Umutla Bekliyoruz

Yıl 2015 Türkiye Cumhuriyetinde genel seçimler yapıldı. On yıldır ülkeyi yöneten parti parçalanarak hezimeti yaşarken, iktidara %55 gibi  ezici bir çoğunlukla ana muhalefet partisi geldi.Yeni iktidar ilk yılını devraldığı enkazı kaldırmakla geçirdi. Bu güne kadar iktidar sıralarına oturan partilerin seçim kazandıklarında ilk demeçleri genelde ''Enkaz Aldık'' şeklinde olurdu fakat yeni iktidar ağlamaktan çok icraat peşinde olduğu için bu söylemi duymadık.

İkinci yıl:
Halk arasında yıkılan kardeşlik duyguları pekiştirildi.Yeni hükümetin gelmesiyle önceki iktidar dönemine ait, eylemlerde halka nedensiz saldıran polislerin işine son verildi. Başlayan bahar havası nedeniyle karakollar, pembekol olarak değiştirilmeye başladı. Eylemsizlik dönemine girildiği için artık polis gücü azaltılarak ,silahsızlandırılmaya başlandı. Polisin elinde bulunan toma, kalkan ,jop ,gaz fişekleri üçüncü ve dördüncü, hatta beşinci dünya ülkelerine hibe edildi.
Alevi ve  Kürt vatandaşlarımız, farklılıklarının olmadığını belirtti. Dağda ki teröristler devlete sığınıp ''Ne Mutlu Türküm diyene'' diyerek düşman çatlatıyor.Alevi kardeslerimiz zorunlu din dersi gôrmek isterken. Kürt kardeşlerimiz Türkçeden başka bir dilin bu topraklar üzerinde konuşulamayacağını söylüyor.

Kendi silahımızı üretmeye başladık.Milli gelir 50 bin lirayı geçmiş, dolar,avro bizim paramız ile aynı değerde ,akaryakıttan alınan tüm vergiler kaldırıldı,devlet sosyal yardım yapmak için, ilanlar vermekte.Herkes tek ideoloji altında toplandı. Avm'ler kaldırıldı, her yer orman oldu.Turbo trenlerle demiryolları ağı karayollarını geçti. Yeni havaalanları, köprüler, yollar, toplu konutlar  yapmanın yerine elimizdekileri kullanır hale getirmek için seferberlik başlatıldı. Tüketici toplumundan üretici topluma gectik. En önemlisi millet, milli bir ahlak edindi.Herkes vatan,millet,devlet için diyor.

Sokaklarda, piknik alanlarında içki içilmekte ve sabaha kadar içki satılmaktadır. Bir toplumun gelişmişliği içtiği içkiyle orantılıdır derseler birinciliği kimseye kaptırmayacağız. Toplum artık bilinçli içici olduğu için herkes birbirine saygı göstermekte.Trafikte alkollü şoför bulmanız neredeyse imkansız hale geldi, alkol alan vatandaş pembekolları arıyarak polis talep ederek evine kadar devletten hizmet almaktadır.

Artık yeni evlilere, evlilik cüzdanı verilirken üç çocuk yapmalarını konusunda kafalarına silah dayanmamaktadır. Kürtaj serbestliği getirilmiş olduğundan kimse ''benim bedenim benim kararım'' diye sokaklara dökülmüyor.Eylem veya protesto yapmak isteyen istediği alanı seçiyor, bu gösterilerde polis kesinlikle görev almadığı gibi, halkkendi arasında otokontrol sistemini kurmuş, yere çöp atanı bile uyarıyorlar.

İşsizlik sıfır düzeye indirgenmiş, emeklilerin maaşları artırıldığı için, hiçbir emekli tekrar  çalışmamakta, gününü dolduran ,memur ve işçiler hemen emekli oldukları için, boşalan kadrolar yeni personelle takviye edilerek işsizliğin önüne geçilmiştir.

Dış politikayı tamamıyla sıfır sorun üzerine kurduğumuzdan, herhangi bir ülkeyle birlikte hareket edilmemektedir. Herhangi bir pakt veya kuruluşun bir parçasıda olmadığımızdan, dışımızdaki hiçbir yapı veya devlet ülkemiz ile ilgili art niyetli yaklaşım içerisinde girmemektedir.

Ülkemizde esen bu bahar havasından dolayı basın artık haber bulmakta zorlandığı için magazinsel haberler yapmaya , okurlarını, tarih, bilim,sanat konularında eğitmeye başladı, ülkenin tüm bireyleri aynı şeyi düşündüğü için, siyasal yaklaşımlardan uzak durmaya, kendini geliştirmeye başlamıştır.Bazı basın organları geçimini karşıtlıktan sağladıkları için yeni düzene ayak uydurmakta zorlandılar.

Imf'ye olan borç bittiği ,dış borcun arttığı farkedildiği için, durumu dengelemek adına yine Imf'den yardım alınarak denge kurulmuştur.Tusiad yıllar önce İmf'den yardım almazsak batarız dediği için sanayicilerin bu öngörüsü dikkate alındı.

Geçte olsa anlaşıldı ki, 13 yılımız boşa harcanmış. Bir anda ülkeye mutluluk ve huzur gelmiştir.