
Önümüzdeki süreçte Ak parti açısından boş olan ilçe Belediye Başkanlıkları ve Büyükşehir Belediye Başkanlığı için tatlı bir yarışma olması siyasetin doğası gereğidir ancak bu yarış yapılırken ileride insanlar biri birinin yüzüne bakamayacak hale gelmemeleri gerekir. Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğu yüzde doksan mevcut Başkanın dışında birisi tarafından doldurulacağını düşünecek olur isek bu koltuk için görünürde üç veya dört kişi mücadele edecek. Bunlardan üçü mevcut Milletvekilleri bir diğeri ise Canik Belediye Başkanıdır. Bu konuda yapılacak yarışta kırmadan, dökmeden demokratik bir yarışın yapılması gerektiği kanaatindeyim.
İlçelere gelince Atakum ilçesinde eski Başkan Adem Bektaş kaybettiği koltuğu tekrar alabilmek için mücadele verecek ama ne teşkilatta ne de kamuoyunda tabanı olmadığından bana göre şansı yok, Turan Çakır'da hevesli ancak kariyeri o iş için müsait olmadığı gibi bu dönem bir hayli yıprandığından siyasetteki son dönemini yaşadığını düşünüyorum. Atakum'la ilgili başkalarının da perde arkası hesabı var ama kanaatimce orası için en uygun ve vizyonu bu işe layık arkadaş Hüseyin Derelidir.
İlkadıma sıra gelince Erdoğan Tok ciddi bir mücadele verecek, hatta şu anda Canik ilçe kongresi ile ilgili pazarlıklar İlkadım, Büyükşehir ve Atakum Belediye Başkanlıklarının şimdiden pazarlık hesabı olduğunu da unutmayalım. Ancak kanaati acizenem Erdoğan Tok'dan ziyade İlkadım'da İhsan kurnaz ipi göğüsleyecek gibi. İhsan Kurnaz zaman zaman çok eleştirdiğim bir arkadaştır, o eleştirilerime aynen devam ediyorum, ırkçılık damarından vaz geçmesi halinde İlkadım ilçesine Ak parti adayı olması çok büyük ihtimaldir. Zira İhsan kurnaz Ak Parti kurulduğu günden beri bu partide görev yapmış olmasına rağmen en ufak bir akçeli işi olmadığına ben şahidim.
Peki Canik'te ne olur derseniz onu şimdi söylemek için erken ilçe kongresi yapıldıktan sonra daha rahat söyleyebilirim ancak o konuda daha önce yazdıklarımın arkasındayım. Benim acizane düşüncem teşkilat seçimlerinde kavga gürültü olmadan bu işlerin aşılması ve önümüzdeki süreçte temsil yeteneği olan, siyaseti ticaret için yapmayan, Ak partinin kuruluşundan bu güne kadar emeği geçmiş kaliteli, fesat şebekelerinin dışında kalmış insanlardan oluşan yüksek düzeyli bir il yönetiminin oluşmasını istiyorum. Oluşacak olan yönetim seçilmişlerle kavga etmeyecek, atanmışlara baskı yapıp menfaat temin etmeyecek, halkın seveceği insanlardan oluşmalı. Sizin anlayacağınız İl başkanlığı seçiminde alevlenen yangına ateşle değil su ile gidilmeli. Kalın sağlıcakla
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.