Ülkemizin suyuna...
Ülkemizin suyuna dokunursanız sizi boğar...
Halkevleri Samsun Şubesi başkanı Nuray Erçağan arkadaşımdan uzun zamandır mailler geliyordu. Önceki günde yeni bir mail daha geldi. Mail yaşam kaynağımız ona dokunulduğuna bir kaşıkta da olsa boğacak olan sularımızdı. Gelen elektronik postayı okudum ve bunu sizinle paylaşmak istedim. Son zamanlarda ülkemizi yönetenler her şeyi babalar gibi satıyorlarken araya hiç boş durmayarak sularımızı da satmaya başladılar. Santraller kurduruyorlar. Nuray'ın gönderdiği mailde de söylediği gibi gördükleri en ufak bir dereyi bile hemen HES'lere teslim etmenin derdindeler. Ve bizde buna uyuyarak teslim oluyoruz. Ne zaman uyanıpta suyumuza dokunma seni bir kaşık suda boğarız diyeceğiz? Ne zaman diyeceksiniz? Sanıyorum böyle giderse içmek için bir damla suyumuz kalmadığında kazan kaldıracağız. Ancak o zamanda atı alan Üsküdar'ı geçmiş olacaktır. Şimdi de Nuray arkadaşımızın gönderisini okuyalım hep birlikte. "Yaşamın en önemli kaynağı olan su kapitalizmin metalaştırmaya çalıştığı en önemli hedefi teşkil ediyor. Bunu ülkemizde yaşanılan HES gerçeğinde açıkça görebiliyoruz. 2009'da yapılan Dünya Su forumunun hemen ardından ortaya çıkan ve yapım aşamasına gelen HES'lerin sayısı bugün 2000 sayısını bulmuş durumda. Şuan lisanslanan sayı 4000 civarında ve hedeflerini ise 10000 adet olarak açıklamaktalar. Bunun anlamı ülkemizin her bölgesinde var alan ufak tefek derecikleri dahi HES adı altında boruların içine alıp suya erişimi tüm canlılar ve insanlar için kısıtlayarak, aynı petrolde olduğu gibi boru hatları ile tüm dünyada ve bölgemizde içme, kullanma ve özellikle Tarımsal sulamalarda suyun ticari meta ya dönüştürülmesi hedeflenmektedir.
Emperyalizm, halklara karşı çok yönlü saldırısını; yaşamsal kaynaklarımıza, suyumuza, tekelleriyle, uluslar arası şirketleriyle sürdürüyor. İşgalleriyle dünya halklarını katleden emperyalist kapitalist sistem, gözünü şimdi de halkların en yaşamsal kaynağı olan suya dikmiş, bu konuda işbirlikçi AKP iktidarı gibi, dünyanın birçok ülkesinde işbirlikçi iktidarlar yoluyla, suyun ticarileştirilmesi çalışmasını hız kesmeden her geçen gün büyütüyor.
3-5 Mayıs 2011 tarihlerinde İstanbul'da, aynı 2009'da yapıldığı gibi bir 2.Uluslararası su forumu düzenleniyor. Düzenleyicileri Uluslar arası su forumu, DSİ, İBB, İSKİ ve 5.Dünya su forumu sekreteryasından oluşuyor.
İstanbul Uluslararası Su Forumu'nun ana teması "Bölgesel Su Sorunları ve Çözüm Arayışlarına Bir İstanbul Bakışı" olarak belirlenmiş. 2009 da yapılan su forumunun da benzer bir bakışı vardı ve sonrasında hızla ortaya çıkan
HES gerçeği ile yüz yüze kaldık. Şimdiki hedefleri Balkanlar, Gürcistan, Irak, Mısır ve Libya ya kadar uzanan coğrafyada suların ticarileştirilmesi hedeflenmektedir. Sermaye için sınırların ortadan kalktığı ve sömürünün azgınlaşarak sürdüğü bölgemizde, yapılmak istenenlerin sermayeye yeni bir alan yaratma çabaları
olduğu bir gerçek. Mazlum Ortadoğu halklarına reva görülen açlık ve sefalete ek olarak, suyunun da tamamen elinden alınmak istendiği yeni bir süreç dayatılmak isteniyor. Sermayenin her şeye muktedir olmadığını Türkiye halkı ve diğer çevre ülkelerinin halkları sermayeye ve payandalarına gösterecektir. Ezilen halkların, bugün için ellerindeki tek güç, örgütlenmek ve örgütlü mücadele etmektir. Sularımızı, yaşamımızı ve geleceğimizi kurtarmanın tek yolu da budur. Direnecek, mücadele edecek ve suyumuzu, geleceğimizi onların ellerine teslim etmeyeceğiz!
- Başaramayacaksınız izin vermeyeceğiz.!
- HES'ler, Nükleer santraller, Termik santraller, doğamızı ve yaşam alanlarımız yok eden yatırımlardır, izin vermeyeceğiz..!
- Tarımsal sulamadaki özelleştirmelere izin vermeyeceğiz..!
- Konturlu su sayacı ile suya erişimimizi kısıtlayan uygulamalara izin vermeyeceğiz!
- Emperyalizm Ortadoğu'dan Defol!
Bizim için yaşanmaz hale getirdiğiniz ülkemizi sizin için barınamaz hale getireceğimizi söylüyor ve uyarıyoruz: TALAN POLİTİKALARINA SON VERİN..! Suyun Ticarileştirilmesine Hayır Platformu adına Halkevleri Samsun Şubesi Başkanı Nuray Erçağan'ın, açıklamasını hep birlikte okuduk. Bütün bunlara rağmen sularımızın peşkeş çekilmesine izin verecekseniz size daha ne söyleyebilirim? Saygılarımla....