Rol model
Rol model
Yazıda adı geçen kişilerin, savundukları ideolojileri, yaptıkları eylemler veya hizmet ettikleri düşünce sistemi konumuz değil, konumuz, sadece bunların üzerinden nasıl bir lider görüntüsünün gündemde kalabileceği yönünde olacaktır.
İbrahim Kalpakkaya, Mahir Çayan , Deniz Gezmiş, Marksist Leninist ideolojinin ülkemizdeki savunucuları ve ideolojiye liderlik yapan üç şahsiyetti. Mahir Çayan Kızıldere'de güvenlik güçleri ile girdiği çatışmada öldürülmüş, Deniz Gezmiş üç arkadaşı ile idam edilmiş, İbrahim Kalpakkaya Tunceli bölgesinde güvenlik güçleri ile girdiği çatışmada yaralanmış, saklandığı köyde ihbar edilerek yakalanmış ve idam edilmeden eceli ile ölmüştür. Deniz pratisyenliği , Mahir teorisyenliği ile , İbrahim hem pratisyen hem de teorisyenliği ile ön planda iken peki kim gündemde kalmıştır ?
İbrahim Klapakkayanın ''Sunnilik, Kürtlük, Türklük diye ayrım yapmak yanlıştır, bu kavga zengin ile yoksulun kavgasıdır. Kimden olursa olsun bütün yoksulların birleşmesi şarttır.'' Söylemi ve orak çekiçli bayrağın önüne monte edilmiş kasketli ve ceketli bir resim ile halk adamı görüntüsü oluşturulmuştur. O halk adamı görüntüsü, köyden kente göçmemiş, yada yeni başlamış bir toplum üzerinde etkin olurken, kentleşmenin hızlanmasıyla değişen moda akımları o kasket ve giyim tarzını ikinci plana iterek kendi içerisine sorgusuz hapsetmiştir. Gelişen toplum, böylesi bir rol modeli ön plana çıkartmaz aksine sahiplenmez.
Mahir Çayan, Marksist ideolojinin ülkemize uyarlanmış manifestosunu yazması ve bunun yanında resimlerindeki ılımlı görüntüsü İbrahim'den daha kentsel duruşa sahip bir görüntü sergilemekteydi. Eylemleri onun ön plana çıkmamasını sağlamıştı. Belki de yanında ki rehinelerin ölümüne neden olmayıp onları bıraktıktan sonra çatışmada sadece kendileri ölseydi, Kızıldere'den destanlar çıkma ihtimali bile oldukça yüksek olacaktı fakat vesikalık resmi bu gün ki gençliğe hitap etmeyeceği için popülaritesi ön plana çıkmamıştı.
Deniz Gezmiş de diğer iki arkadaşı gibi Marksist ideolojiye sahip idi, onun farklılığı resimleriyle, ona atfedilen sözlerle yaşatılmasıdır. Gençler için bir parka içindeki fotojenik duruşunun onun fikirlerinden daha ön planda olmasını sağlamıştı. Her ne kadar davaya inanan kişilerin konuyu fikirleriydi ön planda sözleri ile savunsa da, çevrenizde 68 kuşağını tanımayan gençlere sorduğunuzda Deniz'in diğerlerinden daha çok rol model oluşunu bir idol görüntüsü ile kabullendiğini göreceksiniz.
Aynı davayı savunan kişilerden birisi fotoğraflarıyla yaşatılırken, diğer ikisinin resmini görmek o kadar kolay değildi. Mesela Che, fotojenik bir devrimci olmadığı için genelde resimleri siyah ağırlıklı tondadır, aynı stil Berkin elvanın afişlerinde karşımıza çıkmıştır. Che dağda söz yazarı gibi gösterilmeye çalışılan ve ona atfedilen her söz gibi ,50 yıl sonrada Berkin elvanın tarihi sözlerini okuyacak gençler.
Deniz Gezmiş romantik solcu kavramına oturtulmaya çalışılıyor. Asılırken "Yaşasın Marksizm-Leninizm'in Yüce İdeolojisi" demiştir. Bu söylem anarşinin sokaklarda kol gezdiği dönemde ön plandayken, oluşturulmaya çalışılan model için günümüzde unutturulmuş ve kullanılmamış bir söz olarak kaldı. Kemalizm ile Marksizim arasında denge kurdurulmadan asıldı Deniz, geride sadece onun atfedilen sözleri kaldı.
Latin Amerika'da düzene karşı gerilla savaşı veren Che sosyal medyada ona ait olduğu söylenen sözler ile gündemde kalmakta, bunun yanı sıra rol modelliği hemen hemen her alanda, siyah tonda karartma resimleri ile sembolize edilmektedir. Afişlerde, giyim eşyalarında, adına yazılan kitaplarda, eylemlerde flama üzerinde ki bu resimleri ile ön planda kalmıştır ve bir marka oluşturulmuştur. Che'nin yakın çekim resimlerini fazla göremezsiniz, ama karartma resimlerle hep ön planda gösterilerek fikirden çok resim ile bir devrimci görüntüsü oluşturulmuştur.
Lider olmak için davan ne olursa olsun, şekil değilsen, hep dava adamı olsan kimsenin umurunda olmazsın,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.