Vezirköprü"den bir mektup geldi.  Okurumuzu isminin açıklanması istemiyor. İsmi bizde saklı kalmak kaydıyla okurumuzdan gelen bu uzun mektubu bölümler halinde yayınlamaya çalışacağım. Vezirköprü"lü çevreci b u okurumuzun feryatlarına ses vermemek ve feryatlarını yayınlamamak kendi kendimize ihanet olacaktır düşüncesiyle işte mektup aynen şöyle:

“Vezirköprü gündeminde yaklaşık birbuçuk yıldır Avdan köyüne yapılması düşünülen çimento fabrikası konusu önemli bir yer tutuyor. Çimento fabrikasını yapacak olan şirket, çokuluslu İngiliz Kara Taş (Black Stone). Şirket, ilçeye 180 milyon dolarlık bir yatırım yapmayı vaat ediyor. 180 milyon doları duyan yetkili yetkisiz herkes, sanki bu para doğrudan Vezirköprü ekonomisine katılacakmışçasına İngiliz firmayı bağrına basmak için can atıyor. Vezirköprü"de yapılan toplantıda vurgulanan tek şey; adı geçen para ve fabrikanın yaratacağı istihdam. 400 kişiye doğrudan iş. Nakliye, yerleşim gibi oluşacak katma değerlerle 400 kişiye de dolaylı iş. Toplam 800 kişi iş sahibi olacak. Böylece İngiliz Kara Taş şirketinin sihirli değneği Vezirköprü ekonomisine bir dokunacak pir dokunacak. Ekonomi birden canlanacak, esnafın yüzü gülecek. İngilizlerin uzun boylu, sarı saçlı, mavi gözlü, besili mühendisleri akşamları Vabartum"da bizlerle birlikte hamburger yerken çevreye gülücükler dağıtacaklar. Ulaştırma Bakanlığı söz vermiş, Vezirköprü"ye fabrika kurulursa, Vezirköprü-Havza arasına demiryolu döşeyeceklermiş. Oturup çimento taşıyan şimendiferi seyredeceğiz; “çuf çuf çuf.”

Buraya kadar ne kadar güzel !... Herkes mutlu !...Hadi şimdi gelin tüm bu sürece nasıl gelindiğine bir bakalım ve sonra da olacaklara bir göz atalım. Bakalım her şey bu kadar masum mu? Benim en çok takıldığım nokta; şu İngiliz Kara Taş şirketinin bizi nasıl bulduğu… Vezirköprü nereden geldi aklına acaba Kara Taş şirketi yetkililerinin? Bayram değil; seyran değil; Kara Taş şirketi bizi niye öpmek istiyor? İngiltere"de hiç Vezirköprü gibi istihdama gereksinim duyan bir ilçeleri yok mu? Avdan köyü yok mu? Vezirköprü ovası yok mu? Niçin 180 milyon dolarlarını kendi Vezirköprülerine yatırım için kullanmıyorlar? Bu Kara Taş şirketi İngilizlere küs mü? İngiltere"yi sevmiyor mu? Niye bu yatırımı kendi ülkesine yapmıyor? Vezirköprülüleri İngilizlerden daha çok mu seviyor?

Yo hayır !...          

KARA TAŞ (Black Stone)

Kara Taş şirketi, hem İngiltere"yi hem de İngilizleri bizlerden daha çok sevdiği için ülkesine çimento fabrikası kurmuyor. Çünkü; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler"in Haber-Türk Tv"deki mülakatında söylediği gibi  “çimento fabrikaları, nükleer enerji santrallerinden sonra, çevreyi en çok kirleten ikinci unsurdur.”  Bu bağlamda İngiliz Kara Taş şirketi İngiltere"de böyle bir fabrikayı kuramamaktadır. Kara Taş şirketi için İngilizlerin sağlığı ve İngiltere"nin havası, doğası,suyu 180 milyon dolardan daha değerlidir. Ayrıca İngiltere"nin üyesi olduğu bazı sözleşmeler (Kyoto Sözleşmesi gibi) İngiltere"ye çimento fabrikası kurmaya engeldir.  Peki Kara Taş şirketi neden Vezirköprü"yü tercih etti? Emin olun siyasiler de dahil, hiç kimse Kara Taş şirketini Vezirköprü"ye davet etmedi. Şirket Vezirköprü"yü kendisi belirledi. Bunda elbette şirketin uluslar arası yerel psikoloji ve zaafları çok iyi bilmesi etkilidir. Siyasilerin bu sürece dahil olmaları ve “ben yaptım” tavırları ise; istihdam ve oy arasındaki çıldırtan ilişkidir. Ayrıca, Kara Taş şirketi Vezirköprü"yü seçtiğinde, bu yatırımı Vezirköprü" ye değil de kendi memleketlerine gitmesi için uğraş vermemişlerdir. Oysa, Vezirköprü"ye gelecek her hayırlı yatırımın ustaca başka ilçelere çevrilmesi; Samsun"un çok eski bir geleneğidir.  Şimdi bir çimento fabrikası çimentoyu nasıl üretir ona bakalım: Çimento sanayi; başlıca kalsiyum, silisyum, alüminyum ve demir oksitleri ihtiva eden hammaddelerin, kırılıp ince öğütüldükten sonra çimento döner fırınlarında sinterleşme derecesine (1350°C -1450°C) kadar pişirilmesiyle elde edilen yarı mamul olan klinkerin içine, yüzde 3-5 oranında alçıtaşı karıştırılarak çimento değirmeninde öğütülmesiyle imal edilen hidrolik bir bağlayıcı olup; katkılı üretim için, klinker ve alçı taşı karışımına eklenen diğer bazı katkılar, puzzolonik maddeler, yüksek fırın curufu, termik santral uçucu külü vb. katılıp çimento değirmeninde öğütülmesiyle imal edilen tüm hidrolik bağlayıcıları kapsamına alan bir sektördür.   Buradan şunu anlayacağız; çimento için öncelikle hammadde çıkarmak için dev boyutlu kırıcılarla gece gündüz malzeme çıkarılacaktır. Yıllık 2 milyon ton çimento için 3 milyon ton malzeme çevreden sağlanacaktır. Düşünebiliyor musunuz 3 milyon ton malzeme çıkarılan bir sahayı? Düşünebiliyor musunuz bu koskoca çukuru? Çıkarılan malzemenin fabrikaya taşınması sırasında oluşacak toz bulutunu gözünüzde bir canlandırın… Ya bu malzemenin öğütülürken çıkaracağı toz… Günlük 7.500 ton tozun fırınlandığı bir ortam düşünün… Ve bu fırınlardan havaya salınan tozu düşünün… 1500 derece sıcaklık elde etmek için bir günde yaklaşık bin ton yakıt yakılacağını düşünün… Üstelik her türlü atık; evsel yanabilir çöpler, kullanılmış araba lastikleri, ağaç, kağıt, atık yağ, en kalitesiz kömür ve de aklınıza gelebilecek her şey bu fırınlarda yakılacak. Vezirköprü ovasının ortasında bir günde yaşanabilecek hengameyi gözünüzün önüne getirin… Elde edilen klinkerin içine yüzde 5 oranında kireç katılacak, yani 250 ton da kirecin bir günde işlem göreceği bir Vezirköprü ovası düşünün… tüm bu malzemenin açıkta depolanacağını hesap edin… Paketleneceğini ve tüm Vezirköprü ovası boyunca taşındığını hesaplayın. Ve tüm bu paketlerin 166 kamyonla taşınacağı gerçeğini canlandırın gözünüzde… Diğer tüm kirleticileri hesaba katmadan sadece bu tozu hesap ettiğimizde yılda 400 ton partikülün Vezirköprü ovası boyunca gittikçe kalınlaşan bir tabaka halinde toprağı kaplayacağı gerçeği bir hayli ürkütücü…

YALANLAR

Şimdi bir de işin çokça sevinilen istihdam yönüne bakalım; iknacıların en çok üzerinde durduğu konu yaklaşık 400 kişi çalışacağı, bunların da en çok Avdan köyünden olmak üzere Vezirköprü"den alınacağı… Hatta, dolaylı olarak çalışan sayısının 800"e çıkacağı… Bu tamamen koca bir yalan. En kapsamlı çimento fabrikasında bu gün en çok çalışan sayısı 220 kişidir. Bunun yaklaşık 80"ini kalifiye çalışana çıkınca geriye 140 kişi kalıyor. Peki bu 140 kişinin hepsinin Vezirköprü"den alınacağına inanabiliyor musunuz? Siyasilerin kontenjanları n"olacak? Hadi yarısını da bu kontenjana çıkalım, geriye kala kala 70 kişi kaldı. Şimdi Vezirköprü"den 70 kişi iş sahibi olacak diye, Vezirköprü"nün geleceğini heba mı edelim? Sakın 70 kişilik bir istihdamı küçümsediğimi düşünmeyin; ama 70 biz kendi yaratacağımız çok daha masum iş alanlarıyla böyle bir istihdamı kolayca sağlayabildiğimizi Vabartum"da görmedik mi? Şu anda Vabartum"da yaklaşık 70 kişi çalışmıyor mu? Gelelim nakliye konusuna; Vezirköprü"deki kamyoncu esnafı ne yazık ki bir torba bile çimento taşıyamayacaktır. Neden mi? Birinci neden; Havza – Vezirköprü arasına demiryolu yapım projesi, ki bu demiryolu fabrikanın içine kadar girecektir. İkincisi hadi demiryolu yapılmadı diyelim; bu iş için 30 tonluk 166 kamyon gerekmektedir ki uluslar arası şirketlerin taşıma konusundaki politikaları, başlarının ağrımayacağı ve daha organize olmuş nakliye şirketleridir. Vezirköprü taşıma işinden havasını alacaktır. Mektuba devam edeceğiz. Saygılarımla…