Tevrat'tın  bölümü Tekvinin 15. Bab'ında  şöyle yazmaktadır: ''O günde Rab, Abraham'la ahdedip dedi: Mısır ırmağından , Fırat ırmağına kadar bu diyarı, Kenileri ve Kenizzileri ve Kadmonileri  ve Hittileri ve Perizzileri ve Refaları ve Amorileri ve Kenanlıları ve Girgaşileri ve Yebusileri senin zürriyetine (soyuna) verdim.''

Peki  vaadedilmiş topraklar neresi ?  Nil nehrinin deltasından ( Sudan'daki petrol alanları ve Nil'in kaynağı dahil), Anadolu'da Kapadokya, Fırat ve Dicle havzasından,Irak'ın tamamını içine alan bölgeden, Arabistanın  kuzey bölgeleri (Arabistanın petrol  bölgelerini  içine alır) gösterilmektedir.  Bu bölge içerisindeki devletlere bakıldığında, Türkiye, Irak , İran, Mısır, Filistin,Ürdün,  Lübnan,Sudan, Arabistan görülmektedir.

İsrail'in bayrağına bakıldığında ise, beyaz zemin üzerinde alt ve üstte iki mavi çizgi, ortada davutun mührü vardır. Üstteki mavi Fırat ve Dicle'yi, alttaki mavi Nil  nehrini  temsil eder.Dikkat etmişseniz su ve petrolün, yoğunluk alanları onlar için vaadedilmiş topraklardır. Filistinden toprak satın alınmasıyla başlayan bir süreç ve bugünkü durumu.  Yakın tarihimizde yabancıların mülk edine bilmeleri hakkında çıkan kanundan sonra, Yahudilerin Gap bölgesine ilgi duyduğu görülmektedir.

1967 İsrail,Arap savaşından sonra mossad, kürtlerle ilişki kurmaya başlar.Şah döneminde  İran'nın savanak ve mossad  ortak operasyonlarla Mustafa Barzaniye  ekonomik ve silah desteğinin yanı sıra,  peşmergelere eğitimde vermeye başlarlar. Amaç güçlü bir Irak'ın, İsrail'e sorun  yaratma ihtimalini ortadan kaldırmaktır. Vaad edilmiş toprakların sınırları üzerinden geçen ülkelere bakıldığında  hepsinin bir problemi olduğu görülmektedir. Bunu tesadüfle açıklamak  komik bir yaklaşım olacaktır. Suriye' de iç savaşın  bitmeme nedenlerinden bir taneside yönetime gelecek kişinin, kimin tarafına  yakın olacağının kararının verilememiş olması ihtimali olabilirmi? Mısır'da İsrail'in amaçları doğrultusunda hüküm süren Mübarekin devrilmesinden sonra, Mısır'ın durulmamasının nedenlerinden biride İsrail'in etkisi olabilirmi ?

1967 de Irak'a karşı kürt kartını kullanan İsrail'in 2000 li yıllarda  Türkiye'ye karşı  bu kartı kullanmayacağı düşünebiliyormusunuz. Böylesi  yer üstü  ve yer altı zenginliklerinin  olduğu bölgeyi vaadedilmiş toprak olarak   algılayan bir devletin, o  bölgelerdeki ülkelerin yönetimlerinin zayıflatılması, devletlerin  içine sızmaya çalışması, ülkeler içinde istikrarsızlığın artması için faaliyetlerde bulunması normaldir. Mısır'da Mübarek yönetimine karşı gelen halkın yeni yönetime karşı gelmesi,Muhammed Mursi'ninde  gitmesi durumunda oradaki olayların durulmayacağı bilinmektedir. Tarihi bir gerçekliktir ki bu coğrafyanın halkları birbirine düşman  edilmiştir. Güzel bir propagandadır, Osmanlıyı arkadan vurdular, Araplar haindir. Balkanlarda kim bizi arkadan vurdu. Dünyayı yöneten gücün ayak oyunları bize düşmanlık olarak kaldı. O güç kimin temsilcisi. Neden kimse o dönemde  bu oyunlara dur diyememişti. Çünkü güçlü değildik ve uygun siyaseti yürütemedik ve kolay olanı seçtik, yada seçtirildik,Araplar ihanet etti. O tarih bize Arap düşmanlığını anlattı ama nedense  İngilizlerin bu topraklar   üzerindeki çalışmalarından haberdar olamadık. Ne öğretildi  tarih kitaplarında bize, emperyalistler ülkemizi işgal etti. Sorası, giderken ne bıraktılar, damarlarımıza kadar nasıl işlediler.

Orta doğuda  güç savaşları örtülü olarak yürütülürken, adı geçen Müslüman devletlerde neler olmakta. Hepsinde kargaşa ve ayrışma adına mücadeleler devam etmektedir. Görüntüde İran'nın şii hakimiyetini  Irak ve Suriye üzerinde hakim kılmaya çalışmasının mezhep gerginliğine yol açacağı değerlendirilmektedir. Mısır  ve  Filistin'deki karışıklıklar ,  ülkemizde terörle mücadele devam ederken, amaçları uğrunda  hangi ülkenin kazanımları ön plandadır. Tabiki İsrail'in, tüm dünyaya meydan okumaya devam etmekte ve Yahudi yerleşim alanlarını sürekli genişletmekte. Hz Musa ne demişti  onlara, ''geriye dönerseniz kaybetmiş sayılacaksınız.'' Yollarından kimse saptırabiliyormu onları.

Büyük idealleri olanlar onun uğrunda varını yoğunu ortaya koyarak çalışırken o ideallere ayak bağı olacak diğer toplumlar, gündelik meselelerle  uyutulurlar.