Seçim Sonuçları - 1
Seçim Sonuçları - 1
İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’in ülkemizde yapılan seçim sonuçları ile ilgili açıklaması
"Türkiye'de olanlardan memnunum, Erdoğan Türkiye'yi İran yapmak istiyordu ama Ortadoğu'da iki İran'a yer yok"
Seçim öncesi dış basında:
The Guardıan, ‘’ Tam batılaşmamış, yoksul Müslümanların kendi ülkelerini yönetmelerine izin verilmez’’
2015 Genel seçimlerinde dış basının ülkemiz Cumhurbaşkanı hakkında ki yazılarını gördükten sonra , önlenmesi gereken bir hareketin varlığı iyice gün yüzüne çıkmış oldu. Yeni Türkiye Cumhuriyeti düşüncesi birilerinin eteğini tutuşturmuş, istedikleri gibi yönetemedikleri ülkede, onlara engel ne varsa ortadan kaldırmanın peşine düştüler.
İsrail Cumhurbaşkanının ikinci bir İran sözü size ne hatırlatıyor? Dini bir yönetime sahip Türkiye'den mi bahsediyor ? Yoksa kendi başına buyruk söz dinlemeyen, onların çıkarları karşısında duran bir ülkeden mi bahsediyor ? Doğal olarak onların çıkarları doğrultusunda hareket etmeyen bir Türkiye'den bahsetmektedir.
Dış basın neden dönemin başbakanını değil de, Cumhurbaşkanını ön planda tutuyor sizce. Seçim milletvekili seçimi . Daha önce ki seçim dönemlerinde veya ülke içerisinde gerçekleşen eylemlerde dış basının yada istihbaratının bu kadar etkin olduğunu gördünüz mü ?
Seçim sonuçlarında, dış güçler mi etkin oldu, yoksa seçime giren partilerin izledikleri politikalar mı etkin oldu sorusuna, mutlaka ikiside cevabı verilebilir. Dış güçlerin etkisi nasıl başlamalıydı ? Tabi ki ülkenin hassas noktasından, açılım ve Oslo görüşmelerinin açığa çıkartılarak Mit müsteşarının karalanması ile. Bunda başarı sağlanamayınca devreye Gezi olayları sokulmuştu.
Gezi olayları ön planda bir çok nedene bağlandı, arka planında ise güçlü bir lobi vardı. Amaç ülkenin kontrol altında tutulmasıydı. Sokakları yakıp ,yıkanlar farkında olmadan başkalarının kontrolünde hazırlıksız olaylara yaklaşmıştı, önce ağaç dendi, tavır dendi, polis dendi, sertlik dendi. Sokaklarda olayların büyümesi eyleme liderlik yapmaya çalışanların değilde, görmedikleri, onları kullanan bir elin gösterdiği yönde gelişmişti. Hiç kimse ‘’ biz ne yapıyoruz ? ‘’diye sorgulamadı. Dünyaya yön veren birkaç basın yayın kuruluşunun canlı yayın yapması güçlü bir lobinin organizatörlüğüne işaret ediyordu. Ardından 17 Aralık olayları gerçekleşti . Bu iki olayda istenilen verim alınamadığı gibi, cumhuriyet yürüyüşlerine verilen tepki gibi iktidar yana bir yaklaşımın doğmasına neden olunmuştu. Fakat iktidar partisi hakkında soru işaretleri oluşturulma başarısı yakalanmıştı.
Seçimler yaklaşırken yapılan mitinglerde ki propaganda konuşmaları aslında milletin tepkisine neden olmaya başlamıştı, yapılan anketlerde oy oranları istenilen seviyeyi gösteriyor propagandası yapılırken bir huzursuzluk olduğu da belli oluyordu.
İktidar taraftarının bir bölümü, Hdp’nin mutlaka mecliste olması gerektiğini, eğer olmazsa olayların fitilinin ateşleneceğini ciddi ciddi konuşurken, mitinglerde iktidarın yapmış olduğu konuşmalar muhalefetin peşinden gitme şeklinde oldu. Oysa daha önce ki dönemlerde aynı iktidar muhalefetin bu zaafından yararlanırken, muhalefetin kendi belirlediği doğrultuda , peşinde koşmasını sağlardı. İktidar partisinden hiç kimse bunu görmek istemedi. İnsanların kafasında oluşturulan soru işaretlerini bertaraf etmeye yönelik ciddi bir çalışma yapılmadı.Yapılan anketlere takılıp halkın içine inilmedi, doğal olarak sonuçta kaçınılmaz oldu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.