Okul dönemi çocuklarda sağlıklı...
OKUL DÖNEMİ ÇOCUKLARDA SAĞLIKLI BESLENME ALIŞKANLIKLARI ve PRATİK BİLGİLER
Sevgili okurlar, bugün sizlerle ilk buluşmamız. Her hafta eğitim ile ilgili yazılarımı sizlerle paylaşacağım. Yazılarımın takibi sonucunda çocuklarınıza sağlıklı bir gelecek kurmanız da mümkün olacaktır.
Beslenme alışkanlıklarımız, o kadar çeşitli ve o damak tatlarımız o kadar farklı ki, herkes beslenirken kendi doğrusunu uyguluyor doğal olarak. Oysa Aklın Yolu Birdir derler atalarımız. Beslenmede farkına varmadan o kadar çok hatalar yapılmaktadır ki, bu hataların büyük bir kısmı çok küçük ama önemli sayılabilecek ayrıntılar yüzünden olmaktadır. Aman yesin de ne yerse yesin mantığı annelerde o kadar yaygındır ki, evlerde öğretilen beslenme alışkanlıklarının doğru ya da yanlış, daha sonra yaşam biçimlerine dönüşeceğini unutturur ne yazık ki. Aşağıda madde madde sıralanmış uzmanların önerdikleri dengeli ve doğru beslenme ile ilgili teknikler bu konuda oldukça faydalı bilgiler içermektedir:
Çocukların hamburger pizza gibi tatlarla tanışmaması faydalıdır. Özellikle hamburger pizzaya göre daha kötü. Çünkü köftesinin içinde bol miktarda bulunan sakatat ve iç yağın yanı sıra koruyucu maddeler sağlığı tehdit eder birer unsurdur. Çocuğunuz mutlaka hamburger istiyorsa evde köftesini de siz yaparak hazırlayabilirsiniz.
Ketçap ve mayonezde bulunan koruyucu maddelerin başında kanserojen madde olduğu bilinen sodyum benzoat gelmektedir. Bu madde ayrıca pazarlama olarak satılan sosis, salam ve sucukta da bulunmaktadır. Bu gibi gıdaların mümkün olabiliyorsa geleneksel olarak üretilmiş yani evde üretilmiş şekliyle tüketilmesi çok sağlıklı.
Teneke kutu konserveler başta olmak üzere yine pazarlama konserve ve turşular da sağlığı tehdit ediyor. Eğer turşu ve konserveler ayrıca salamura edilmiş gıdalar eğer ev mamulü ise, en güzeli ancak, bu durumda da uzun süre bekletmeden kısa zamanda tüketilmeli.
Çikolata çok çekici bir yiyecek ancak mümkünse çocuklarımıza az sevdirilmeli ve siyah çikolata dediğimiz MADLEN çikolata tercih edilmeli.
Süt ya da çayı şeker yerine bal ya da pekmezle tatlandırmalı. Pekmez demişken kolalı içecekler yerine sulandırılmış pekmez çok sağlıklı. Gazlı içeceklerin içinde bulunan koruyucular, şeker ve karbondioksit gazı da birer tehdit.
Yeşil sebzeler ve pekmez, süt ve süt ürünleriyle birlikte tüketildiğinde, sütün içinde bulunan kalsiyum, yeşil sebze ve pekmezde bulunan demiri bağlayıp vücutta kullanılmasına engel oluyor. Buda DEMİR EKSİKLİĞİ ANEMİSİ denilen kansızlığa neden oluyor.
Bilindiği üzere kansızlık; dikkat dağınıklığı, algılamada azalma, uyku hali gibi semptomlarla karakterize bir rahatsızlıktır.
Çocuklarımızı taze meyve suyuna özendirmeliyiz.
Doğal güneş altında kurutulmuş domates ya da biber salçası kullanmalıyız. Hakiki nar ekşisi narın özelliğinden sebep, ümmin sistem dediğimiz bağışıklık sistemini destekliyor.
Margarini hayatımızdan tamamen çıkarmalıyız. Hakiki tereyağı ( yani ev yapımı ) kullanmalıyız.
Sıvı yağ olarak zeytinyağı tercih etmeli, ancak zeytinyağını pişirmemeliyiz. Çünkü zeytinyağı piştiğinde doymuş yağ ve doymamış yağ oranları sağlığı tehdit edecek duruma geliyor. Zeytinyağı çiğ tüketilmeli.
Yemekler ısıtıldığında besin değerini %70 kaybediyor. Bu nedenle küçük porsiyonlarla azar azar yemek yapılmalı ve küçük porsiyonlar halinde ısıtılmalı. Olabiliyorsa günlük yemek yapılmalı.
Her şeyi mevsiminde yedirmeye özen göstermeliyiz. Hormonlu olduğundan şüphe duyduğumuz sebze ve meyveleri almamalıyız. Özellikle mevsim dışı biber, salatalık ve domates en fazla hormon içeren sebzelerdir. Domatesi kestiğinizde etli kısım ile sulu kısım arasında ne kadar çok boşluk varsa o kadar çok hormon var demektir. Yarım elma büyüklüğünde çilek olmaz, biliniz ki hormonludur.
Yeşil yapraklı sebzeleri olabiliyorsa bıçakla kesmek yerine elle koparmak en iyisi. Çünkü bıçakla kesildiğinde vitaminlerin bütünlüğü ve yapısı bozulduğundan, bu vitaminlerin vücutta kullanılması mümkün olmuyor.
Havuçta bulunan K vitamini yağda eriyen bir vitamin olduğundan, havucun yağ ile tüketilmesi K vitamininin vücutta kullanılmasına imkân veriyor.
Obezite artık sadece yetişkinler için değil, çocuklar içinde bir tehdit olmaya başladı. Bunun başlıca sebebi de abur cubur tüketme. Uzun süre bilgisayar başında oturup sedanter bir hayat yaşıyorlarsa ve abur cuburla besleniyorlarsa obezite görülme olasılığı %80"e çıkabiliyor. Okul Çağındaki bir öğrenci eğer obezite sınırındaysa mutlaka ailenin beslenme alışkanlığını sorgulaması gerekir.
Sağlıklı, mutlu günler dilerim.
Dilek İskender
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.