Bu özel sohbeti  ve aslında çok da önemli sağlığımızla ilgili gelişmeyi Fizyoterapistler  Derneği Samsun Temsilcisi Musacan Minaz"ın ağzından dinlediğimde şok üstüne şok yedim dersem yalan olmaz. Dilersiniz ve sizlerden talep gelirse daha önce yaptığı röportaj gibi bir röportaj daha Sağlık Uygulama Tebliği Taslağı konulu bir röportaj daha hazırlayıp siz okurlarımıza sunabiliriz. Fakat sevgili okurlarım haberimizde de okuduğunuz üzere Fizyoterapistin işini neredeyse yoldan geçen Sarı Çizmeli Mehmet ağa yapacak derecede bir sağlık kabusu içinde yaşamımızı sürdürmekteyiz.  Musacan Minaz bana anlattıkça aklım havsalam almayacak şekilde boşa koyuyorum dolmuyor doluya koyuyorum almıyor hesabı sağlığımızın tamamen elimizden uçtuğunu düşünmek geri duramıyorum. Yıllardır Samsun Tabipler Odası Türk Tabipler Birliğimiz anlatıp durdu ama kimse dinlemedi. Fakat şimdi görünen köyde  kılavuz istemez de oldu.  Sağlık Uygulama Tebliği Taslağında ehil olmayan ellerden Fizik Tedavisi alacağız. Hadi bakalım hayırlısı. Ben geçenlerde başa gelmeyince bilinmiyor diye bir yazı yazmıştım. Yazımda aldığım terapiyi bizzat ehil elden diplomalı FİZYOTERAPİST"TEN aldığımı ifade etmiştim. Bu tedavim sonucunda sağlığıma kavuştuğumu da defalarca kez vurgulamıştım. Bunu anlattığım dostlarımda sen şanslıymışsın bizde aldık bu terapiyi ama ehil olmayan Sarı Çizmeli Mehmet Ağadan aldık dediler.  Sevgili okurlarım biliyorsunuz artık her şey Başbakanın iki dudağı arasında bu yasa çıkacak çıkıyor. Bu yasa çıkmayacak çıkmıyor. Yani  başbakanımız ne öksürürse o hemen yerine getiriliyor. Aksi durumda ceza sadece yetkiliye değil tüm ülke halkına kesiliyor. Şimdide  SUT yasa taslağı geçecek dedi ve alternatifsiz bu yasa taslağı bir çırpıda meclisten geçerek yasalaşacak. Yasalaştıktan sonra ne olacak bir düşünelim sevgili okurlarım. Çok basit yoldan geçen Sarı Çizmeli Mehmet Ağa gelecek senin menüsküs fizyoterapine girecek ve sana tedavi uygulayacaklar. Diğer tarafta da bu işin eğitimini alan Fizyoterapistler ise insanlara nasıl yardımcı olacaklar?    Mesleklerini  nasıl icra edecekler? Eğer edemeyeceklerse neden bunların okulları var ? Neden   buralardan öğrenci yetiştirilmesine izin veriliyor?   Bütün bunlar birer muamma.  Fakat buna çanak tutanlar yine birere sağlık olunca insanların içi çok yaman acıyor sevgili okurlarım. Çok yaman acıyor. Bir tarafa bakıyorsunuz insanların sağlıkları için canlarını dişlerine takıp görev alıyorlar diğer bir tarafa bakıyorsunuz insanların sağlıklarını elinden alabilmek için ellerinden geleni arkalarına koymamakta ısrar ediyorlar. Örnek ise çok basit Sağlık Bakanlığı yetkilileri , Özelleşen hastane patronları, insanlara sağlık dağıtılması için ise mücadele veren yapılar ise Tabipler Odaları ile diğer sendikal ve Sivil Toplum Örgütleridir.  İşte bundan sonra Türkiye Fizyoterapistler Deneği Samsun Temsilcisi Musacan Minaz"ın söylemlerini aynen yeniden okuyalım : Sağlık Uygulama Tebliği Taslağına göre   Fizyoterapistler taslağa ilişkin olarak yurttaşlarımızı bilgilendirmemiz gerek diyerek bir açıklama yaptı. Türkiye Fizyoterapistler Derneği Samsun Temsilcisi Fizyoterapist Musacan Minaz şunları söyledi: “Taslak tamamen katliam. Bu maddeleri yazan kişilerin insan sağlığı konusunda ne bilip bilmedikleri düşündürücü. Fizyoterapistlerin meslek yasasının olmamasının  doğurduğu sonuçlar bunlar. 4.5.4.F-2 bendinde geçen konu fizik tedavi ücretlerinin faturalandırılması. Tanı listelerinde belirtilen hastalıklardan 9/A ve 9/B grubunun tedavilerinde fizyoterapist zorunluluğu. Yalnız tanı grubu 4 parça, 9/C ve 9/D deki hastalara kimin uygulama yapacağı belirtilmemiş. Hemşire mi, sekreter mi, acil tıp teknikerleri mi yoksa yoldan geçen sarı çizmeli mi? Az buz bi kapsam değil 9/C, nöropatilerden tutunda kırıklara, kas tendon yaralanmalarına, sinir lezyonlarına, omurga patolojilerine ve yürüyüş bozukluklarına kadar tamamı ortopedik rehabilitasyon.Bu rehabilitasyon eğitiminin verdiği okullar hangileri hiç mi fikriniz yok. Hangi meslek grubunun neyi nasıl yapacağını belirleyen kimler, üniversiteler mi yoksa SUT katliamını yapanlar mı. Sağlık reformu bu olmamalı. Kimliğimizle gidip istediğimiz hastanede tedavi görme hakkımız var ama tedavinin kalitesi, içeriği ne. Ne yapılmaya çalışılıyor. Uzman olmayan birinden nasıl bir iyileşme sağlamasını bekliyorsunuz. Biz hiçbir uzman hekimin böyle bir uygulamaya göz yumacağını düşünmüyoruz. Başarılı bir tendon ameliyatından sonra yine bize emanet edeceklerdir hastalarını ki başarının sürekliliği sağlansın, iyileşme tamamlansın.  Peki yapılmaya çalışılan ne o zaman diye düşünmeden edilmiyor. Vergilerimizin tamamını sağlık kuruluşlarına aktarılmak zorunda değil. 2 senede 10 kat artan sağlık harcamalarını azaltmaya çalışmak değil bu. Maalesef daha önceki SUT elektroterapi modalitelerini herkes tarafından uygulanabilir yaptı, ki 4 yıl süren fizik tedavi ve rehabilitasyon eğitimi veren üniversitelerde 2 sene boyunca okutulan  bir derstir EFA (Elektro Fiziksel Ajanlar) eğitimi. Şu an devlet hastaneleri ve özel hastaneler, dal merkezleri daha karpal tünelin yerini bilmeden ultrason yapmaya çalışan kişilerle dolu. Bunları yaşadık 1 senedir ve görüyoruz. 2 yıllık eğitim madem 2 güne sığacak kadardı üniversitelerde neden dirsek çürütüyor bu kadar insan. Kötü niyet aramıyoruz ama bu yanlışlara göz yumacağımız anlamına gelmez. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon FİZYOTERAPİST"İN işidir” dedi… ben yine vurgulamak istiyorum sevgili okurlarım işi ehlinden alın yoksa siz pişman olursunzu. Dişiniz Dişhekimine, sağlığınzıı doktordan Fizyoterapinizi ise Fizyoterapistinizden alın. Aksi durumda size kimse acıma sizin için kimse eyvah demez sadece arkanızdan bilmem neresiyle güler geçer. Siz siz olun sağlığınızı ona buna peşkeş çektirmeyin. Olmaya Devlet Bir Nefeste Sıhhat Gibi demiş atalarımız. Saygılarımla…