Suskunlar
Günümüz, ölümcül dış rekabet yarışında gelişen olayları sanıyorum ki kimsenin izlemeye tahammülü kalmadı. Arap Baharı sonrası Türkiye merkezli bir dünya politikası gündemde.
Son gelişmeler bana Mavi Marmara baskınını hatırlatıyor,sanki herşeyi tekrar tekrar yaşıyoruz Mavi Marmara olayı sonrası sözde İsrail'e resti çeken Türkiye, şimdi de sözde resti Suriye'ye uygulama çabasında ve bunu yaparken yine büyük kayıpları göze alıyor. Nasıl ki Mavi Marmara gemisinde iyi niyetlerin yok olmasına göz yumulduysa şuanda da Suriye'de kaybolan 2 gazeteci Adem Özköse ve Hamit Coşkun'un yok olmasına çoktan göz yumulmuş ki 10 gündür ses yok! İnsan işte burada düşünmeden edemiyor. Mavi Marmara baskını olduğunda İsrail'e yavru aslanın kükremesi gibi sadece görüntüde kükreyen devlet, şimdi onu bile yap(a)mıyor. Peki neden? Suriye'de gelişen olaylar şaibeli, büyük oyunlar oynanıyor ve burada Sünni Müslüman halk ise maalesef piyon, şah uğruna koşan piyonlar ordusu..Bu konu çok başkadır burada konuyu dağıtmamak adına Suriye, Esad girişimine karşı Türkiye'nin rolünden bahsetmeyeceğim benim değinmek istediğim ve ilgimi çeken başka bir şey var; Nasıl ki Mavi Marmara baskınında Türkiye pasifleşmeyerek zalime hesap sorar gibi yaptıysa şimdi de aynı durumu gazeteciler için neden yap(a)mıyor? Suriye ordusuna dur emrini verme yetkisini kendisinde gören yetkililer, Kendi vatandaşlarının hayatı söz konusu olduğunda neden aynı tavrı sergilemiyorlar? İşte burada çok üzülerek söylüyorum ki kasıt var! Suriye'nin iç işlerine zaten müdahil olan Türkiye için kendi vatandaşlarını da dahil ederek uzun süre alıkoyulması geçerli iyi bir neden değil midir?
Tam 10 günü aşan bir süre Bu süre içinde halk ayaklandı hergün tahammülümüz kalmadı eylemleri yapılıp, manşetler atılıyorken birkaç tatminsiz açıklamalar dışında yetkililer ne yapıyor merak konusudur? Natonun gücü ve desteği ile sözde kardeşlik uğruna Suriye ordusuna kükreyen Türkiye, söz konusu kendi vatandaşı olduğunda neden Esad'a resti çekip alıp getirmiyor gazetecileri. Başta üzülerek belirttiğim gibi aslında herşeyin düzenlenmiş bir stratejik oyun olduğu ortada.. Bu alışagelmiş bir durumdur dış politikada ama burada söz konusu iyi niyetlerin böyle acımasızca kullanılıyor olması ve bu durumun çok canlar yaktığı gerçeği Adem Özköse ve Hamit Coşkun'un böyle bir dönemde Suriye'de 10 gündür esir tutulduğu haberi Natocuların çıkarları için Türkiye'ye biçilen rollerden birisi değilde nedir? Belki de bu yazım yayınlanmadan gazetecilerden olumlu haberi alacağız, suskunluk bitecek, ama burada asıl amaç onların dönmesi olmadığından plan tıkır tıkır işlemiş olacaktır.
Son olarak; Hadis ve ayetlerle sokaklara çıkan muhafazakar gençlerin tutumlarına karşı toptancı bakış açısını oturtmak istemem ama aşikar bir genel tutum var ki içler acısı Müslüman'a yaraşır hareketlerden ödün vermemek adına nice eylemlere .Ülke olarak yolumuz açık olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.