SOSYAL MEDYA ŞIMARIKLIĞI

Günümüzde sosyal medya, bireylerin kendilerini ifade etme, bilgiye ulaşma ve sosyalleşme aracı olarak hayatın merkezine yerleşmiştir. Ancak bu alan, aynı zamanda birçok ahlaki ve sosyal problemi de beraberinde getirmektedir. Kişilerin gösteriş yapma, dikkat çekme ve beğeni toplama kaygısıyla sergilediği abartılı davranışlar, sosyal medya şımarıklığı olarak tanımlanabilir. Bu durum, İslami bakış açısıyla değerlendirildiğinde nefsin öne çıkarılması, riyanın yaygınlaşması ve toplumsal ahlaki değerlerin zayıflaması gibi olumsuz sonuçlar doğurur.

İslam, kişinin niyetine ve ahlakına büyük önem verir. Gösteriş ve riya, amellerin ihlasını bozan unsurlar olarak değerlendirilir. Sosyal medya ortamında kişinin sürekli kendini ön plana çıkarma çabası, "görsünler ve takdir etsinler" düşüncesiyle yapılan paylaşımlar, İslam’ın ihlas ilkesine ters düşer. Allah Teâlâ, riyakarca yapılan ibadetleri ve gösterişi kınamış ve şöyle buyurmuştur; "Vay haline o namaz kılanların ki, onlar namazlarını gafletle kılarlar. Onlar gösteriş yaparlar." (Maun Suresi, 4-6)

Ayrıca, sosyal medyada mal, servet, başarı veya lüks yaşamın sergilenmesi, kibir ve israf konularında da tehlikeler barındırmaktadır. Hz. Peygamber (s.a.v.), kibri ve israfı yasaklamış, insanlara tevazu ve kanaatkârlık tavsiye etmiştir. Müslümanın, sosyal medya paylaşımlarında da bu hassasiyetleri gözetmesi gerekir.

Sosyal medya şımarıklığı, toplum içinde derin sosyal adaletsizlikleri ve psikolojik baskıları tetikleyebilir. İnsanlar, gerçek yaşamlarındaki eksiklikleri sosyal medyada kapatmaya çalışırken, abartılı ve sahte bir kimlik oluşturma yoluna gidebilirler. Bu durum, toplumda huzursuzluk, kıskançlık ve tatminsizlik gibi duyguların yayılmasına neden olabilir.
Özellikle gençler arasında, sosyal medya beğenileri ve takipçi sayısı, özgüvenin bir ölçütü olarak algılanmaktadır. Bu da bireylerin kendilerini sürekli başkalarıyla kıyaslamalarına, psikolojik sorunlar yaşamalarına ve mutsuz olmalarına yol açmaktadır.

Kapitalist tüketim kültürünün etkisiyle, insanlar sosyal medya üzerinden daha fazla tüketmeye ve gösteriş yapmaya yönlendirilmektedir.
Sosyologlar, bu tür davranışların modern toplumda "performans toplumu" anlayışını güçlendirdiğini, yani bireylerin hayatlarını sahte bir sahne gibi yaşamaya başladığını belirtmektedirler. Bu da samimiyetin azalmasına, ilişkilerin yüzeyselleşmesine ve toplumda gerçek dostlukların zayıflamasına yol açmaktadır.

Bireysel düzeyde, sosyal medya şımarıklığı kişinin ruhsal ve manevi dengesini bozabilir. Sosyal medya bağımlılığı, sürekli onaylanma ihtiyacı, sahte mutluluk algısı ve dikkat çekme isteği, bireyin iç huzurunu kaybetmesine sebep olabilir. İnsanın, içsel tatmini dışarıdan gelen beğeni ve yorumlarla sağlamaya çalışması, onu daha da mutsuz bir hale getirebilir.

Bu duruma karşı bireylerin sosyal medya kullanımında şu prensiplere dikkat etmesi faydalı olabilir. Paylaşımlarda gösterişten kaçınmak, samimi ve ölçülü olmak. Sosyal medya kullanımını sınırlandırarak gerçek hayata odaklanmak. Sosyal medyada başkalarının hayatlarıyla kıyas yapmak yerine, Allah’ın verdiği nimetlere şükretmek. Yüz yüze iletişime ve gerçek dostluklara daha fazla önem vermek.

Sosyal medya, doğru kullanıldığında faydalı bir araç olabilir; ancak şımarıklık, gösteriş ve yapay mutluluk sergileme gibi yanlış alışkanlıklar bireyi ve toplumu olumsuz etkileyebilir. İslam ahlakı çerçevesinde tevazu, ihlas ve samimiyetin ön plana çıkarılması, sosyal medyanın olumsuz etkilerinden korunmayı sağlayacaktır. Bireyler, hayatlarını "beğeni" ve "takipçi" sayısına göre değil, manevi değerlerine ve gerçek huzura göre şekillendirmelidirler.

Sosyal medya şımarıklığı aynı zamanda kibirli davranış şeklidir. Sosyal madya; basitliğini aşamamış, egosu yüksek, kibir abidesi kimselerin, kendilerini sergiledikleri platform haline gelmektedir ki, bu durum tam da bir "Sosyal Medya Şımarıklığı"dır. Varlığın şımarttığı insanlar kibir abidesi olurken, sosyal medyanın şımarttıkları da tam bir dezenformasyon abidesi olmakta, basitlikliklerini şımarıklık sosuyla sunmaktadırlar. Kibir abidesi olanlar bilerek veya bilmeyerek kendilerini ilâh yerine koyarken, sosyal medya şımarıkları da şeytanın vekaletini üstlenerek avukatlığı yapmaktadırlar.

İnsanlığa güzel hizmetler sunacak işleve sahip sosyal medya, mevzuat serbestliği nedeniyle; şarlatanların şımarıklıklarına platform görevi görmektedir. Sosyal medya şımarıklığı; mahremiyet kurallarını aşan, toplumsal değerleri yerlebir eden, dini değer yargılarını buharlaştıran, bireylerin haklarını çiğneyen bir haldedir. Evinde misafirine mahremiyet gerekçesiyle çay servisi yapmayan bayanların çay-pasta programlarını sosyal medya platformlarında paylaşması; sosyal medya şımarıklığıdır. Riya olmasın diye namazını sessiz ve sakin bir ortamda kılanların, tavaf fotoğraflarını sosyal medyada sergiye dönüştürmeleri ancak şımarıklıkla izah edilebilir.

Kısaca ve özetle; aile yaşamından, her türlü ihtiyaç gidermeye, ibadetten kutsal değerlere kadar her şey sosyal medya platformlarında sergiye dönüşmüşse, bunun adı; "Sosyal Medya Şımarıklığı"dır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR