Ruhsal sevgi
Sevgi, dünyanın üzerinde durduğu büyük bir güçtür. Sevginin olmadığı yerde huzur ve güvenin, başarının ve geleceğin olması mümkün değildir. Her türlü kötülükler sevgisizlikten meydana gelir.
Sevginin birçok çeşidi vardır. Bunlardan bazıları; manevi sevgi, dünya, mal mülk sevgisi, karşımızdaki birisinden hoşlandığımızda duyduğumuz sevgi (bu sevgi geçici bir sevgidir), ruhsal sevgi vb. Gibi sayabileceğimiz birçok sevgi çeşidi vardır. Ben bugünkü yazımda ruhsal sevgiden bahsetmek istiyorum. İleride yazacağım yazılarımda diğer sevgiler hakkında da yazmak isterim kısmet olursa.
Ruhsal sevginin, bana göre diğer sevgilerden ayırıcı önemli özellikleri vardır. Bu özellikler ruhsal sevgiyi çok farklı kılmaktadır. Ruhsal sevgide sevenler ( mutlaka iki taraflı olur) hiçbir karşılık, menfaat beklemeden severler. Sadece sevdikleri kişinin iyiliğini ve güzelliğini düşünürler. Sevdikleri kişilere zarar gelmemesi için ellerinden gelen her şeyi mutlaka yaparlar. Bu sevgi şeklinde birbirlerini seven insanlar çok azdır. Sevgi genellikle karşısındakinden bir karşılık bekler. Ancak ruhsal sevgide bir karşılık beklemekten öte, sevdiğine bir şey verebilme, fedakarlık yapabilme, sevdiği kişinin haberi bile olmadan onun için yapılmayacak olanı bile yapabilme gücü vardır. Zamanımızda sevgiler artık kaybolduğu için, insanlar birbirlerini sevdiklerini zannetmektedirler. En küçük bir zarar görmede, kendisi için dünyalar kadar fedakarlık yapan birini çok kolayca satabilmektedirler. Halbuki ruhsal sevgi almaz verir. Verebildiği kadar verir. Birbirleri için çok değerlidirler. Ne yazık ki ruhsal sevginin kıymetini anlayabilen insan sayısı o kadar az ki.
Ruhsal sevgi, kişinin ruhunun bir diğer parçasını karşısındakinde bulabilme şansını yakalamasıdır. Öyle ki bu ruhlar o zamana kadar yarısı eksik bir şekilde yaşamış gibidirler. Diğer yarısını bulunca, sevdiği kişinin hiçbir hatasını görmez, onu üzmemek için devamlı fedakarlık yapar. Ruhudur karşısındaki onun. Ruhunun bir parçasıdır. O parça kendisinin bir parçasıdır. O parçayı hiçbir şekilde kaybetmek istemez. Ondan Bir şey beklemez. Sadece ona yakın olmak ister. Ruhsal sevgide, insanlar birbirlerini kullanmaz. Birbirlerini görünce hiç konuşmadan kolayca anlaşabilirler. Neler söylemek istediklerini hal ve hareketleri ile belirtirler. Bu insanlar gıpta ile ve birazda kıskançlık ile karşılanır. Çünkü yukarıda bahsettiğimiz gibi çok az insan ruhsal sevgilisini bulabilir. Bu aynı cinsten olabileceği gibi, farklı cinsten kişiler arasında da olabilir. Buradaki sevgili aşık olma, yahut cinsel anlamda söylenmemiştir. Sadece her an o kişiyi görme arzusuyla yanıp tutuşma anlamında ifade edilmek istenmiştir.
Ruhsal sevgideki o yüce duyguyu yaşamayan bilemez anlayamaz. Hiç muz yemeyen birisine muzun tadını nasıl anlatırsınız? O tadı anlaması için mutlaka muzu yedirmeniz lazımdır. Ruhsal sevgideki gerçek lezzeti anlamak için ruhsal sevgi duyabileceğiniz kişiyi bulmanız gerekir. Bu bir kişi olabileceği gibi iki kişide olabilir. Ancak üç olabilme ihtimali çok azdır. Olabilir de. Keşke bulabilsek.
Ruhsal sevginin diğer sevgilerden en açık farkı, hiçbir karşılık beklememesi, devamlı verici olması, hiçbir zaman ihanet etmemesi, ruhsal sevgi duyulan kişiden hiçbir şekilde kopamamasıdır. Ruhsal sevgi sahiplerini hiç kimsenin ayırmaya gücü yetmez. Onlar çok şeyleri aşmışlardır. Hiçbir zaman birbirleri için kötü bir söz söyletemezsiniz. Hiçbir zaman birbirlerine doyamazlar. Günün yirmi dört saati beraber olsalar, az gelir. İnsanlar arasında az bulunan numune insanlardır. İnsanlar arasında da çok kolay fark edilirler. Ruhsal sevginin gerçek tadını tadamayanlar ömürlerinin bir kısmını boşa geçirmektedirler.
Ne mutlu ruhsal sevdiğini bulabilen insanlara.
Ruhsal sevdiklerinizle mutlu güzel günler dilerim efendim.
Hoşça kalın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.