Samsun Toplu Servis Taşıyıcılar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Hüseyin Binay, "Milli Eğitim Bakanlığı'ndan şunu istiyoruz; Bundan sonra yapacakları anlaşmaları şoförlerle birebir değil, servis camiasının bağlı bulunduğu dernek ile bizzat yazışarak ikili ilişkiler içerisinde bu sorunları çözebiliriz" dedi

Samsun Toplu Servis Taşıyıcılar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Hüseyin Binay ve yönetim kurulu üyeleri ile birlikte yaptığımız Pazar Sohbeti'ne kaldığımız yerden devam ediyoruz. Sohbetin bu bölümünde de oldukça önemli konulara değinen Başkan Binay ve yönetim kurulu üyelerinin Milli Eğitim Bakanlığı'ndan bir isteği var.

DENGE: Daha çok anaokulu, 1. sınıf, 2. sınıf öğrencilerini taşıyan servis şoförlerinin psikolojik eğitim aldığı doğru mu? Bu eğitimi almanın zorunluluğu var mı?

BİNAY: Şoförler psikolojik testlerden geçiyorlar. Servis şoförlerimiz gayet deneyimli ve eğitimli. Şu anda servis yapan 985 arkadaşımızın eğitim ortalaması en azından ortaokul ve lise düzeyi. Hatta yüzde 30'u üniversite mezunu.

Samsun Toplu Servis Taşıyıcılar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği 2. Başkanı İsmail Gümüş: "Başkanın söylediği gibi bizim hedefimiz vardı. Hedeflerimize de zaten yavaş yavaş ulaşıyoruz. İlk hedefimiz korsan taşımacılıktı. 2. hedefimiz ise kooperatif yani bir çatı altında hep beraber toplanıp tek çatı altında hizmet kalitesini arttırmak. Yani camiamızdaki arkadaşlar diyecekler ki biz bu işi yapıyoruz. Tabi şu anda seçim atmosferinden yeni çıktığımız için yavaş yavaş kaynaşacağız. Biz 3 aday 3 liste olarak çıktık ama diğer arkadaşlarımızdan da bir şikayetimiz yok. Sonuçta camiamız kazandı. Biz hizmet için geldik buraya verdiğimiz sözleri mutlaka yerine getireceğiz. Camiamızdaki arkadaşlarımıza biz 6 ay gibi bir süre verdik. Bu projeleri 6 ay olmadan 4 günde yönetimdeki arkadaşlarımızla beraber bitirdik. Arkadaşlarımız 2 ay sonra bize diyecekler ki bu yönetim iyi ki gelmiş verdiğimiz oy boşa gitmemiş. Camiamızın çok sıkıldığı, 2 madde kooperatif ve korsan plaka olayı. Bugün denetimler İl Emniyet Müdürlüğü tarafından başladı. Bundan sonrada aynı şekilde ve aynı hızla devam edeceğiz. Bunların takipçisi olacağız.

DENGE: Dernek olarak belirlediğiniz 6 maddeye verdiğiniz önem ne kadar?

BİNAY: Bugün Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube Müdürlüğü tarafından korsan araçların denetimine başlandı. İnşallah bundan sonra da aynı şekilde çalışmalara devam edeceğiz. Biz bunların takipçisi olacağız. Zaten bütün üyelerimize de bunu söyledik. Emniyetten korsan araç görüldüğünde plakayı alın bölgesine geçtiği istikameti bize bildirin ona göre bu işide çözeceğiz diyorlar. Korsan taşımacılığın önüne geçmek zorundayız. Biz 9 yıl önce 3 bin TL'lik plakaları 7-8 bin TL'ye aldık. Bu plakaların şimdiki değeri 12-13 bin TL civarında seyrediyor. Yani 9 yılda plakaların değeri hiç azalmadı. Kooperatiften sonra bu plakaların değeri yüzde yüz artacak. Korsan taşımacılık yapan arkadaşlar evine ekmek götürüyorlar. Yalnız onlarda ne yapıp etsinler C plaka alsınlar.

DENGE: Okullarla ilgili herhangi bir çalışmanız düşünüyor musunuz?

BİNAY: 23 Nisan İlköğretim Okulu idaresi ve Okul Aile Birliği 23 Nisan'a servis yapan yaklaşık 40-50 araca plakasına göre tebligat vermiş. Bu tebligatın mahiyeti de taşıma sisteminin okul idaresiyle görüşülerek ortak bir noktada buluşmak ve sözleşme yapmak. Okul aile birliklerine okul idaresinin Milli Eğitim Bakanlığı'nın karşılayamadığı bazı eksikliklerinden dolayı bir yük biniyor. Bu yükü hafifletmek için okul aile birlikleri kaynak arayışı içerisindeler. Aslında bu ihale sisteminin de bu nedenden dolayı meydana çıktığını kabul ediyoruz. Sonuçta okul aile birlikleri bizim.

İHALE SİSTEMİ HAYATA GEÇİRİLMELİ

Okulda okuyanlarda bizim çocuklarımız ama bunu yaparken oradaki okulun giderlerini karşılayacağız. Buradaki servisçilik yaparak çoluk çocuğunun rızkını kazanan insanlarında birbirini vurdurarak mağdur olmasının bir anlamı yok. Yani bu ihale sisteminin gayesi buysa böyle bir ihale sisteminin mantığının olmadığını düşünüyorum. İhale yapan kurumun bedelini ödemesi lazım.

MAZOTTAN GELİR ELDE EDİLMESİ GEREKİYOR

Biz bu bedeli okul çocuklarının ailelerinden alıyoruz ve maddi durumu kötü olan aileler var. Bu çocuklardan alamadığımız 3-4 aylık bir bedeli ödemeyip okulu bitirip gidenler var. Şimdi bunları da işin içine katarsak servis camiası daha mağdur oluyor. Düşük bir ücret aldığı için. Sezon başından bugüne kadar 14 sefer mazota zam yapılmış. Taşıma bedeli hala aynı. Oysa şimdi 23 Nisan İlköğretim Okulu idaresi ihale sistemi demiyor. Niye ihale sistemi demiyor. Çünkü ihale sisteminin yasal olmadığının artık onlarda bilincine vardılar diye düşünüyorum. Şimdi yapmak istedikleri anlaşma yoluyla okul aile birliğine bedel sağlamak. Biz bunun taraftarıyız. Evet okul aile birlikleri bizimde çocuklarımızın okuduğu okulların okul aile birlikleri. Bizlerde onlara üyeyiz. Ama bunu ihale sistemiyle değil de oradaki aynı okula servis yapan araçlardan mantıklı bir şekilde nasıl olabilir, bir dönem bir öğrenci bedeli, okul aile birliğine bağış yapılabilir. Burada mazottan elde edilen fark okul aile birliğine yardım olarak verilebilir. Böyle bir düşünce olabilir.

MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI'NDAN İSTEK

Biz ihalelere girerken birbirimizi kırıp ezdirmeyeceğiz. Tek çatı altında toplanıp sadece tek bir fiyat listesi belirleyeceğiz. Amaç çekişmeyi önlemek. Çekişme olduğu zaman fiyat standartların altına düşüyor, fiyat düşünce kalitede düşüyor, zarar ediyorsun, şoförler borçlarını ödeyemiyor. Biz Milli Eğitim Bakanlığı'ndan şunu istiyoruz; Bundan sonra yapacakları anlaşmaları şoförlerle birebir değil, servis camiasının bağlı bulunduğu dernek ile bizzat yazışarak ikili ilişkiler içerisinde bu sorunları çözebiliriz. Okul aile birliklerinin sorunlarını da beraber çözebiliriz. Yani ihale sisteminin olması gerekmez. İhaleler zaten yasal değil. Bunun yerine karşılıklı sözleşme imzalayabiliriz. Dernek, okul aile birliği ve okul idaresi ile beraber karşılıklı oturup sözleşme yaparız. Her şoföre güzergah veririz, kilometrelerini düşürürüz onlarda zarar etmeyecek şekilde mazota gidecek paramızı okul aile birliğine veririz. Bu şekilde onlarında sorunlarını çözebiliriz.

KENDİ MUHASEBEMİZİ KENDİMİZ TUTACAĞIZ

Dernek aidatları zamanında toplanamıyor, üyelerimiz aidatlarını zamanında ödeyemiyor. Her üyemizin de yaklaşık 5-6 aylık aidat borcu var. Her üyemizde muhasebe masrafı ödüyorlar. Her ay muhasebeye gidip defterlerini işletiyorlar. Dışarıdaki değişik muhasebecilere değil, derneğimizde bir tane muhasebeci barındırarak her bir üyemizle, her ay karşılıklı birebir görüşme fırsatımız olacak hem de dışarıya verdikleri paranın yarısı kadar masraf tutacak biçimde kendi aramızda muhasebe tutacağız. Bu sayede dernek aidatıyla muhasebe ücreti tek çatı altında her ay üyelerimiz teslim etmeye geldiği zaman üyelerimizin sorunlarını da dinleyebileceğiz. Dolayısıyla muhasebemizi de kendimiz yapacağız. Dışarıya verecekleri muhasebe ücretlerinin yarısı kadar hem aidatını hem de bize muhasebe bedelini ödemiş olacak. 2 yıl içerisinde yapacağımız icraatlar bunlar. Üyelerimiz için ne yapmamız gerekiyorsa biz o yoldan gideriz. Bu konuda fikri olan üye arkadaşlarımızın da yeni bir düşüncesi varsa, bu düşüncelerini bizlerle paylaşırlarsa seviniriz.