Dünyayı yönetmek isteyen düşüncenin izlemiş olduğu yolun adı, ordo ab chaos dilimizdeki anlamı      '' önce kaos sonra düzen'' dünyada gelişen bazı olaylar ve ülkemizde yaşanılanların bu sistemin bir parçası olduğunu görmekteyiz. Yaşanılan kaos ve sonrasında oluşturulacak olan düzenin kamufle edilmesi için günümüzde basın yayın organları etkin kullanılmaktadır. Bilgi karmaşası, gruplaştırma, dezenformasyon, formlar, tartışmalar ile halkın kafası karıştırılıp ,konu hakkında günlük tartışmalar yaşanırken, belli bir zaman sonrasında asıl amacın gerçekleştirildiğini, günlük tartışmalarda karşı olduğumuz olayı gerçekleştikten sonra savunmaya başladığımızı  görmekteyiz.

Dünyadaki en güzel örnek ikinci dünya savaşındaki Almanya'dır. Birinci dünya savaşından büyük bir yenilgiyle ayrılan bir ulus, kısa bir zaman içerisinde dünyanın en güçlü ordularından biri oluyor, bunca başarıya rağmen bu ülkede soykırım için çeşitli nedenler öne sürülsede yapılan eylemin  neden-sonuç ilişkisi konuyu açıklamaktadır. Soykırım bir kaostu sonunda İsrail devleti kuruldu.

Yakın tarihimizde ise Irak bunun için iyi bir örnektir. Ülkede çıkartılan kargaşa sonucunda Irak'ta her gün kan akarken, bu ülkenin yeraltı zenginlikleri başka ulusların hizmetine sunulmaktadır. Yugoslavya, Suriye, Mısır ve çok yakın zamanda Ukrayna bu plana ait canlı örneklerdir. Ukrayna'da başlatılan eylemler kaosa neden olmuş sonucunda ise ülke bölünmeyle yüz yüze kalmıştır.

Birkaç ay önce Afrika'nın ortasında bir devlette anarşi baş göstermiş, İslami kimlik atında gösterilen terör örgütünün Afrika kolu kendi ülkesi içinde insanları öldürmeye başlıyor . Avrupa'nın başka ucundaki bir devlet bu bölgeye askerlerini gönderiyor ve olaylar birden sona eriyor fakat Avrupa'dan gelen koruyucu devlet gözünü açmasına müsaade edilmeyen o devletin kaynaklarının üzerine oturuyor.

Günümüzde Afrika'nın bir çok bölgesinde Müslüman Hırıstiyan çatışması yaşanmaya başlamış olup yakın zamanda oluşacak olan paylaşımlar ile bu kaotik ortama son verilecektir. Bu esnada o bölgelerde yaşayan halk ezilmişliğin ve fakirliğin kaderleri olduğunu anlayacaktır. Bölge üzerinde İslami bir örgütün ön plana çıkartılmasının yanısıra  ileriye dönük bir İslam düşmanlığınında altı çizilmektedir.

Hiç dikkat ettiniz mi, İslamiyet sadece terör ile özdeşleştirilmiş durumdadır. Hırıistiyanların bu çapta bir örgütüne rastlanmamaktadır. Dünyadaki terör İslamiyet ile cilalandırılırken, dünya üzerinde İslamiyet'e karşı bir antipati oluşturulmaya çalışılmaktadır. Doğal olarak Müslüman devletlerin kendi gençliğide bir şekilde İslamiyeti sorguluyor. Nereye bakarsanız sadece İslam ülkelerinde kan şiddet ve göz yaşını görmektesiniz, ne acıdır ki İslamiyetin şiddete karşı olmasına rağmen en katı şiddet İslami toplumlarda görülmektedir, bunun ardında ise arka plan kusursuzca işletilmektedir.

1974 Kıbrıs savaşı sonrasında uygulanan ambargoyla halk fakirleştirilmiş, temel ihtiyaç malzemeleri bile karaborsadan temin edilirken, kuyruklar, yoksuzluk ve halkın anarşiyle tanışması. Sonucunda ihtilal ve yeni bir düzenin kurulması gerçekleşmiştir. Her gün onlarca kişi çatışmalarda ölür, Anadolu'nun içerisinde mezhep kavgaları başlatılmaya çalışılırken bir gecede tüm olayların bitmesi başka nasıl açıklanabilir.

Sadece ders alınması açısından sık sık ülkemizde meydana getirilmeye çalışılan kaos ortamlarına vurgu yapmaktayız. Çünkü ülkemizdeki gelişmeler bu ülke hakkında planları olanları rahatsız etmektedir. O nedenle çıkartılan olayların tamamen oyundan ibaret olduğunu anlatmaktayız.

Neden ?Çünkü 30 Mart'ta yapılan seçimler esnasında oluşturulan havaya bakmamız yeterlidir. Ülke gündeminde bir anda başlayan ses kayıtları , yolsuzluklar nedense seçim sonrasında askıya alınmıştır. Yarın yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçiminde ve daha sonraki genel seçimlerde aynı yöntemleri izleyeceğiz. O zaman ''halk neden şimdi ?'' diye sorgulamaya başlıyor. Öyle ya yolsuzluk varken neden başlangıcında durdurulmadı. Tüm bunlar kaos ortamına zemin hazırlamak için yapılan faaliyetler olup. Halkın sağ duyulu olması ve bilinçlenmesi ülkenin bir felaketin eşiğinden dönmesine neden olmuştur. Demokrasiden söz ediyorsak yapanın yanına kar kalmaması için mücadele vermemiz gerekmektedir.