Mehdilik inancının bir çok dinde yer alan bir olgu olduğunu geçen yazImızda söylemiştik. Mehdilik inancının kökenlerini İranlılar, Yahudiler, Hristiyanlar vb dinlerde yer aldığı için bu inancın onlardan müslümanlara geçtiğini ve efsaneden başka bir şey olmadığını iddia edenlere gelince, bu inancın diğer dinlerde ve milletlerde olduğu doğrudur.Fakat bu sözkonusu inancın hurafe olduğunu göstermez. Aksine evrensel bir inanış olduğunu gösterir.

İslamın tüm hüküm ve inançlarının sahih olması için illada geçmişteki dinlerde olan inançların tam aksine olması mı gerekir? Din konusunda araştırma yapan kişiler önce islami kaynaklarda o konunun kaynaklarını araştırmalı, felsefesini görmeli ve sonra geçmişte olup olmadığını görmelidir. Aksi halde islam öncesi dinler Yaratıcıya inandığı için bu inancın islama onlardan geçtiğini ve dolayısıyla hurafe olduğunu söylememiz gerekir.

Kurtarıcı müjdesi sadece Zerdüştilerin mukaddes kitaplarından sayılan Zend-Pazend ve Camasbname kitapları ile Yahudilerin kutsal kitabı Tevratta ve Hristiyanların kutsal kitabı İncilde değil Brahmanlar ve Budistlerin kitaplarında da vardır. Burdan anlaşılıyor ki bütün milletler ve dinlerde bu inanç mevcuttur. Hepside güçlü bir kurtarıcıyı beklemkte ve her millet onu özel isim ve lakaplarla anmaktadır.

Zerdüştiler "Sauşyant", Yahudiler "Serveri Mikail", Hiristiyanlar "Vadedilmiş Mesih" ve Müslümanlar ise "Mehdi" olarak adlandırmışlardır. Gerçi sadece bunlar bu inancın desteklenmsi için yeterli olduğu anlamına gelmemelidir. İslam kaynaklarında yer alan bilgiler bu inancın ispatlanması için oldukça yeterli bir literatüre sahiptir. Kur"anda bir çok yerde Allah"ın gelecekte şeytanın hakimiyetine son verip onu izleyenlerin iktidarını yıkacağını ve iyi kullarını yeryüzüne egemen kılacağını açıkca bildirmiştir.

 "Ve biz yeryüzünde zayıf kalanlara lutufta bulunarak onları önderler yapmak ve mirasçılar kılmak istiyoruz.(Kasas,5)

  Ve "Andolsun biz zikirden sonra Zeburda da hiç şüphesiz salih kullarım yeryüzüne mirasçı olacaklar diye yazdık.(Enbiya,105)