Paranın dini imanı yoktur!
Uzun zamandır Samsun Halkevleri tarafından sürdürülen Kentsel dönüşümde Büyükşehir Belediyesinin çalışmalarını yakından takip ederek insanların ne kadar mağdur oldukları her fırsatta vurgulandı. Bu konuda görüştüğüm Samsun Halkevleri Samsun Şubesi Başkanı Nuray Erçağan, son gelişmeleri yerel seçimler öncesi nasıl değerlendirdi:
Büyükşehir Belediyesi"nin büyük reklamlarla Samsun halkına duyurduğu Kuzey Yıldızı Projesi aslında bir yıkım projesidir.
Yoksulu Yıkım Projesi.
Kentsel Dönüşüm yapıyoruz, şehri Avrupalılaştırıyoruz diyerek daha önce sürgün ettikleri 200 Evlerden başladılar. 200 Evlerde yaşayan vatandaşlar TOKİ denilen üst kattan alt kata tuvalet suyu akan binalara sürüldüler. Sürerken de banka yoluyla borç batağına sokarak yerlerinden yurtlarından ettiler. Şimdi onların evlerine bankanın yolladığı protesto senetleri geliyor. Zaten zar zor geçinen bu vatandaşlar TOKİ" DE tahsis edilen evlerden de sürülmek isteniyorlar. Çay Mahallesi ve Cezaevi Mahallesi derken İlyasköy, Yavuz Selim, Kadıköy kentte 12 bin evin yıkılacağı hayalini kuranlar kenti Avrupalılaştırdıklarını söyleyerek insanlıktan uzak kentsel dönüşüm projelerini şehrimizde uygulamak istemektedirler. Süslü adıyla kentsel dönüşüm, aslında rantsal dönüşümdür ve Samsun"da yoksullara karşı yapılan bir saldırı ve yağma politikasıdır. Biz sizi ve yaşadığınız yeri beğenmiyoruz, Samsun"u Avrupalı yapacağız diyerek yoksul halkın evleri ellerinden alınmış, cılız çıkan sesi bastırılmaya çalışılmış ve tek tek aileler sokağa atılmaya başlanmıştır. Zaten geçim güçlüğü yaşayan insanlar TOKİ"nin yapmış olduğu tek tip mezar evlere tıkılmak istenmektedir. Mahallerinden ayrılmış eşi dostu hatta küs olduğu komşusunu bile arar hale gelmiş insanların geçmişiyle bağları zorla koparılmıştır. Çay Mahallesi"nde yaşayan 340 ailenin de durumları 200 Evlerdeki vatandaşlardan farklı değildir. Yağmur çamur demeden her gün bir iki ev tasfiye edilip dozerler bu mahallede yıkımlarını sürdürmektedir. Yalnızlaştırılan ve çaresiz hale düşen insanlar belediye ile anlaşma yapmaya zorlanmaktadırlar. Tapularınız yok, olsa bile kamulaştırdık denilerek kış günü sokağa atılan insanları vergi alırken, su ve elektrik faturalarını öderken bu mahallere yol yaparken ve seçim zamanı 1 oy için bile türlü şirinlikler yaparken vatandaş sayıyordunuz da bugün ne değişti? Yoksa işin içine yoksuları yok saymak bunlar yaşamasa da olur politikaları mı devreye girdi? Bunun adı da sakın şu ünlü neoliberal politikaların devamı olmasın? Hani sağlık hakkımızı satan, eğitim hakkımızı satan, pijamayla gece kalkılıp ülkenin tüm değerlerini yok pahasına elden çıkaran? Telekom"u, Tekel"i, limanları, köprüleri sayamayacağımız tüm varlıklarımızı üç kuruşa satan? Evet, Samsun sağlık kenti olacak derken bunca sağlıksızlığın içinde bol bol hastanenin yapılması gerçekten ayrıca bir kazanç kapısı olacaktır. Ayağı kırık bir kadını, ameliyat olmuş, bir gözünü kaybetmiş ve hastanede tetkik yaptıracak yerde kış kıyamette sokağa atan zihniyet nasıl bir insanlık göstergesidir?
Bize bu tek bir şeyi gösteriyor Filistin"de olduğu gibi, Somali"de , Irak"ta ve dünyanın bütün yoksul ülkelerinde yaşandığı gibi bize bunlar şu lafı söyletiyor:
Paranın dini imanı yoktur.
Gözlerini para hırsı bürümüş insanlar Samsun"u Avrupalı yapacağız diyerek yoksunlaştırılmış insanları tekrar şehir dışına itmekte, -Parası olmayana sağlık hizmeti yok,
-Parası olmayana eğitim yok,
-Parası olmayan şehir dışına, ev yok.
-Parası olmayana insanca yaşamak haram.
-Hem ne işiniz var bu Avrupalı şehirde? Yakışmıyorsunuz. Nereye giderseniz gidin.
Demektedirler.
Geriye söylenecek bir tek şey kalıyor.
Yoksulların biriken öfkesi bir gün sizin saltanatınızı başınıza yıkacaktır. Yok saydıklarınız sizi de yok sayacak ve halkın coşkun akan seli durdurulamayacaktır. Yerel Seçimlere ramak kala bence Büyükşehir Belediyesi ve diğer alt belediyeler halkın yararına olacak bir uygulama içerisinde olmayacakları kesin. Ama unutmasınlar ki Nuray Erçağan"ın ifade ettiği gibi yoksulların biriken öfkeleri bir gün gelir Sultan Süleyman bile kalmayan bu dünya gibi yerel yöneticileri ve genel yöneticileri yerle bir eder.